The comparison of angiogenetic and prognostic factors in renal cell carcinomas

Abstract

Tıpta Uzmanlık TeziRenal hücreli karsinom, böbrek tubul epitelinden kaynaklanan malign bir tümördür. Çalışmamızda tümör histolojik özellikleri, boyutu, evrelendirme, nükleer derecelendirme ve sarkomatoid diferansiyasyon parametrelerle HIF-1?, HIF-2 ?, p53, Ki-67 ve CD34 antikorları kullanılarak tümör prognozu ve anjiyogenezini etkileyen faktörler araştırıldı. 2000-2008 yılları arasında renal hücreli karsinom tanısı almış 78 nefrektomi olgusu 2004 WHO sınıflamasına göre yeniden değerlendirildi. Beş histolojik alt tipte sınıflandırılan olguların Fuhrman Nükleer Dereceleri, evreleri, boyutları, sarkomatoid diferansiyasyon varlığı ve sağkalım oranları kaydedildi. Tüm parametrelerin birbirleriyle ilişkileri istatistiksel yöntemlerle değerlendirildi. Çalışmamızda yüksek nükleer derece, ileri evre, sarkomatoid diferansiyasyon ve p53 pozitifliği gösteren olgularda sağkalım süreleri kısaydı (p<0,05). HIF-1? ve HIF-2? ile histolojik tip, nükleer derece, evre, boyut arasında istatistiksel analiz yapılamadı. Bu antikorlarla sarkomatoid diferansiyasyon ve sağkalım arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Ancak düşük nükleer dereceli ve evreli, uzun sağkalıma sahip olgularda HIF-1? ve HIF-2? pozitifliğinin yüksek olması dikkat çekiciydi. Mikrodamar yoğunluğunun nükleer derece, evre, boyut, sarkomatoid diferansiyasyon ve sağkalımla anlamlı ilişkisi yoktu. Ancak agresif seyirli tümörlerde mikrodamar yoğunluğunun azalması dikkat çekiciydi. Nükleer derecesi yüksek, evresi ileri, sarkomatoid diferansiyasyon gösteren olgularda Ki-67 pozitifliği yüksekti (p<0,05). Bu olgularda sağkalım süresi de kısaydı (p<0,05). Sonuç olarak, renal hücreli karsinomlarda prognostik değeri olan histopatolojik parametreler ile sağkalım arasında literatürle uyumlu olarak anlamlı ilişki saptandı. İmmunohistokimyasal belirleyicilerden HIF-1? ve HIF-2?, Ki-67, p53 ve mikrodamar yoğunluğunun birbirleri arasında anlamlı ilişki görülmedi. Ki-67, p53'ün sağkalımla arasında ters ilişkinin varlığı; HIF-1? ve HIF-2? pozitifliğinin erken evre böbrek tümörlerinde literatür çalışmaları ile paralel seyredecek şekilde daha fazla görülmesi önemli bir bulguydu. Çalışmamızda böbrekte HIF-1? ve HIF-2? pozitifliğinin diğer organ tümörleri gibi kötü prognoz ve agresif seyir ile ilişkili olmadığını gösteren bulgular saptanmakla beraber gelecekte istatistiksel analizlerin desteklediği daha geniş çalışmalara ihtiyaç vardır.AbstractWe have investigated histological types, tumor size, pathological stage, nuclear grade and sarcomatoid differentiation of tumors with HIF-1? ve HIF-2?, p53, Ki-67 and CD34 immunostaining in order to assay the effects of factors on tumor prognosis and angiogenesis in renal cell carcinoma. Seventy-eight nephrectomy specimen diagnosed between 2000 and 2008 were reevaluated. In five subtypes, reclassified cases were scored for Fuhrmann nuclear grading, stage, size, sarcomatoid differentiation and survival rate. All parameters were statistically analyzed. On our study, cases with high nuclear grade, advanced stage, sarcomatoid differentiation and p53 positivity revealed pure survival rates (p<0,05). Statistical analysis couldn't be performed among HIF-1? ve HIF-2? and histological types, nuclear grade, stage, and size. There was no statistical difference between these antibodies, sarcomatoid differentiation and survival rate. Ever then, cases with low nuclear grade, early stage and long survival rate had striking high HIF-1? ve HIF-2? positivity. Microvessel density didn't show any statistical difference among nuclear grade, stage, size, sarcomatoid differentiation and survival rate. Nevertheless lower microvessel density was remarkable on aggressive renal tumors. High Ki-67 immunreactivity was observed on tumors with high nuclear grade, advanced stage, sarcomatoid differentiation (p<0,05). Also survival duration period was low on these cases (p<0,05). In conclusion, the difference consistent with literature findings was statistically significant among prognostic histopathological parameters and survival rates. There was no significant statistical result in between the immunohistochemical markers. The presence of inverse relation between Ki-67, p53 and survival rate, as well as high HIF-1? ve HIF-2? immunopositivity in early stage kidney tumors which is consistent with literature findings was an important result on our study. Our results indicating that there was no relationship between HIF-1? ve HIF-2? immunopositivity, poor prognosis and agressive behavior

    Similar works