Prevalence of aneurysm on patients investigated by cranial magnetic rezonans angiography

Abstract

Tıpta Uzmanlık TeziÜç boyutlu Time of flight Manyetik rezonans anjiyografinin intrakranyal anevrizmaları saptamadaki duyarlılığı ve özgüllüğü oldukça fazla olup 2-3 mm çapındaki anevrizmaların ve 1 mm çapındaki küçük damarların bile görüntülenmesini mümkün kılmaktadır. Çalışmamıza Eylül 2010 Ağustos 2011 tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Manyetik rezonans görüntüleme ünitesine başvuran ve subaraknoid kanama dışı çeşitli nedenlerle kranyal Manyetik rezonans anjiyografi tetkiki yapılmış 1709 olgu alınmıştır. Çalışmaya alınan 1709 olgudan 87'sinde anevrizma saptanmış olup anevrizma sıklığı %5.1 olarak bulunmuştur. Anevrizma saptanan olguların 17'sinde (%19.5) intrakranyal vasküler varyasyonlar saptanmaktaydı. İntrakranyal anevrizmaların tanısının konmasında ve ameliyat öncesi değerlendirmesinde esas olarak Digital subtraksiyon anjiyografi yapılmaktadır. Bu gibi vasküler patolojilerin değerlendirilmesinde Digital subtraction anjiografinin diğer görüntüleme yöntemleri ile karşılaştırıldığında daha hassas ve yüksek doğruluk oranlarına ulaşan altın standart tetkik olduğu kabul edilmektedir. Digital subtraksiyon anjiyografi tromboemboli, kontrast madde reaksiyonları, nefrotoksisite gibi riskler taşıması ve nispeten invaziv bir metot olması, ayrıca hastanın subaraknoid kanama sonrası çoğunlukla durumunun ciddi olmasından dolayı son yıllarda tanı yöntemleri gelişen teknolojiye paralel olarak invaziv olmayana doğru kaymaktadır. Kranyal Manyetik rezonans anjiyografi tetkiki invaziv bir işlem olmaması, hastalarının Bilgisayarlı tomografik anjiyografi ve Digital subtraksiyon anjiyografi tetkiklerindeki gibi radyasyona maruz kalmaması, kontrast maddeye gereksinim duyulmaması nedeniyle anevrizma şüphesi taşıyan olgularda ilk başvurulacak görüntüleme yöntemi olabilir.AbstractThe sensitivity and specificity of The three dimensional time of flight Magnetic resonance angiography in the detection of intracranial aneurysms is quite high and it allows image even 2-3 mm diametered aneurysms and 1 mm diametered vessels. 1709 cases who applied and had magnetic resonance angiography investigation for any reasons except subarachnoid hemorrhage in the magnetic resonance imaging unit of Trakya University Medical School Radiology department between September 2010 ? august 2011, were taken to our study. Aneurysm was detected at 87 of 1709 cases taken the study and frequency of aneurysm was found %5.1. Intracranial vascular variations were found 17 (%19.5) of cases detected aneurysm. Digital subtraction angiography is done for diagnosing and evaluation of preoperation of intracranial aneurysm. It is accepted that Digital subtraction angiography is a? gold standard?, more sensitive and reaching higher accuracy rates method when compared with other imaging methods on the evaluation of this kind of vascular pathology. At the recent years; diagnostic imaging methods go through non-invasive as a parallel to developing technology because of the fact that digital subtraction angiography has risks such as thromboembolism, contrast media reactions, nephrotoxicity and being an invasive method also patients conditions being always serious after subarachnoid hemorrage. Cranial magnetic resonance angiography investigation may be first application method for cases having suspected aneurysm because of being non-invasive, patients not being exposed to radiation unlike computed tomography angiography and digital subtraction angiography investigations and not being necessary to contrast media

    Similar works