Kur'an-ı Kerim'de kıllet ve kesret kavramları

Abstract

Kıllet (azlık) ve kesret (çokluk), hakkıyla araştırmaya ve incelenmeye tabi tutulmayan Kur’an’ın çağdaş konuları arasında yer almaktadır. Araştırmacılar, bu konuda yazmaya devam ediyorlar. Fakat yapılan araştırmalar yeterli değildir. İmam Zeyd b. Ali, bu konuda ilk görüş beyan eden kimselerin başında gelir. Kıllet sözcüğü, zillet, izzet ve nefy anlamına gelir. Kesret kavramı ise çokluk, izzet anlamına gelip sayılar hakkında da kullanılır. Kıllet kelimesi Kur’an’da “kalle”, “akallet”, “yukallilüküm” “kalilün” “kalilen” gibi formlarda kullanılır. Kesret kavramı da “kesura”, “kesurat”, “kesiran”, “eksar” “tekasür” gibi pek çok kalıpta kullanılır. Kıllet ve kesretin ölçüsü şudur: Konu İslâm dairesi içinde olduğu zaman şüphesiz ki, çoğunluk olan topluluğun görüşü haktır. Fakat konu Müslüman ve Müslüman olmayanları içerecek şekilde genel olduğu takdirde bu durumda hak ehli olan Müslümanların yeryüzünde bulunan insanlara nispetle az olur. Kıllet, Kur’an’da pek çok anlamda zikredilmiştir. Bazıları şunlardır: Dünya malı ve hazları, adet, miktar, zikrin, şükrün ve tefekkürün azlığı. Kesret de Kur’an’da pek çok anlamda kullanılmıştır. Bazıları şunlardır: Adet, miktar, iman etmeyenlerin çokluğu, çokça bağışlama, çokça şükretmeme, düşünmeyenlerin fazla olması, zanna göre hareket edenlerin sayısının fazla olması, zikretmeyi çokça teşvik etme, haktan hoşlanmayanların sayısının çok olması, gafllerin çok olması, insanlardan cinlere uyanların çok olması ve fasıkların fazla olması

    Similar works