Ülkemizde genellikle hasta yakınlarına bırakılan bir karar olan, akciğer kanserli hastalara tanının söylenmesi konusunda tanı koyan, tedavi veren hekimlerin, birinci derece akrabası akciğer kanserli hasta yakınlarının ve toplumun görüşlerinin değerlendirilmesi amacı ile bir anket çalışması düzenlendi. Materyal ve Metod: Çalışmaya yaş ortalaması 39.37 ± 11.44 olan, 170'i kadın toplam 310 olgu alındı (100 tıp hekimi, 110 hasta yakını, 100 sağlıklı gönüllü). Hekimlerin %46'sı kliniğinde kanser tedavisi (KT/RT) uyguluyordu.Bulgular: "Akciğer kanseri tanısı alsaydınız tanıyı öğrenmek ister miydiniz?" sorusuna olguların %84.5'i "evet" yanıtı vermişti, gruplar arasında dağılım benzer bulundu (p> 0.05). Hekimlerin %72'si akciğer kanseri tanısını hastalarına söylerken, kanser tedavisi uygulayan hekimlerde %89.1, uygulamayanlara (%57.4) göre yüksek bulundu (p< 0.05). Akciğer kanseri tanısını zamana yayarak anlayabileceği şekilde duyma isteği hekimlerde %19, toplumda %34 ve hasta yakınlarında %59 oranında saptanmıştır (p< 0.05). Yaşam kalitesi bilgisi hasta yakınları (%87) tarafından, toplum (%65) ve hekimlere (%63) göre daha fazla önemsenmektedir (p< 0.05). Yaşam kalitesini kanser tedavisi uygulayan hekimler (%76.7), uygulamayan hekimlere (%48.8) göre daha fazla önemsemektedir (p< 0.05). Araştırmaya katılanların çocuk sayısı arttıkça son dönemlerini aile ile geçirme isteği de artmaktadır (p< 0.05). Sonuç: Hekimlerin hasta ve yakınlarına tanıyı anlayabilecekleri şekilde bilimsel verilerle, gereğinde zamana yayarak söylemesinin, tedavi ve yan etkiler hakkında bilgilendirme yapmasının, hastanın yaşam kalitesini önemsemesinin, hastanın güvenini kazanmasını sağlayacağı ve bu durumun tedaviye uyumu artıracağı düşünülmektedir.In our country, this is usually done by patient relatives. In this study, we aimed to investigate the thought of doctors who done the diagnosis, doctors who arrange the treatment, first degree relatives of patients with lung cancer, and population as a controlMaterials and Methods: 310 subjects (100 doctors, 110 first degree realtives of patients, and 100 subjects as a control) were included to the study. The mean age was 39.77 ± 11.44 years and there was 170 females. 46% of doctors were giving cancer treatment (chemotheraphy/radiotheraphy). Results: 84.5% of subjects were answered the question (Do you want to know the diagnosis of lung cancer if you are lung cancer?) as "yes" and the answers were not different between groups (p> 0.05). 72 of doctors were giving information about diagnosis of patients. This ratio was 89.1% in doctors who arrange lung cancer treatment whereas it was 57.4% in doctors who do not arrange cancer treatment. The percent age of learning of diagnosis of lung cancer throughout the time in doctors, population, and patient's relatives were 19%, 34%, and 59% respectively (p< 0.05). Information about quality of life was more important in relatives of patients (87%) than population (65%) and doctors (63%) (p< 0.05). Quality of life was more important for doctors who arrange lung cancer treatment (76.7)% than doctors who did not (48.8%) (p< 0.05). Patients who were more children wanted to stay with their family at end stage of disease (p< 0.05). Conclusion: According to this study we think that doctors should say the diagnosis of lung cancer in the form of they understand, inform the patients and relatives about treatment, and quality of life and this can increase patient trust to doctor and compliance of patients to the treatment