Amaç: El yerleşimli enkondrom nedeniyle küretaj sonrasında otogreft veya allogreft uygulanan olguların geç dönem sonuçları değerlendirildi. Çalışma planı: On beş yıllık bir dönem içinde 76 hasta (41 erkek, 35 kadın; ort. yaş 32; dağılım 14-47) el en-kondromu tanısıyla ameliyat edildi. Küretajdan sonra 61 hastada kavite iliak kanattan alınan otogreft ile, 15 hastada dehidrate spongiöz allogreft ile dolduruldu. Tüm olgularda tanı histolojik olarak doğrulandı. Fonksiyonel sonuçlar Enneking'in skorlama sistemine göre, radyografik sonuçlar ise Tordai sınıflamasına göre değerlendirildi. Ortalama izlem süresi otogreft grubunda 13.5 yıl (dağılım 10-22 yıl), allogreft grubunda 7.4 yıl (dağılım 6-11 yıl) idi. Sonuçlar: Otogreft grubunda greft ortalama 38 günde konsolide oldu, tam kavrama gücü ortalama 46 günde elde edildi. Allogreft grubunda bu süreler sırasıyla 51 ve 55 gün idi. İlk grupta fonksiyonel sonuçlar olguların %64'ünde çok iyi-mükemmel, %23'ünde iyi, %13.1'inde kötü bulundu; radyografik değerlendirmede, olguların %78.7'si grup I'de, %18'i grup H'de, %3.3'ü grup IlI'te yer aldı. İkinci gruptaki olguların %66.7'sinde mükemmel-çok iyi, %26.7'sinde iyi, %6.7'sinde kötü sonuç elde edildi; Tordai sınıflamasına göre olguların %80'i grup I'de, %13.3'ü grup H'de, %6.7'si grup IH'te yer aldı. İlk grupta iki hastada, ikinci grupta multipl enkondromatozisli bir hastada nüks saptandı. Bu hastada malign dejenerasyon nedeniyle amputasyon uygulandı. Çıkarımlar: El yerleşimli enkondromların tedavisinde otogreft ve allogreft uygulamalarının başarısı arasında önemli bir fark olmadığı görünmektedir.Objectives: We evaluated the long-term results of treatment with curettage followed by an autograft or allograft application in patients with enchondroma of the hand. Methods: Within a 15-year period, 76 patients (41 males, 35 females; mean age 32 years; range 14 to 47 years) were operated on for enchondroma of the hand. Following curettage of the lesion, reconstruction of the defect was made either by an autograft obtained from the iliac crest (n=76) or by a dehydrated cancellous allograft (n=15). The diagnosis was histologically confirmed in all the cases. Functional and radiographic results were assessed according to the Enneking scoring system and the Tordai classification system, respectively. The mean follow-up periods were 13.5 years (10-22 years) and 7.4 years (6-11 years) in autograft and allograft applications, respectively. Results: Consolidation of the autografts took a mean of 38 days and maximum grasp force was obtained in a mean of 46 days. These periods were 51 and 55 days, respectively, for the allografts. Functional results were excellent/very good in 64%, good in 23%, and poor in 13.1% with autografts; radiographically, 78.7% of the patients were in group I, 18% were in group II, and 3.3% were in group III. Of the allograft group, the results were excellent/very good in 66.7%, good in 26.7%, and poor in 6.7%. Radiographically, 80%, 13.3%, and 6.7% of the patients were classified in group I, II, and III, respectively. There were two recurrences in the autograft group, while one patient, in the allograft group, who had multiple enchondromatosis required a ray amputation because of malignant transformation. Conclusion: Autograft and allograft applications seem to yield similar success rates in the treatment of enchondroma of the hand