Paratiroid adenomlarında cerrahi tedavi

Abstract

TEZ7796Tez (Uzmanlık) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2010.Kaynakça (s. 55-61) var.vii, 62 s. : rnk. res. ; 29 cm.Aim: Primary hyperparathyroidism is a clinical entity characterised by hypercalcemia due to excessive production of parathormone from parathyroid glands. In contrast to the patients who were diagnosed with serious bone symptoms and renal findings in the past; the most of the patients are recognised in asymptomatic stage to date. Surgical approach is curative in primary hyperparathyroidism due to adenoma, hyperplasia and carcinoma of parathyroid. In this study, retrospective evaluation of 57 patients was aimed in whom diagnosed, treated and surveilled with primary hyperthyroidism in our clinic for last 5 years. Materials and Methods: This study was performed on 57 patients who were treated for primary hyperparathyroidism in Çukurova University Medical Faculty, Department of General Surgery between January 2005 and December 2009. The ages, genders, compliants, and preoperative/postoperative laboratory findings of the patients were recorded. The efficiency of imaging techniques, operation findings and pathologic specimens were evaluated. Postoperative increment of bone mineral density was compared with the preoperative values. Results: The musculo-skeletal system complaints remain the leading complaints being 27 (47.4%) of the patients. A statistical significant reduction was detected in parathormone and calcium values in 1. day and 1. month of postoperative period when compared to preoperative values. Unilateral neck exploration was performed in 49 patients (86%), whereas bilateral neck exploration was performed in eight (14% patients). The lesion was in normal anatomic localization of 55 (96.5%) patients and anterior mediasten localized lesions were detected in two (3.5%) patients. Parathyroid adenoma was detected in 53 (93%), parathyroid hyperplasia in one (1.8%), parathyroid carcinoma in two (3.5%) patients were detected in histopathologic investigation. Hypocalcemia that occurred in 15 (26.3%) patients was the most frequent and lonely complication. The increment in bone mineral density of the patients which were performed preoperatively and postoperativeley was statistically significant. Conclusion: In this study, the patients who were detected to have an unilateral lesion by the guidance of preoperative imaging methods, unilateral neck exploration was found to be satisfying.Amaç: Primer hiperparatiroidizm paratiroid bezlerinin aşırı miktarda parathormon salgılaması ve buna bağlı hiperklasemi ile ortaya çıkan klinik tablodur. Geçmiste, daha çok ağır kemik ve böbrek semptomları ile tanı konulan hastaların tersine; günümüzde hastaların büyük bir kısmı asemptomatik dönemde tanı alabilmektedir. Paratiroid adenomu, hiperplazi ve karsinomunun neden olduğu primer hiperparatiroidizmde cerrahi tedavi küratiftir. Bu çalısmada kliniğimizde son 5 yılda primer hiperparatiroidi nedeniyle tanı tedavi ve takipleri yapılan 57 hastanın retrospektif olarak değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Bu çalısma Ocak 2005 ile Aralık 2009 tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı'nda primer hiperparatiroidi nedeni ile tedavi edilen 57 hastada yapıldı. Hastaların yaş, cins, şikayetleri, ameliyat öncesi ve sonrası laboratuar bulguları incelendi. Görüntüleme tekniklerinin etkinliği ve ameliyat bulguları, patolojik piyeslerin inceleme sonuçları değerlendirildi. Ameliyat öncesi kemik dansitometresi yapılan hastaların ameliyat sonrası kemik mineral yoğunluğunaki artış değerlendirildi. Bulgular: Hastaların en sık basvuru sikayetleri 27 (% 47,4) hastada kas-iskelet sistemi şikayetleri idi. Ameliyat öncesi bakılan Parathormon ile serum kalsiyum değerlerinde ameliyat sonrası 1. gün ve 1. ay sonunda istatiksel olarak anlamlı düşme mevcut idi. 49 (% 86) hastaya tek taraflı boyun eksplorasyonu, diğer 8 (% 14) hastaya iki taraflı boyun eksplorasyonu yapıldı. Ameliyat bulgusu olarak lezyon 55 (% 96,5) hastada normal anatomik lokalizasyonda iken, 2 (% 3,5) hastada ise ön mediasten yerleşimli idi. Histopatolojik inceleme sonucu 53 (% 93) hastada paratiroid adenomu, 1 (% 1,8) hastada paratiroid hiperplazisi, 2 (% 3,5) hastada paratiroid kanseri, 1 (% 1,8) hastada ise timus dokusu olarak raporlandı. Ameliyat sonrası 15 (% 26,3) hastada görülen hipokalsemi tek ve en sık görülen komplikasyon idi. Ameliyat öncesi ve sonrası kemik dansitometri yapılan hastaların kemik mineral yoğunluğundaki artış istatiksel olarak anlamlı bulundu. Sonuç: Bu çalışmada primer hiperparatiroidizmde ameliyat öncesi görüntüleme yöntemleri rehberliğinde tek taraflı lezyon saptanan hastalarda tek taraflı boyun eksplorasyonun yeterli olduğu kanaatindeyiz

    Similar works