Deprem riski analizleri ve uzun süreli deprem tahminlerinde bulunabilmek için yapılan çalışmalar, özellikle tektonik yönden oldukça aktif olan ülkemiz için çok daha büyük bir önem taşımaktadır. Bu tür çalışmalarda öncelikle çalışma alanı içindeki deprem kaynaklarının belirlenmesi ve daha sonra bu kaynaklar üzerindeki depremselliğe ait istatistiksel çalışmaların yapılması gerekmektedir. Deprem episantrlarının dünya üzerindeki dağılımına bakıldığında, bunların genelde aktif faylar ile büyük bir uyum içerisinde olduğu gözlenmektedir. Yakın zamanda yapılan istatistik çalışmalar sonucunda, aktif fayların uzunluklarıyla, bu fayların hareketi sonucunda oluşabilecek depremlerin maksimum magnitüd değerleri arasında belirgin bir ilişki olduğu ortaya çıkarılmış ve bunun için gerekli bağıntılar geliştirilmiştir. Bu çalışmada da, öncelikle çalışma alanı olarak seçilen Antakya ve civarında deprem kaynağı olabilecek aktif faylar ve bunların uzunlukları saptanarak, oluşturabilecekleri depremlere ilişkin maksimum magnitüd değerleri belirlenmiştir. Daha sonra, çalışma alanı içerisinde oluşturulan bir ağın her bir düğüm noktası için, fayların bu noktalara olan uzaklığı ve yaratabileceği maksimum magnitüd değerleri de göz önüne alınmak sureliyle, Campbell (1981) tarafından geliştirilen azalım ilişkisi kullanılarak, oluşabilecek maksimum yer ivmesi azalımı değerleri belirlenmiştir. Son olarak elde edilen değerlerin konturlanması ile çalışma alanının eş şiddet maksimum yer ivmesi azalımı haritası hazırlanmıştır.Seismic risk analysis and long-term earthquake prediction studies are crucial for a country, such as Turkey. In these studies, it is necessary first to determine the potential sources of earthquakes, and second to perform, statistical analyses on these earthquake sources. In general, the earthquake epicenters throughout the world are associated with active faults. Recent statistical studies confirmed a relationship between the lengths of these active faults and possible maximum magnitudes of earthquakes caused by the movement of these faults, and necessary formulas for this relationship have been developed. In this study around the city of Antakya, first, the active faults as potential sources of earthquakes, their lengths and the maximum magnitudes they can create, were determined. Then, for each point in a grid laid on the study area, peak ground acceleration (PGA) values, with respect to the distances of the faults to the points in the grid and the maximum magnitudes the faults can create, were calculated using Campbell (1981)
