Investigation of tinea pedis and toenail onychomycosis prevalence in patients with psoriasis

Abstract

Psöriaziste onikomikoz prevalansına ilişkin çelişkili veriler bulunmaktadır. Bu çalışmada, psöriazisli hasta ve kontrol grubunda onikomikoz ve tinea pedis prevalansının araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya, hastanemiz dermatoloji anabilim dalı polikliniğinde psöriazis tanısı ile izlenen 60 olgu (27'si erkek, 33'ü kadın; yaş ortalaması: 40.8 ± 17.6 yıl) ile psöriazis dışı nedenlerle izlenen 60 kontrol birey (27'si erkek, 33'ü kadın; yaş ortalaması: 42.8 ± 17.3 yıl) dahil edilmiştir. Normal görünümde veya mantar enfeksiyonu ile uyumlu klinik bulguları olan ayak tırnağı ve ayak parmak arası kazıntı örnekleri direkt mikroskobik olarak ve mantar kültürü ile incelenmiştir. Psöriazisli hastaların 5'inde onikomikoz, 1 'inde tinea pedis olmak üzere toplam 6 olguda (%10), kontrol grubunun ise 5'inde onikomikoz, 3'ünde tinea pedis olmak üzere toplam 8 olguda (%13.3) ayak dermatofitozu saptanmıştır (p> 0.05). Psöriazisli hasta ve kontrol gruplarında etken olarak yalnızca dermatofitlerden Trichophyton rubrum (%75) ve Trichophyton inter-digitale (%25) izole edilmiştir. Psöriazis grubunda onikomikozun erkeklerde daha baskın olarak saptandığı izlenmiştir (p= 0.01). Psöriazisli olgularda klinik olarak hem distero-lateral subungual onikomikoz (DLSO) hem de total distrofik onikomikoz gözlenirken, kontrol grubunda yalnızca DLSO saptanmıştır. Psöriazisli hastaların tırnaklarında rastlanılan en tipik bulgunun çukurlaşma olduğu belirlenmiştir (p= 0.04). Ayak dermatofitozunun bulaşında ortak duş alanlarının kullanımın kolaylaştırıcı bir etmen olduğu saptanmıştır (p= 0.04). Çalışmamızda elde edilen veriler, tırnağın mantar enfeksiyonlarında psöriazisin kolaylaştırıcı bir etmen olmadığını göstermekle birlikte, psöriatik tırnaklarda onikomikozun önemli bir sorun olması nedeniyle ayırıcı tanıda mikolojik incelemelerin yapılmasının yararlı olacağı açıktır. Sonuç olarak, halen önemli bir halk sağlığı sorunu olan dermatomikozların önlenmesinde, iyi ayak bakımı ve duş alanlarında çıplak ayakla yürünmemesi gibi konularda olguların eğitiminin büyük önem taşıyacağı düşüncesindeyiz.The data about the prevalence of onychomycosis in patients with psoriasis is contradictory. In this study, we investigated the prevalence of onychomycosis and tinea pedis in patients with psoriasis compared to control group. A total of 60 patients with psoriasis (27 male, 33 female; mean age: 40.8 + 17.6 years) and 60 subjects without psoriasis (27 male, 33 female; mean age: 42.8 ± 17.3 years) who were admitted to dermatology outpatient clinics of our hospital were included to the study. Scrapinqs from both normal and abnormal toenails as well as toewebs were examined using microscopy and fungal culture. Foot dermatomycosis was diagnosed in 6 (5 onychomycosis and 1 tinea pedis) patients with psoriasis (10%) and in 8 (5 onychomycosis and 3 tinea pedis) control subjects (13.3%) (p> 0.05). The only dermatophyte fungi isolated in both patients with psoriasis and control group were Trichophyton rubrum (75%) and Trichophyton interdigitale (25%). Onychomycosis was more predominant in male psoriatic patients (p= 0.01). Both distero-lateral subungual onychomycosis (DLSO) and total dystrophic onychomycosis were detected in patients with psoriasis, however, DLSO, was the only clinical type in the control group. Pitting is the most typical lesions in nails in patients with psoriasis (p= 0.04). The use of common showers play a role in transmission of foot dermatomycosis (p= 0.04). In this study, psoriasis was not found as a risk factor for onychomycosis. However, onychomycosis is a major problem in psoriatic nails, and mycological methods would be useful in differential diagnosis. Since dermatomycosis is still an important public health problem, it may be controlled by education of the patient about proper foot hygiene and avoiding walking barefooted in shower areas

    Similar works