UNDERSTANDING THE NEW GENERATION & THEIR CHOICES: PASSING THROUGH IDENTITY, FLEXIBILITY & MIGRATION CRISIS

Abstract

Children are becoming the focus of the information age. How they develop their values and how strong their decisions are always questioned. The complex nature of the communication techniques and strategies of today and the multilingual, multicultural, multidimentional structure of the society force children to develop in a rather different way than before. With the impact of the media and the local, national, global values sometimes contradicting with another, it is rather interesting to see how the concepts are shaped and how the decision making processes are effected by the media in childhood and we should question the way they change. The decision making process and the importance of the media impact on it will illuminate how the communities will be governed in future which will also bring new perspectives regarding the environmental problems and social conflicts. The potential roles of children for the future and their understanding of equality, power and empowerment issues will give us a chance to understand the world dynamics of the future. This study aims to investigate the identity and reflection of the identity issues starting from the early ages of childhood, focusing more on the empowerment strategies, decision making process and managemental skills of children. Do we really know about the past or who really cares about the future? Why people would like to stick to the values or memories instead of starting life from the very beginning just like a child. Expecting for something concrete and something absolute would cause the brain to work in different ways. Even if we care much more about the children and provide almost everything they might need, the current generation and the past generation has a gap in between due to the valuing things in different ways. For those who suffered in their childhood, it seems to be too late to make sacrifices for the others throughout the rest of their lives since people have already closed their doors for differences or understanding. The paper would be questioning the media perspective and how media played an important role in their development and evolving process. What are the media and schooling expectations of these youngsters or how media shaped these expectations? What values have changed for them and who gave them the new ones? What are the flexible parts of their identity and how they make use of it to overcome the migration crisis? This unique study concentrates on the individual stories of 70 children in İstanbul passing through the identity and migration crisis at their early ages. Due to the limitations of the study and the ethical issues considered, the direct questions were never asked to them instead providing them the game like situations is preferred. These simulations were aimed to assess their aptitude and attitudes for values of the past, present and future. Rather than the quantitative one, this study aims to concentrate on the qualitative approach, focusing more on the tête-à-tête data collection techniques, face to face interviews and focus group works.Çocuklar bilgi çağının odağı haline gelmiş durumdadır. Çocukların değerlerini nasıl geliştirdikleri ve kararlarının gücü de her zaman sorgulanmaktadır. Günümüz iletişim tekniklerinin ve stratejilerinin karmaşık doğası ve toplumun çok dilli, çok kültürlü, çok kültürlü yapısı çocukları eskiye oranla daha farklı bir şekilde gelişmeye zorlamaktadır. Medyanın olduğu kadar, yerel, ulusal, küresel değerlerin bazen bir başkasıyla çelişen etkisi ile, kavramların nasıl şekillendiğini ve karar alma süreçlerinin medya tarafından çocuklukta nasıl etkilendiğini görmek oldukça ilginç sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu da değerlerin, söylemin, karar verme süreçlerinin çocukluktan başlayarak nasıl şekillendiği ile ilgili önemli ipuçları ortaya koymakta ve değişimlerin yönünün, doğasının saptanması gerekliliğini gündeme getirmektedir. Çocukların söylemleri, ggelecekte toplumların nasıl yönetileceğini ve çevresel problemler ve sosyal çatışmalarla ilgili yeni bakış açıları getireceklerini aydınlatacaktır. Çocukların gelecek için öngördükleri roller ve eşitlik, güç ve güçlendirme konuları hakkındaki farkındalıklarının gelişmesi, bize geleceğin dünya dinamiklerini anlama şansı verecektir. Bu çalışma, çocukluğun erken yaşlarından başlayarak kimlik sorunlarının kimliğini ve yansımasını araştırmayı, güçlendirme stratejileri, karar alma süreci ve çocukların yönetim becerilerine odaklanmayı amaçlamaktadır. Geçmişi gerçekten biliyor muyuz veya geleceği gerçekten önemsiyor muyuz? Neden insanlar, bir çocuk gibi en baştan yaşama başlamak yerine değerlere veya anılara bağlı kalmak isterler. Somut ve mutlak bir şey beklemek beynin farklı şekillerde çalışmasına neden olur. Çocukları çok daha fazla önemsesek ve ihtiyaç duyabilecekleri hemen hemen her şeyi sağlasak bile, şimdiki nesil ile geçmiş nesiller arasında şeylerin farklı şekillerde değerlendirilmesi nedeniyle bir boşluk oluşmaktadır. Çocukluklarında acı çekenler için, yaşamları boyunca diğerleri için fedakarlık yapmak için çok zor görünüyor, çünkü insanların çoğu zaten farklılıklara ya da anlayışa, hoşgörüye kapılarını kapatmış durumdalar. Bu çalışma, medya perspektifini ve medyanın gelişim ve gelişim sürecinde çocukların kimlikleri hakkında karar alma konusunda nasıl önemli bir rol oynadığını sorgulamaktadır. Bu gençlerin medya ve okul beklentilerinin neler olduğunu veya medyanın bu beklentileri nasıl şekillendirdiğini, onlar için hangi değerlerin değiştiğini ve yenilerini kimllerin verdiğini araştırmaktadır. Kimliğinin esnek parçalarının neler olduğunu ve göç kaynaklı bu krizi yenmek için onu nasıl kullandıklarını sorgulamaktadır. Bu çalışma bir yandan erken yaşta kimlik ve göç krizinden geçen İstanbul'daki 70 çocuğun bireysel hikayelerine odaklanırken, bir diğer yandan daha önce yapılan benzer çalışmalarla sonuçlarını karşılaştırmaktadır. Çalışmanın kısıtlamaları ve göz önünde bulundurulan etik konular nedeniyle, çocuklara hiçbir zaman doğrudan sorular sorulmamış, onlara oyun benzeri durumlar sunulması ve bunlar üzerinde konuşulması tercih edilmiştir. Bu simülasyonlar geçmiş, şimdiki ve gelecekteki değerler için yeteneklerini ve tutumlarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Nicel olduğu kadar nitel yaklaşıma da odaklanmayı amaçlayan bu çalışma, veri toplama teknikleri bağlamında, yüz yüze görüşmeler ve odak grup çalışmalarına odaklanmıştır.  Article visualizations

    Similar works