Destânlar; toplumların kültürel değerlerini ölümsüzleştirerek nesilden nesile aktaran,bu süreçte nesillerin ruhunu bünyesine dâhil eden hazinelerdir. Bu hazine sandıkları, milletin inançları, hayata bakış açıları, toplumsal ve ferdî ilişkileri gibi cevherleri bünyesinde barındırır.Türk destânları da Türk milletinin sosyal ilişkilerini ve kültürel değerlerini zamanınderyasında dâim kılan ve her yeni neslin bu değerlerle donanmasına yardımcı olan edebî metinlerdir. İslamî dönem Türk destânlarının ilklerinden olan Battâl Gâzî Destânı da bu değerleri işaret eden motiflerle bezenmektedir. Kimi zaman olay örgüsünde kimi zaman da motiflerin içerisine yerleştirilen kültürel değerler geçmişin ân ve gelecekle bağlantısını sağlar.Battâl Gâzî Destânı; araştırmacılar tarafından kahramanın kimliği, nesebi, karakteristiközellikleri, farklı nüshaları, destânın diğer edebî metinlere yansımaları gibi yönleriyleincelenmiştir. Lâkin; kahramanın kimliği hakkında dahi kesin bir bilgide uzlaşılamadığı için kültürel incelemelerden de uzak durulmuş sanırım. Bu noktada gözden kaçan husus ise; edebî metinlerin, yaratım sürecinde ortaya çıktığı toplumun motifleri ve zamanın birikimiyle yeniden düzenlenebilmesidir. Destânlardaki arketipsel motiflerin farklı toplumlarda farklı hâllerde karşımıza çıkması da bunun alenî işaretidir.Türk-İslam kültürünün ilk ürünlerinden olan bu esere sosyokültürel açıdan yaklaşıpdestânda bahse konu hadisenin yaşandığı toplulukta kadına bakış açısı, kadının toplumsal statüsü, bir aile ferdi olarak sorumlulukları, eş olarak sorumlulukları; bireylerin ve toplumun evliliğe bakış açısı, evliliğin amaçları ve türleri; aile kurumuna yaklaşım ve ailenin toplumsal düzenin sağlanmasındaki rolünü incelemeye çalışacağız.Destânı tam ve doğru olarak veren bir nüshanın araştırmacılar tarafından hâlâ ortayaçıkarılamaması, neşredilen metinlerin sınırlı sayıda nüshanın incelenmesiyle oluşturulması, en doğru metnin meçhûl olması nedeniyle; yapacağımız incelemede bize kaynaklık edecek metni belirlerken en kapsamlı metni tercih ettik. Bu sebeple Salim Durukoğlu ve Hasan Kavruk’un altı ciltlik metni bizlere sunan eserini rehber olarak belirledik.</p