Primer mitral yetmezliği olan olgularda sol ventrikül fonksiyonlarının 2 boyutlu strain ekokardiyografi ile değerlendirilmesi

Abstract

Giriş ve amaç: Kronik mitral yetmezlik sık karşılaşılan kapak hastalıklarından biridir. Mitral yetmezlik hastalarının takibi ve cerrahi zamanlaması, üzerinde önemle durulması gereken konulardır. Kronik mitral yetmezlik takibinde ilerleyici sol ventrikül dilatasyonu ve geri dönüşümsüz miyokardiyal hasar sonucu sol ventrikül fonksiyon bozukluğu gelişmektedir ve sol ventrikül fonksiyon bozukluğu gelişen hastaların prognozunun kötü olduğu gösterilmiştir. Bu hastalarda sol ventrikül fonksiyon bozukluğunu erken tanımaya yarayacak, mevcut parametrelerden özellikle ejeksiyon fraksiyonundan daha duyarlı parametreler üzerinde durulmaya başlanmıştır. Sol ventrikül strain ve strain rate parametreleri, ventrikül fonksiyonlarını değerlendirmede yeni kullanılmaya başlanmış yöntemlerdir. Çalışmamızda mitral yetmezliği olan hastalarda geleneksel yöntemlerle normal olarak değerlendirilen sol ventrikül fonksiyonlarının strain/strain rate görüntüleme yöntemi ile değerlendirilmesi ve disfonksiyonun erken tanınması amaçlanmaktadır. Yöntem ve Bulgular: Bu çalışmaya Nisan 2012 ile Nisan 2013 tarihleri arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi kardiyoloji polikliniğine başvuran kronik mitral yetmezliği nedeniyle takipte olan ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (LVEF) normal olan 40 hasta ve kontrol grubu olarak polikliniğe başvuran koroner anjiyografisi veya efor testi normal olan herhangi bir semptomu olmayıp ekokardiyografisi normal olan 31 hasta alındı. Tüm olgulara elektrokardiyografi çekildi, tüm olgular sinüs ritmindeydi. Tüm olgulara ayrıntılı ekokardiyografi yapıldı. Mitral yetmezliği (MY) hastaları kalitatif ve kantitatif yöntemlere göre değerlendirilerek orta (n:19) ve ciddi (n:21) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Ekokardiyografik olarak LVEF, sol ventrikül sistol sonu ve diyastol sonu çapları (LVESÇ ve LVEDÇ) ve hacimleri (LVESV ve LVEDV), sol atriyum sistol sonu ve diyastol sonu hacimleri (LA ESV ve LA EDV) ve hacim indeksleri; mitral içe akım E dalgası, A dalgası, E/A oranı ve deselerasyon zamanı; renkli doku Doppler görüntülerden septum bazali, lateral duvar bazali ve sağ ventrikül bazal segmentlerinden S', E' ve A' dalgaları; triküspit yetmezlik akımından triküspit yetmezlik velositesi (TRV) ve sistolik pulmoner arter basıncı (SPAP); sağ ventrikül triküspit anulusundan triküspit annüler plan sistolik hareketi (TAPSE) değerleri hesaplanarak gruplar arasında karşılaştırıldı. İki boyutlu görüntüler üzerinden speckle tracking (benek izleme) yöntemi ile longitudinal deformasyonun değerlendirilmesi için sol ventrikül anteriyor, inferiyor, septum, lateral duvarlarının strain ve strain rate (S/SR) değerleri; radiyal deformasyonun değerlendirilmesi için posteriyor duvar S/SR değerleri hesaplandı. Anteriyor duvarın S/SR değerleri ciddi MY grubunda orta MY ve kontrol grubuyla karşılaştırıldığında azalmış olmakla birlikte istatistiksel olarak anlamlı değildi (S: -17,8±3; -17,9±3,8; -18,2±3,9 ; SR:-1,04±0,2; -1,2±0,4; - 1,2±0,3; p>0,05). Septum SR değeri ciddi MY grubunda azalmış olmakla birlikte orta MY ve kontrol grubu ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı değildi (- 1,2±0,2; -1,3±0,4; -1,3±0,2, p>0,05). Ciddi MY, orta MY ve kontrol gruplarında septum S değerleri (-21,5±2,9; -20,7±4,7; -21,3±3,5; p>0,05), lateral duvar S/SR değerleri (S: -21,0±3,3; -21,0±4,8; -21,1±3,9; SR: -1,4±0,2; -1,6±05, -1,3±0,2, p>0,05), inferiyor duvar S/SR değerleri (S: -22,4±3,4; -21,7±3,1; -22,3±3,3; SR: - 1,4±0,3; -1,4±0,3; -1,5±0,7, p>0,05) arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Ciddi MY, orta MY ve kontrol gruplarında global longitudinal strain değerleri arasında anlamlı fark saptanmadı (-20,9±1,4; -20,9±2,2; 20,5±2,2, p>0,05). Sonuç: Asemptomatik kronik primer mitral yetmezliği olan olgularda mitral yetmezliğinin ciddiyeti artsa bile, geleneksel ekokardiyografik yöntemlerle sol ventrikül fonksiyonları normal olarak değerlendirilen olguların longitudinal ve radiyal deformasyon parametrelerinin bozulmadığı saptandı. Sonuç olarak mitral yetmezliği ciddiyetinin artmasıyla meydana gelen sol ventrikül fonksiyon bozukluğunun erken tespitinde mevcut olgu grubunda deformasyon parametrelerinin geleneksel yöntemlere üstünlüğü olmadığı saptandı. Olguların çoğunluğu tıbbi tedavi ile izlenmekteydi ve tümü asemptomatikti. Bu olguların uzun dönem takiplerinde deformasyon parametrelerinin izlemi ve geleneksel yöntemlerle karşılaştırılarak takibi, sol ventikül fonksiyonlarını değerlendirmede yararlı olabilir

    Similar works

    Full text

    thumbnail-image