Analysis of cases referred to the disability board of Dicle University hospitals

Abstract

Amaç: Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gelişmiş ülkelerde nüfusun %10’unu, gelişmekte olan ül- kelerde ise %12’sini özürlü bi- reylerin oluşturduğunu kabul etmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)’nun yapmış ol- duğu “2002 Türkiye Özürlüler Araştırması” sonuçlarına göre ülkemizde özürlü olan nüfu- sun toplam nüfus içindeki ora- nı %12,29 idi. Bu çalışmamız da özürlülerle ilgili ülkemiz verile- rine katkıda bulunmak amacıyla yapılmıştır. Yöntemler: Hastanemiz özürlü kuruluna 2011 yılı Ocak - Aralık aylarında başvuran 1805 vakaya ait dosya- lar geriye dönük olarak değer- lendirilmiştir. Bulgular: 1805 vakanın %45,4’ ü (820 kişi) kadın %54,6’ sı (985 kişi) ise erkekti. En fazla başvuru 228 (%12,6) vaka ile Mart ayında gerçekleşmişti. %50’den daha az özrü olduğuna karar verilen 1173 (%65) vaka varken, kalan 541 (%30) vakanın özrünün %50 ve üzerinde olduğu tespit edil- miştir. Verilen özür oranlarının süreleri incelendiği zaman; Tüm başvurular içerisinde 873 olgu- nun (%48,4) sürekli özre sahip olduğu görülmüştür. Sonuç: Özürlülüğe yol açan etmenler minimuma indirilmelidir. Alına- cak tedbirler sadece büyükşe- hir kent merkezinde değil diğer küçük yerleşim bölgelerinde de uygulanmalıdır.Objective: The World Health Organization (WHO) accepts that 10% of the population in developed countries and 12% of the population in de- veloping countries are constituted by disabled individuals. According to the results of the “Turkey Di- sability Survey 2002” conducted by The Turkish Statistical Institu- te, the ratio of the disabled indi- viduals in the total population of our country was 12.29%. Our this study has also been conducted with the aim of contributing to the disability data of our country. Methods: The files of 1805 cases referred to the Disability Board of our hospital between January-December 2011 were analyzed retrospectively. Results: Of 1805 cases, 45.4% (n=820) were females while 54.6% (n=985) were males. The highest number of app- lications were (n=228, %12.6) in March. While there were 1173 ca- ses (65%) whose disability had been decided to be less than 50%, rema- ining 541 cases’ (30%) disabilities had been determined to be 50% and over. Among all applications, it was seen that 873 (48.4%) caseswere having permanent disabilities. Conclusion: The factors causing disabiliti- es should be minimized. And all precautions should be performed not only in the centers of the met- ropolitan cities but also in small residential districts

    Similar works