thesis

Protectıng and projectıng ıdentıty ın Jhumpa Lahırı's novels: the namesake and the lowland

Abstract

This study presents a detailed analysis of the Indian American writer Jhumpa Lahiri’s novels The Namesake and The Lowland within the light of postcolonial theory. As an Indian immigrant in the United States, and a Pulitzer Prize award-winning author, Lahiri best depicts the struggles of Indian rooted people in forming an identity in a foreign land. In this process of constructing an identity, the characters’ in-betweenness will be depicted through the concepts of cultural clash, hybridity, displacement and dual identities. Lahiri’s first novel The Namesake is a portrayal of an Indian immigrant family who moves to the United States in pursuit of a new life and their becoming an in-between society in a foreign land and culture. While the first generation try to preserve their roots and national Indian identity; their children, the second generation is torn between the Indian culture they are imposed in family and the American culture they wish to embrace. The Lowland is Lahiri’s combination of the Indian culture and the American life within the embodiment of two brothers. The struggle to survive in a foreign society with an Indian background and the fight for national values in homeland are the main concerns of this novel. Since both of Lahiri’s works reflect the identity chaos and duality, this study will be an analysis of these two novels within the frame of postcolonial concepts such as hybridity, ambivalence, in-betweenness and otherness.Bu çalışma Hintli Amerikalı yazar Jhumpa Lahiri’nin Adaş ve Saçında Gün Işığı romanlarının postkolonyal teori ışığında detaylı bir analizini sunmaktadır. Amerika’da Hintli bir göçmen ve Pulitzer ödüllü bir yazar olarak Lahiri, Hint asıllı insanların yeni bir yerde kimlik oluşturma çabalarını en iyi şekilde tasvir etmektedir. Bu kimlik oluşturma sürecinde karakterlerin arada kalmışlıkları kültürel çatışma, melezlik, yer değiştirme ve ikili kimlik terimleri aracılığıyla incelenecektir. Lahiri’nin ilk romanı olan Adaş, yeni bir hayat arayışında Amerika’ya göç eden Hintli bir ailenin ve onların yabancı bir ülkede ve kültürde arada kalmış hale gelmelerinin bir portresidir. Birinci kuşak kökenlerini ve ulusal Hintli kimliklerini korumaya çalışırken, onların çocukları olan ikinci kuşak ise ailede maruz kaldıkları Hint kültürü ile kucaklamak ve benimsemek istedikleri Amerikan kültürü arasında kalmıştır.Saçında Gün Işığı, Lahiri’nin Hint kültürü ile Amerikan yaşantısını iki kardeşte vücut bulmasıyla birleştirmesidir. Hintli bir geçmişle yabancı bir kültürde hayatta kalma çabası ve anavatanda ulusal değerler uğruna savaşma bu romanın temel konularıdır. Lahiri’nin her iki eseri de kimlik karmaşasını ve ikiliğini yansıttığı için, bu çalışma bu iki romanın melezlik, ikilem, arada kalmışlık ve ötekilik gibi postkolonyal terimler çerçevesinde bir analizi olacaktır

    Similar works