Matthew Arnold Şiirinde Aradalık

Abstract

TÜBİTAK 2214-A BURSİYERThis study concentrates on the inherent, yet paradoxical relationship surrounding the concept of inbetweenness and human ritualization within Matthew Arnold’s poetry, which is a characteristic example of the fragmentary and in-between poetics of Victorian poetry. Matthew Arnold’s poetry, being among the chief representatives of the period, demonstrates this paradoxical relationship especially within his four major poems, “The Scholar-Gipsy”, “The Strayed Reveller”, “The Forsaken Merman”, and “Empedocles on Etna”. These poems display the fragmentary and in-between characteristics of the phenomenon known as ritualization, however, by presenting representations of a non-ritualized, rather than a successfully ritualized consciousness, they draw attention to the inner-workings of in-betweenness as a mechanism of self-questioning and self-awareness. In-betweenness, in this regard, becomes observable in the non-integrative and incomplete ritualization and identification process represented through self-reflexive poetic portrayals and manipulations of mythic-poetic figures such as the ScholarGipsy, the Forsaken Merman, the Strayed Reveller, and Empedocles, voiced within the in-between settings, moods, and self-reflexive dramatic structures of the poems discussed. This dissertation relates Arnold’s poetry to that of the concepts of in-betweenness and human ritualization, arguing that Arnold’s personas within the poems demonstrate their non-integrative and non-indulgent relationship with their environment and mythic subject-matters through representations of the self-questioning of their own inbetweenness and failed sense of ritualization. As a result, a self-aware and critical consciousness emerges in Arnold’s poetry within the broken relationship between in-betweenness and human ritualization, which makes use of the detached and fragmented Victorian poetics as its characteristic, yet unique mode.TÜBİTAKBu çalışma Matthew Arnold’ın şiirlerinde aradalık kavramını aidiyet ve ritüel kavramları ile olan paradoksal ilişkisi çerçevesinde ele alarak parçalanmışlık ve arada kalmışlık bilincinin şiirde açıkça gözlemlenebilmeye başlandığı Victoria dönemi İngiliz şiirinde tartışmaktadır. Matthew Arnold’ın şiiri ve şiire genel yaklaşımı Victoria dönemi şiiri açısından aradalık ve parçalanmış bilinç özelliklerinin ön plana çıktığı bir alandır. Arnold’ın “The Scholar-Gipsy”, “The Strayed Reveller”, “The Forsaken Merman”, ve “Empedocles on Etna” adlı şiirleri bu tez bünyesinde yukarıda belirtilen çerçeve içerisinde tartışılmak üzere seçilmiştir. Bu şiirler aradalık ve ritüel kavramlarının birbirleriyle olan etkileşim süreçlerini paradoksal ve sorgulayıcı bir içyapı yardımıyla yansıtmaktadırlar. Bu içyapı mitolojik, masalsı ve folklorik özellikleri ile şiirlere konu edilen şiir kişileri aracılığıyla insan doğasının sınırlılığı dolayısıyla hissedilen sürekli bir aradalık ve sıkışmışlık duygusunu yansıtmaktadır. Bilinmezlik duygusu ve insan bilincinin öte kavramı ile kurduğu ilişki Arnold’ın şiirlerinde aradalık ve sıkışmışlık duygularının temelini oluşturmaktadır. Bunun yansımaları şiir sanatının iç dinamiklerine mitolojik hassasiyetleri çerçevesinde yaklaşan Matthew Arnold’ın adı geçen şiirlerinde aradalık kavramına yöneltilen içsel bir sorgulama olarak öne çıkmaktadır. Bu tez, aradalık kavramını on dokuzuncu yüzyılın son çeyreği ile hız kazanmaya başlayan dil, aradalık, ve ritüel odaklı disiplinler arası çalışmalar çerçevesinde Victoria dönemi şiirinin aradalık ile kurduğu ilişki bağlamını da gözeterek kendi iç paradoksları ile tartışmaktadır. Sonuç olarak görülmektedir ki Arnold’ın seçili şiirleri ritüel duygusunu barındırmakla birlikte artık ritüel düşüncesi ile bağlarını koparmış bilinç yansımalarını çözümsüz ve süregelen, sadece insana özgü sonsuz bir aradalık veya arada kalmışlık durumunu sorgulayacak ve sorgulatacak şekilde bir öz-farkındalık çerçevesinde yansıtmaktadır

    Similar works