Doku mühendisliği günümüzde ve gelecekte tıbbın en önemli tedavi stratejisini
oluşturacaktır. Günümüzde rejeneratif tıpta süregelen araştırmaların
çoğu doku mühendisliğinde biyomateryallerle oluşturulan destek ve yapı
malzemesinin (scaffold) geliştirilmesi üzerinedir. Bir biyomateryal olan kitozanın
doğal bir polimer olması, gözenkli bir yapıya sahip oluşu, kimyasal
modifikasyonlara uygunluğu, jel formunda kullanılabilirlik özelliği, biyouyumlu
olması ve metabolitlerinin toksik olmaması; doku mühendisliğinde
ilgi odağı olmuştur. Kitin ve kitozan türevi bileşiklerin, biyomateryal olarak
çok çeşitli alanlarda kullanıldığı bilinmektedir. Kitozan türevlerinin hücre
uyumlu oluşu ve lizozimler tarafından yıkılabilmesi bu alanda kullanımını
oldukça arttırmaktadır. Yapılan çalışmalarda kitozanın in vitro kültür ortamlarında
dokuların büyüme hızı ve doku tabakalanması üzerine olumlu
bir etkisi olduğu gösterilmiştir. Kitozanın, dokuların matriks içeriğinde bulunan
glikozaminoglikanlara benzerliği nedeniyle bağ dokusu tamirinde ve
organogeneziste oldukça uygun bir biyomateryal olduğu belirtilmektedir.
In vivo çalışmalarda da kitozanın deri fibroblastlarında sayısal bir artışa neden
olduğu gösterilmiştir. Kitozanın membran formu değişik doku kültürlerinde
hücre tutunması ve hücreye penetrasyonu üzerine olumlu bir etkiye
sahiptir. Kitozanın doku mühendisliğindeki önemli derecedeki mitojenik
aktivitesinin yüksek oranda deasetile olabilmesine bağlanmaktadır. Organik
bir biyomateryal olan kitozanın güncelliğini önemli derecede koruması
kuvvetli ölçüde şartlara gore değiştirilebilen formuna dayanmaktadır