Kimliklerin, fikirlerin ve kamuoyunun uluslararası ilişkilerde artan özgül ağırlığı teorik ve pratik sahada önemli etkiler doğurmuştur. Kamu diplomasisi ve yumuşak güç yeniden keşfedilmeye başlanmış ve günümüzde daha kurumsal bir veçhe kazanmıştır.
Özellikle 2002 sonrası uluslararası ilişkilerinde bir yükseliş trendi yakalayan Türkiye’de yumuşak gücünü yeniden keşfetmeye ve kamu diplomasisi pratiklerine önem vermeye gayret etmektedir. Yeni gelen kadroların ontolojik arka planları ve tahayyülleri çerçevesinde dış politikada ciddi revizyonlara gidilmiş, kronolojik anlamda değil ancak muhteviyat ve kavramsallaşma anlamında ‘yeni’ olarak addedilecek bir dış politika takip etmeye gayret edilmiştir.
Türk kamu diplomasisi uygulama sahası olarak öncelikle kültürel ve tarihsel bağların bulunduğu yakın coğrafyasını hedeflenmiş, Batı Balkan coğrafyası da dış politika yapıcıları tarafından bu anlamda ehemmiyet kazanmıştır. Bu tezde Batı Balkanlarda uygulanan kamu diplomasisinde ‘dini diplomasi’, ‘yerel diplomasisi’, ‘dijital diplomasi ve medya’nın neden daha fazla önemsenmesi gerektiğinin ortaya koymak amaçlanmıştır