Cataloged from PDF version of article.Türkiye, piyasa ekonomisi prensibine dayalı ekonomik bir sisteme sahiptir.
Türkiye’de hukuki reformların en önemli sebebi 1995’te Avrupa Birliği ile
Türkiye arasında gerçekleşen Gümrük Birliğidir. Günümüzde Türkiye, serbest
ve dürüst rekabetin düzenlenmesi için gerekli hukuki alt yapısını esas itibarıyla
tamamlamıştır. Türk hukukunda rekabete ilişkin hükümlerin mehazı AB hukukudur.
Ayrıca bu hükümlerin uygulamasında AB hukukunun ölçütleri de dikkate
alınmaktadır. Rekabet hukuku ve haksız rekabet hukukunun, piyasada serbest ve
dürüst, bir diğer ifade ile bozulmamış bir rekabetin sağlanması amacına hizmet
ettiği kabul edilmektedir. Türk hukukunda özellikle de piyasa aktörleri tarafından
rekabet hukuku ile haksız rekabet hukuku sık sık birbirine karıştırılmaktadır.
Piyasa düzeninde serbestlik ve iktisadi faaliyetlerde dürüstlüğün korunması
ve sağlanması amacıyla piyasada gerçekleşen ihlâllere karşı kamu ve tüm
katılımcıların yararına rekabetin korunmasını temin için, rekabet hukuku ile
haksız rekabet hukukunun birbirini tamamladığının kabulü doğru bir yaklaşım
olacaktır. Zira sadece meşru sınırlar içinde gerçekleştiği takdirde bir rekabet
serbestîsinden bahsetmek mümkün olabilecektir