Nurses who care for patients in the terminal stage of attitudes toward death, perceptions spiritual support and investigation of the relationship between them
Araştırma, terminal dönemdeki hastaya bakım veren hemşirelerin ölüme ilişkin
tutumları, manevi destek algıları ve bunlar arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla
kesitsel, ilişki arayıcı türde yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, terminal dönem hastalara
bakım verilen kliniklerde çalışan biri devlet diğeri özel iki hastanede çalışan toplam 198
hemşire oluşturmuş, örneklem seçimine gidilmeyip araştırma hakkında bilgi verildikten
sonra katılmayı kabul eden hemşirelerin hepsi örnekleme dâhil edilmiştir. Araştırmanın
verileri, araştırmacılar tarafından oluşturulan Kişisel Bilgi Formu, Ölüme Karşı Tutum
Ölçeği (ÖKTÖ) ve Manevi Destek Algısı Tespit Ölçeği (MDA) uygulanarak
toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde veri tipine göre sayı ve yüzdelikler veya
ortalama ve standart sapma kullanılmıştır. Sayısal veriler arasındaki ilişki Korelasyon
Analizi ile gruplar arasındaki farklılık ise Kruskall Wallis Varyans Analizi ve MannWhitney U Testi ile değerlendirilmiştir. Araştırmaya katılan hemşirelerin Ölüme Karşı
Tutum Ölçeği (ÖKTÖ) Tarafsız Kabullenme ve Yaklaşım Kabullenme Alt Boyutu
(ÖKTÖ 1. Alt Boyut) puan ortalaması 63.45±9.87, Kaçış Kabullenme Alt Boyutu (2.
Alt Boyut) puan ortalaması 19.47±6.48, Ölüm Korkusu ve Ölümden Kaçınma Alt
Boyutu (3. Alt Boyut) puan ortalaması ise 31.42±9.49’dur. Manevi Destek Algısı Tespit
Ölçeği (MDA) puan ortalaması 50.98±7.98 olarak belirlenmiştir. MDA ile ÖKTÖ
Tarafsız Kabullenme ve Yaklaşım Kabullenme Alt Boyutu (ÖKTÖ 1. Alt Boyut)
arasında pozitif yönde zayıf düzeyde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır
(r=0.305), (p<0.05). Hemşirelerin yaşları ile ÖKTÖ Kaçış Kabullenme Alt Boyutu (2.
Alt Boyut) arasında negatif yönde zayıf düzeyde istatistiksel olarak anlamlı ilişki
belirlenmiştir (r=-0.145), (p<0.05). Hemşirelerin çalışma yılları ile ÖKTÖ Kaçış
Kabullenme Alt Boyutu (2. Alt Boyut) arasında negatif yönde zayıf düzeyde istatistiksel
vi
olarak anlamlı ilişki saptanırken (r=-0.160), (p<0.05), bölümde çalışma süreleri ile
ÖKTÖ Tarafsız Kabullenme ve Yaklaşım Kabullenme Alt Boyutu (ÖKTÖ 1. Alt
Boyut) arasında negatif yönde zayıf düzeyde istatistiksel olarak anlamlı ilişki
bulunmuştur (r=-0.154), (p<0.05). Kadın hemşirelerin ÖKTÖ Ölüm Korkusu ve
Ölümden Kaçınma Alt Boyutu (3. Alt Boyut) puanı, erkek hemşirelerden istatistiksel
olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (p<0.05). Yüksek lisans mezunu
hemşirelerin ÖKTÖ Tarafsız Kabullenme ve Yaklaşım Kabullenme Alt Boyut (1. Alt
Boyut) puan ortalaması, sorumlu hemşirelerin ise Manevi Destek Algısı Tespit Ölçeği
(MDA) puan ortalaması diğer gruplardan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek
bulunmuştur (p<0.05). Onkoloji bölümünde çalışan hemşirelerin Manevi Destek Algısı
Tespit Ölçeği (MDA) puan ortalaması diğer kliniklerde çalışan hemşirelere göre
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksektir (p<0.05). Bu bulgular doğrultusunda
hemşirelerin ölüme ilişkin olumlu tutumlarının, yaşlarının, deneyimlerinin ve eğitim
düzeylerinin artmasının manevi destek algısını olumlu yönde etkilediği görülmüştür.
Yaşam sonu bakımın verildiği kliniklerde hemşire iş gücü planlanırken bu özelliklere
dikkat etmenin hemşirelik bakımının niteliğini artıracağı söylenebilir.This study, which is cross-sectional and correlational has been planned to investigate
nurses’ attitude toward death, their emotional support perceptions and relationship
among these behaviors. This study consisted of a total 198 nurses working in two
hospitals, 131 nurses working in state hospital and 67 nurse working in private
hospitals. Samples were not selected spesifically. They were informed and asked about
whether or not they were willing to participate the research. Instutional permissions,
Ethics Committee approval and necessary consents were taken from participants.
Research data were collected by using Personal Information Form, Death Attitude
Profile-Revised Scale (DAP-R) and Emotional Support Perception Evaluation Scale
which were created by researchers following literature review. Number and percentages
or average and standard deviation values were used when evaluating data. While
statistical parameters were analyzed by Correlation Analysis, group differences were
assessed by using Kruskall Wallis Variance Analysis and Mann-Whitney U Test.
Average values of Objective Adoption and Approach Adoption Subscale (DAP-R
Subscale 1), Escape Adoption Subscale (DAP-R Subscale 2) and Fear of Death and
Evasion from Death Subscale (DAP-R subscale 3) were 63.45±9.87, 19.47±6.48 and
31.42±9.49 respectively. Total Score of Emotional Support Perception Evaluation Scale
(ESP) was found 50,98±7,98. Between ESP and Death Attitude Profile-Revised Scale
(DAP-R ) Subscale 1, there was a statistically weak positive correlation (r:0,305),
(p<0,05). It was found that ages of nurses and DAP-R Subscale 2 were negatively
correlated. (r:0.145,(p<0.05). There was a weak negatively correlation between working
years of nurses and DAP-R Subscale 2(r:-0,160), (p<0,05). Between working times and
DAP-R Subscale 1, there was a negatively weak correlation (r:-0,154), (p<0,05). Score
viii
of woman nurses on DAP-R Subscale 3 was found higher than man nurses statistically
(p<0,05). Mean values of postgraduate nurses on DAP-R Subscale 1 was found high
statistically compared to nurses that have high school and bachelor’s degree (p<0,05).
Average of total score of Emotional Support Perception Evaluation Scale for
responsible nurses was found higher than service and intensive care nurses on
statistically (p<0,05). Mean of total score of Emotional Support Perception Evaluation
Scale for nurses working in Oncology department was detected higher in comparison
with the nurses who work in intensive care (child), Cardiovascular Surgery intensive
care, palliative and anaesthesia intensive care (p<0,05). According to these findings; the
attidute of nurses about death, their ages, experiences and increas the level of their
education is affected the perception of spiritual support in positively. When planning the
nurse workforce, it can be said that paying attention to these features will increase the
quality of nursing care in clinics giving end of life care