Cabernet sauvignon ve merlot şaraplarının resveratrol düzeyleri ve ekolojik koşulların etkileri

Abstract

Phytoalexins are low molecular weight antimicrobial compounds whose production is elicited in plants in response to pathogen infection or treatment with various biotic and abiotic elicitors. Resveratrol (trans-3,5,4;amp;#8217;-trihydroxystilbene) is a phytoalexin which can protect the host plant from fungal infection. Grapevine (Vitis vinifera), peanut (Arachis hypogaea) and several other plant species can accumulate resveratrol in leaves or in other parts at high concentrations. Resveratrol can be synthesized in different parts of the grapevine at high amounts, especially in the skin of berries which it passes into wine during wine making processes. The amount of resveratrol in pericarp of berries is higher than its flesh. Recently many researches were carried out on favorable impacts of resveratrol on human health due to its anticarcinogenic and antioxidant properties and its inclusion in daily diet is advised. In this study, trans-resveratrol concentrations of wines produced from Cabernet sauvignon and Merlot black grapes which are grown in Ege, Marmara and Trakya regions of Turkey were determined by high performance liquid chromatography and correlation between the results and ecological conditions was researched. It was observed that resveratrol concentrations can changes with grape type and ecological conditions.Fitoaleksinler bitkilerde patojen enfeksiyonuna bir reaksiyon olarak veya çeşitli biyotik ve abiyotik tetikleyicilerin etkisi sonucu oluşan fenolik madde karakterli, düşük molekül ağırlıklı antimikrobiyal bileşiklerdir. Resveratrol (trans–3,5,4’-trihidroksistilben) de bir fitoaleksin olup, asma (Vitis vinifera), yer fıstığı (Arachis hypogaea) ve diğer pek çok bitki türünde yaprak veya diğer organlarda yüksek miktarlarda bulunabilmektedir. Resveratrol asmada gövde, sürgün ve yapraklar yanında, özellikle renkli çeşitlerin tane kabuğunda bol miktarda sentezlenebilmekte ve şarap yapımı sırasında şıraya, şıradan da şaraba geçmektedir. Son yıllarda resveratrolün antikanserojen özelliği ve antioksidan karakteri nedeniyle sağlık yararları üzerine yoğun araştırmalar yapılmakta ve günlük diyette alımı önerilmektedir. Bu çalışmada, Ege, Marmara ve Trakya Bölgeleri’nde üretilen kimi bağlardan sağlanan Cabernet sauvignon ve Merlot siyah üzümlerinden üretilmiş şaraplarda bulunan resveratrol miktarları Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar bölgelerin ekolojik koşulları açısından birbirleriyle karşılaştırılmış ve resveratrol miktarı ile bu parametreler arasındaki korelasyon araştırılmıştır. Resveratrol konsantrasyonunun üzüm çeşidi ve bölgelerin iklim şartlarına bağlı olarak farklılıklar gösterebileceği görülmüştür

    Similar works

    Full text

    thumbnail-image