Tüberküloz ilaçlarına karşı saptanan primer ve sekonder ilaç direnci oranları

Abstract

ÖZET 1982-1989 yıllan arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Kİ iniği 'nde aktif akciğer tüberkülozu tanısı ile yatarak tedavi gören, balgam kültürü müsbet olan 454 olgunun primer ve sekonder ilaç direnç oranları incelenmiştir. Toplam primer ilaç direnci %21.03 olarak bulunmuştur. Bunun ilaçlara göre dağılımında INH'a karşı %10.68, RMP'ne karşı %12.41, SM'ne karşı %8.27 oranında ilaç direnci saptanmıştır. Sekonder ilaç direnci ise toplam %36. 58, INH'e karşı %24. 39, RMP'ne karşı %25, SM'e karşı % 12.8 oranında bulunmuştur. Bu sonuçlar kliniğimizde daha önceki yıllarda yapılmış çalışma sonuçları ile uyumlu bulunmuş, RMP'ne karşı primer ilaç direnci oranındaki artış dikkati çekmiştir. Ülkemizde, diğer bölgelerde yapılan çalışmaların sonuçları ile karşılaştırıldığında, RMP'ne karşı primer ilaç direnci bizim çalışmamızda diğerlerine oranla yüksek olduğu, diğer ilaç direnci oranlarının uyumlu olduğu bulunmuştur. Diğer ülkelerin primer ve sekonder ilaç direnci oranları ile karşılaştırıldığında A.B.D. ve bazı Avrupa ülkelerindeki oranların ülkemizdeki oranlardan belirgin olarak düşük olduğu, ancak İspanya'da sekonder ilaç direncinin ülkemiz rakamlarından yüksek seyrettiği dikkati çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerdeki dirençli suş oranlarının ülkemiz oranlarına yakın olduğu, ancak Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerdeki yüksek direnç oranlarının halen devam etmekte olduğu görülmektedir. 26Ülkemizde primer ve sekonder direnç oranlarının yüksek seyretmesi nedeni ile tüm tüberküloz olgularında direnç testleri titizlik ile takip edilmeli ve hastalara başlanan inisiyal tüberküloz tedavilerinde bu direnç oranları göz önüne alınarak etkin ilaç kombinasyonlarının seçilmesine özen gösterilmelidir. Direnç gelişimini önlemek için semptomlu ve basil müsbet olan hastaların en kısa zamanda ve en etkili kombinasyonlardan oluşan tedavi rejimleri ile balgam konversiyonu sağlanmalıdır. Böylece sekonder ilaç direnç gelişimi de önlenmiş olacaktır. Hasta-hekim ilişkisinin iyi kurulması, hastanın eğitimi ve bilinçlendirilmesi, tüberküloz tedavi kurumlarının hasta takibi, ilaç temini ve çevre taramasını etkin bir şekilde yapması tüberküloz tedavisinde başarı oranını yükseltecek, direnç gelişimini en aza indirecektir. 2

    Similar works

    Full text

    thumbnail-image