Popüler kültür geniş kitlelerin içerisinde yaşadıkları toplumu anlamlandırmaları noktasında yer aldığı konumu nedeniyle sosyolojik bir olgu olarak öne çıkmaktadır. Bu önemli sosyolojik olgu, kitle iletişim araçlarının yükselişi ile birlikte kapsamını ve ağırlığını arttırmış, bu yönüyle iletişim teknolojileri ile zorunlu ilişkisi bağlamında ele alınması gerekmektedir. Bir iletişim teknolojisi devrimi olarak sunulan dijitalleşme bu bağlamda önem kazanmaktadır. Dijitalleşme yaşantımızın gerçekleştiği yeni bir kültürel uzam olması yönüyle de başlı başına toplumsal bir süreçtir. Bu görüşlerden hareketle çalışma, popüler kültür olgusunun dijitalleşme bağlamında dönüşmekte olduğu ön kabulüyle bu dönüşümü teorik bir tartışmaya açmak ve kavramsal analizini gerçekleştirmek amacındadır. Popüler kültür, birden çok aktörün sürece dahil olduğu karmaşık, ilişkisel bir alan görünümündedir. Gerçekleştirilen kavramsal analizde bu alana ilişkin yapısal özellikler ve alanda gerçekleşen faillik öncelikli odak noktalarını oluşturmaktadır. Yapısal özellikler alanın endüstriyel boyutunun bir uzantısı olarak sunduğu medya ekosistemi ile, gerçekleşen faillik ise bu alan içerisindeki failliğin iki boyutu olarak kitlenin konumu ve algoritma teknolojilerinin analizi ile temellendirilmiştir. Dijitalleşen medya platformları ile geleneksel medyanın ortadan kaybolduğu yönündeki görüşlerin aksine dijital medya ve geleneksel medya giderek birbirine yakınsanan yeni, hızlı ve devasa boyutta bir medya ekosistemi oluşturmaktadır. Bu yeni ekosistem demokratik bir ortam sunma vaadiyle öne çıkıyormuş gibi görünse de ancak hızla ve sıklıkla üretilebilen ve kitle tarafından paylaşılabilecek türde içerikler popüler kültüre mal olmaktadırlar. Buradan hareketle “popüler olmanın” dijitalleşme diskurunun üst ideolojisi olarak konumlandığı düşünülmektedir. Faillik bağlamında ise bu devasa ekosistemde artık pasif, yalnızca alıcı konumundaki bir kitle kavrayışından söz etmek mümkün görünmemektedir. Katılımcı kültür etrafında gerçekleşen ilişkiler popüler kültürün şekillenmesinde büyük önem taşımakla birlikte, sürece dahil bir diğer aktör olarak algoritmalar kitle davranışının şekillenmesinde en az özgür tercihler kadar rol sahibidir. Günümüz popüler kültürü, tek bir aktörün diğer aktörler üzerinde belirleyici olduğu doğrusal modelde değil, aktörler arası ilişkisel bir sürecin sonucu olarak şekillenmekte, gerçekleştirilecek çalışmalarda bu ilişkiselliğin göz önünde tutulması gerekliliği önerilmektedir