Necmettin Erbakan Universitesi Siyasal Bilgiler Fakultesi Dergisi, Necmettin Erbakan University
Abstract
MakaleBu çalışma 1835-1908 yılları arasında yaşamış olan İskoç filozof Edward Caird’in Gifford konferanslarında vermiş olduğu derslerin açılış konuşmasıdır. Önemli bir din felsefecisi olan Caird, İngiliz idealizminin kurucu figürlerinden birisidir. Glasgow üniversitesinde eğitim almış ve aynı üniversitede hocalık yapmıştır. John Watson’ın hocalığını da yapmış olan Caird, düşünce ve kültürün evrimi konularında eserler yazmıştır. Bu konuşmasında din bilimleri kavramsallaşması henüz yaygınlaşmamışken neden böyle bir alana ve kavrama ihtiyaç duyulduğunu tartışmaktadır. Kimileri tarafından din insanlığın gelip geçici bir hevesi olarak
görülse de insanlık tarihi boyunca var olmuştur. Çünkü insanın nihai sorularının cevabını içermektedir. O nedenle hangi bakış açısıyla bakarsak bakalım din ve dini ilimler araştırılmaya ve bilimsel olarak ele alınmaya değerdir. Zira insanlık tarihiyle ilgili tüm araştırmalarımızın altında yatan varsayımlar olan temel birlik ve insanın yapısal tekâmülü hakkındaki modern fikirler Caird’e göre bizi kaçınılmaz olarak,
kendisini tüm bu çeşitli biçimlerde maskeleyen tek yaşam ilkesini aramaya zorlamaktadır. Bu arayışta din bilimleri alanı insanlığa yardımcı olacaktır.This study is the inaugural lecture of the Scottish philosopher Edward Caird, who lived between 1835 and 1908, at the Gifford Lectures. Caird, an important philosopher of religion, is one of the founding figures of British idealism. He was educated at the University of Glasgow and taught at the same university. Caird, who also taught John Watson, wrote on the evolution of thought and culture. In this talk, he discusses why there is a need for such a field and concept when the conceptualization of religious sciences has not yet become widespread. Although religion is seen by some as a passing fad of humanity, it has existed throughout human history. Because it contains the answers to the ultimate questions of human beings. Therefore, no matter from which point of view we look at it, religion and religious sciences are worthy of being researched and handled scientifically. For modern ideas about fundamental unity and human structural evolution, which are the assumptions underlying all our investigations of human history, inevitably force us, according to Caird, to search for the one principle of life that masks itself in all
these various forms. In this search, the field of religious sciences will help humanit