TRAVAYDA LAVMAN UYGULAMASININ; TRAVAY SÜRECİNE, ANNE VE YENİDOĞAN SAĞLIĞINA ETKİSİAdı Soyadı: Nazan AYDIN KARAHANDanışman Adı: Doç. Dr. Nurdan DEMİRCİKabul Tarihi: 24.11.2003Program: Yüksek Lisans Anabilim Dalı: Doğum ve Kadın Hastalıkları HemşireliğiÖZETDoğum yapmak için hastaneye başvuran gebelere, travayın erken döneminde, fetal başın inişini kolaylaştırmak, uterus kontraksiyonlarını uyarmak, doğum anında fekal içerikle kontaminasyonu önleyerek anne ve bebekte enfeksiyon riskini azaltmak amacıyla, rutin olarak lavman uygulanmaktadır. Fakat bazı kaynaklar ve araştırmacılar, travayda rutin lavman uygulamanın yararsız hatta zararlı olduğu konusunda yeni görüşler ileri sürmektedir.Çalışmamız, kanıt temelli bakımın rehberliğiyle, travayda lavman uygulamasının; travay sürecine, anne ve yenidoğan sağlığına etkilerini saptamak amacıyla, randomize, kontrollü çalışma tipinde planlanmıştır.Araştırmamızın evrenini Sağlık Bakanlığı Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne 01 Mart - 01 Haziran 2004 tarihleri arasında doğum yapmak için başvuran tüm gebeler, örneklemini ise, 37. gestasyon haftasında veya daha ileri gebeliği olan, gebelikle ilgili herhangi bir komplikasyonu bulunmayan, çoğul gebelik, EMR, vaginal kanaması, pozisyon ve prezantasyon anomalisi olmayan ve çalışmaya katılmaya gönüllü olan 120 gebe kadın oluşturmuştur. Bu kriterlere uyan, 60 primipar ve 60 multipar gebe, iki ayrı grup olacak şekilde randomize edilerek ele alınmıştır. Lavman yapılmayan 30 primipar ve 30 multipar gebe çalışma grubunu, lavman yapılan 30 primipar, 30 multipar gebe kontrol grubunu oluşturmuştur. Hastane protokol numarasının son rakamı tek olan gebeler çalışma grubuna, çift olan gebeler kontrol grubuna alınmış ve gruplarda vaka sayısı tamamlanıncaya kadar bu işleme devam edilmiştir. Araştırmanın uygulanmasına, araştırmanın yapılacağı kurumdan ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Etik Kurulundan izin alındıktan sonra başlanmıştır. Araştırmamızda kontrol grubuna tek kullanımlık, gliserin ve sorbitol içeren, hiperosmotik temizleyici lavman (Ticari adı: Kansilak) uygulanmıştırVerilerin toplanmasında, araştırmacı tarafından, literatür bilgisine dayanılarak geliştirilmiş olan, travay ve doğum, erken postpartum dönem ve postpartum döneme ilişkin verilerin toplandığı veri toplama formları, Gebelikte Konstipasyon Tanılama Ölçeği, epizyotomi yara iyileşmesini değerlendiren REEDA Skalası ve Obstetrik Değerlendirme Formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler; yüzdelik, standart sapma, Cronbach alpha tutarlılık kat sayıları, Chi Square (ki kare) ve Mann Witney U, Kruskal Wallis testleri kullanılarak değerlendirilmiştir. Çalışmamızda; lavman yapılmayan çalışma grubundaki gebelerin % 71.7'sinin, lavman yapılan kontrol grubundaki,gebelerin ise % 48.3'ünün travayın ekspülsiyon döneminde kontamine olduğu, çalışma grubunda gebelerin % 68.3'üne, kontrol grubunda ise % 80'ine epizyotomi uygulandığı, kontrol grubunda kontraksiyonların frekansının %5 oranında arttığı, süresinin ise % 8.3 oranında uzadığı, primipar ve multipar gebelerde gruplar arasında travay süresi istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermesine rağmen, bu farkın kontrol grubundan kaynaklandığı, loğusaların hiç birinde perineal yara enfeksiyonu görülmediği, çalışma grubunda yalnızca 1 vakada (%0.8) yenidoğan sepsisi görüldüğü saptanmıştır. Bu bulgular, travayda lavman uygulamasının; travay süresi, kontraksiyonlar, anne ve yenidoğanda enfeksiyon görülme sıklığı üzerinde bir etkisi olmadığını, lavmanın ekspülsiyon döneminde kontaminasyonu azaltmasına rağmen, tamamen önüne geçemediğini düşündürmektedir. EFFECTS OF THE USE OF ENEMA IN LABOUR ON MOTHER AND NEWBORN HEALTH DURING THE LABOUR PERIODSUMMARYEnema is routinely applied to pregnant women, in the earlier term of labour, who come to hospital to give birth, in order to decrease the risk of infection for both the mother and baby by easing the descent of fetal head, stimulating uterus contractions, and preventing contamination with the faecal contents. However, some literature and researchers are presenting new viewpoints claiming that applying enema routinely was ineffective, even harmful.Our study, with the guidance of evidence-based care, aims to define the affects of the use of enema in labour on the mother and newborn health during the labour period. Our study was planned as a randomized, controlled type study. The scope of our research covered all pregnant women who have applied to Ministry of Health Zeynep Kamil Women and Pediatric Health Education and Research Hospital for giving birth between dates March 1 and June 1, 2004. The sample consisted 120 pregnant women who accepted to participate, and who were in 37th or further week of gestation week, who had no pregnancy-related complications, and who did not have any of the following conditions: multiple pregnancy, EMR, vaginal bleeding, and position and presentation anomaly. 60 primigravida and 60 multigravida pregnant women that met the criteria were separated in to two groups and were studied in randomized method. 30 primigravida and 30 multigravida pregnant women who have not been applied enema formed the study group, and 30 primigravida and 30 multigravida pregnant women who have been applied enema formed the control group. Women with hospital protocol code ending with odd numbers composed the control group, and those with even numbers the study group, and this process was maintained until the subject number was obtained. Consents were received from the institution and from the Ethical Board of Marmara University Faculty of Medicine, prior to the research studies. Disposable, hyperosmotic cleaner enemas that contain glycerin and sorbitol were used during the research (Trade mark: Kansilak).Constipation Assessment Scale for Pregnancy, REEDA scale that assess episiotomy wound healing, Obstetric Assessment Form, and a data gathering form, developed by the researcher in the light of literature information, which includes data related to labour and preterm birth, early postpartum period and postpartum period, were used for data gathering. The collected data were evaluated by percentage, standard deviation, Cronbach Alpha Consistency coefficients, Chi Square, and Mann Witney U, Kruskal Wallis tests. In our study, we noted that in 71.7% of the pregnant women in the study group to whom enemas were not applied, and in 48.3% of the women who were applied enemas, labours were contaminated in expulsion period. For 68.3% of the women in the study group and 80% in the control group episiotomies were applied. The frequency of contraindications increased with a rate of 5% in the control group, and the period increased 8.3%. Although, in primigravida and multigravida pregnant women, the labour period was statistically significant between the groups, it was defined that this difference stemmed from the control group, and no perineal wound infections was seen puerparae women, with only one report of newborn sepsis (%0.8) from the work group. These findings suggest that the use of enema in in labour had no affect on the labour duration, contractions, infection prevalence in mother and the newborn, and that the use of enema, though it decreases the contamination, does not completely prevent contamination in the expulsion period