Ortodoks Hristiyanlık ve İslam'da Yeni Eflâtunculuk ve Bizans ve Seljuk Mimarilerindeki Yansımaları

Abstract

Neoplatonism was arguably a significant factor in esoterically nurturing Christianity and Islam. It was influential in forming the worldview, culture, art, and architecture of the two religions. This study aims to trace the repercussions of this influence in Middle Byzantine churches from the 11th and 12th Centuries and Seljuk mosques and madrasahs from the 13th Century in Anatolia. By analyzing the typologies in terms of their spatial configuration and decoration, both in respect to geometry, it questions whether it is possible to suggest Neoplatonism as instrumental for the formation of these architectures. The study not only highlights the common aspects within the typologies but also provides a comparison of the two architectural traditions. To do so, the study first provides a philosophical background regarding Neoplatonism. Based on the Neoplatonic ontology, the study generates v three concepts, “hierarchy, duality and unity.” These ontological concepts are discussed to be transformed into design concepts by means of geometry. Later, case studies selected from each architectural tradition are examined in separate chapters regarding the traces of the three concepts. These examinations are held in relation to the cultural atmosphere and the liturgical characters of the eras, in both the Neoplatonic influence are observable. As a result of these analyses with a multidisciplinary approach, this study claims that Neoplatonic theories were known in Anatolia and influential for the worldview, culture and art of both the Byzantines and the Seljuks. These influences were possibly instrumental for the two architectures, embedded with religion and cosmology.Yeni Eflâtunculuk, Hristiyanlık ve İslam’ı batıni olarak besleyen önemli faktörlerden biri olarak kabul edilmektedir. Bu felsefi akım iki dinin dünya görüşlerinin, kültürlerinin, sanatlarının ve mimarilerinin şekillenmesinde etkili olmuştur. Bu çalışma, 11. ve 12. Yüzyıl Orta Dönem Bizans kiliseleri ve 13. Yüzyıl Anadolu Selçuklu cami ve medreselerinde bu etkinin yansımalarını aramayı hedeflemektedir. Çalışma ayrıca bu yapı tiplerinin mekânsal özelliklerini ve bezemelerini çoğunlukla geometrik olarak inceleyerek, Yeni Eflâtunculuk’un bu yapıların oluşmasında bir tasarım aracı olarak kullanılıp kullanılmamış olduğunu sorgular. Çalışmada bu mimari geleneklerin ortak yönleri öne çıkarıldığı gibi iki geleneği kapsayan bir karşılaştırma da sunulmuştur. Bu amacı karşılamak için, öncelikli olarak Yeni Eflâtunculuk hakkında gerekli temel bilgi çalışmada sağlanmıştır. Ayrıca Yeni Eflâtuncu ontoloji vii temel alınarak “hiyerarşi, ikilik ve birlik” olmak üzere üç kavram türetilmiştir. Bu ontolojik kavramların geometri aracılığıyla mimari tasarım kavramlarına dönüşümü de yine çalışmada tartışılmıştır. Daha sonra, her iki mimari gelenekten seçilmiş örnekler üç kavram üzerinden tezin ayrı bölümlerinde incelenmiştir. Bu mimari incelemeler, Yeni Eflâtunculuk’un etkisinin görülebildiği dönemin kültürel atmosferi ve dini ayin ve ibadetleri ile ilişkilendirilerek yürütülmüştür. Disiplinler arası bir yaklaşımla yapılmış bu analizler sonucunda, Yeni Eflâtuncu teorilerin Anadolu’da bilindiği ve hem Bizans’ın hem de Selçukluların dünya görüşleri, kültürleri ve sanatsal üretimlerinde etkili olduğu savunulabilir. Bu etki büyük olasılıkla din ve evrenbilim ile iç içe olan bu iki mimari geleneğin şekillenmesinde rol oynamıştır.M.A. - Master of Art

    Similar works