Bilgi Kirliliği ve Bireysel Sorumluluk: Salgın Deneyimimiz

Abstract

Özet: Bilgi kirliliği eski bir sorun olsa da sosyal medya ve Internet tabanlı mesajlaşma uygulamalarının yaygınlaşmasıyla daha sık gündeme gelmeye başladı. Salgın hastalık gibi kriz dönemlerinde kirli bilginin etkinliğinin tehlikeli olabilecek boyutta arttığı görüldü. Bu yazıda bilgi kirliliği sorununu felsefi açıdan inceleyeceğim. Bilgi kirliliğinin ne olduğu sorusunu tartıştıktan sonra bilgi kirliliğinin üç türü arasındaki ayrımları ele alacağım. Son olarak bilgi kaynağı ve bilgi aktarıcısı olarak bir öznenin sorumluluklarının neler olduğu konusunu inceleyeceğim. Tartışmanın pratik sonuçlarını salgın hastalık konusuyla bağlantılı örnekler seçerek canlandırmaya çalışacağım. Abstract: Although disinformation is an old problem, it has become more common with the rise of social media and Internet-based messaging applications. In times of crisis such as pandemics, it has been observed that the effectiveness of disinformation has increased to a dangerous extent. In this work, I will examine the problem of disinformation from a philosophical point of view. After discussing the question of what disinformation is, I will distinguish between the three types of disinformation. Finally, I will explore an agent's responsibilities as an information source and sharer. I will try to illustrate the practical implications of the discussion by giving examples related to the pandemic

    Similar works