Azot protoksit kullanımına karşı çok sayıda tartışmanın varlığı, kullanımı için
onaylanmış kesin bir endikasyonunun olmayışı ve azot protoksitsiz inhalasyon anestezisi
uygulamanın kolay ve ekolojik oluşu nedeniyle bu gazın halen rutin taşıyıcı gaz olarak
kullanımının sorgulanmasına yol açmıştır. Bu randomize prospektif çalışmada, düşük akımlı
anestezi pratiğini arttırmak, sevofluran vaporizatör ayarlarının BIS ölçümleriyle sağlandığı
farklı dozlarda remifentanil yanında hava/oksijen veya azot protoksit/oksijen ile düşük akımlı
anestezi uygulamalarının hemodinamik parametreler, derlenme zamanları, volatil anestezik
tüketimi üzerine etkileri ve maliyetlerinin karşılaştırılması amaçlanmaktadır.
ASA I-II risk grubunda, abdominal histerektomi veya miyomektomi planlanan 45 olgu
premedikasyon uygulanmadan azot protoksit (Grup N), yüksek doz remifentanil (Grup RI) ve
düşük doz remifentanil (Grup RII) olmak üzere rastgele üç eşit gruba ayrıldı. Anestezi
indüksiyonunda her üç gruba da 2 mg kg-1 propofol, 0.6 mg.kg-1 rokuronyum uygulandı.
Remifentanil gruplarına 0.5 μg kg-1 remifentanil yüklemesini takiben Grup RI için 0.2 μg kg-1
dk-1 , Grup RII için 0.05 μg kg-1dk-1 infüzyona başlandı. Endotrakeal entübasyonun ardından,
4 L dk-1 % 50 O2/N2O (Grup N) veya hava (Grup RI-RII) karışımı içinde sevofluran % 2
volüm olarak başlandı. 5 dakikalık yüksek akımı takiben taze gaz akımı 1 L dk-1 düzeyine
düşürülerek sevofluran % 2.5 volüm değerine yükseltildi. Remifentanil infüzyon hızı sabit
tutulurken, sevofluran düzeyi BIS 5010 olacak şekilde ayarlandı. Hemodinamik parametreler
ve SpO2 , BİS, etCO2, FiO2, FetO2, grup N2O için FiN2O, FetN2O, % sevofluran volümü,
FiSevo, FetSevo, MAK değerleri, ekstübasyon ve spontan göz açma zamanları, oluşan
komplikasyonlar ve tedavileri, derlenme odası bulguları kaydedildi. Maliyet hesaplaması
Dion Formülü uygulanarak toplam ve hasta başına dakikada kullanılan sevofluran miktarı ve
maliyeti hesaplandı.
Tüm zamanlarda Grup N FiO2 değerleri diğer iki gruba göre istatistiksel olarak yüksek
bulundu (p<0,05), % O2 ile FiO2 arasındaki fark en az azot protoksit grubunda saptanırken
düşük akımın 90. dakikasında yüksek doz remifentanil grubunda diğer gruplara kıyasla fark
anlamlı olarak fazlaydı. Grup RI ve RII’de KAH ve OAB değerlerinin Grup N’den daha
96
düşük olduğu gözlendi. Hasta başına dakikada kullanılan sevofluran miktarı ve maliyeti
hesaplandığında gruplar arasında istatistiksel fark bulunmadı. Aldrete Derlenme Skoru 15.
dakikada Grup RII’de diğer gruplara göre anlamlı yüksek bulundu.
Sonuç olarak; taşıyıcı gaz olarak hava-oksijen kullanılan remifentanil gruplarında
FiO2’nin daha düşük seyretmesi, azot protoksit yerine hava kullanılmasının daha güvenli
olmadığını gösterdi. Uygun dozda remifentanil ile hava oksijenin, azot protoksit grubuna göre
daha iyi hemodinami sağladığı, volatil anestezik tüketimini arttırmadığı, her iki yöntemde de
FiO2’nin dikkatle izlenmesi ve % 30 altına düşürülmemesi şartıyla güvenle kullanılabileceği,
özellikle sevofluran gibi düşük çözünürlüğe sahip bir volatil anesteziğin titre edilerek BIS
kontrolüyle uygulandığında değişen anestezi derinliklerine hızla uyum sağlayabileceği
gösterilmiştir.There is a debate on ongoing nitrous oxide (N2O) usage; in fact there is no specific
indication for its use and N2O free anesthesia is easy to administer and ecologic. These all
provide compelling reasons to question the continued use of nitrous oxide as a carrier gas in
anesthesia. In this prospective randomized study, we aimed to improve low flow anesthesia
practice and to compare the effects of different remifentanil doses in air/oxygen mixture with
nitrous oxide/oxygen mixture on homodynamic, recovery times, volatile anesthetic
consumption and costs in BIS controlled low flow sevoflurane anesthesia.
Forty-five ASA I-II unpremedicated women scheduled for abdominal hysterectomy or
myomectomy were randomly divided into three groups; Group N, Group RI and Group RII. 2
mg kg-1 propofol, 0.6 mg kg-1 rocuronium were administered at induction. In remifentanil
groups following 0.5 μg kg-1 bolus remifentanil 0,2 μg kg-1 dk-1 for Group RI and 0,05 μg kg-1
dk-1 for Group RII were infused. After tracheal intubation, 50 % O2 with N2O (in Group N) or
medical air (in Group RI, RII) in 4 L dk-1 fresh gas flow with 2 % sevoflurane volume was
started. Following a five minute high flow period fresh gas flow was reduced to 1 L dk-1 and
sevoflurane was increased to 2.5 % volume. Opioid infusions were constant as sevoflurane
was adjusted to maintain BIS 5010. Hemodynamic parameters and SpO2, BİS, ETCO2, FiO2,
FetO2, % sevoflurane volume, Fisevo, Fetsevo, MAC, for Group N FiN2O, FetN2O, time for
extubation and eye opening, complications and treatments, recovery room findings were
recorded. Consumption and costs for sevoflurane were calculated with Dion Formula
represented as per person per minute.
For all recording times, FiO2 was statistically greater in Group N. The difference
between % O2 and FiO2 was the lowest in Group N, at the 90th minute of low flow period in
Group RII this difference was the greatest compared with the other groups. In Group RI and
RII heart rate and mean arterial pressure values were lower than Group N. There was no
significant difference in sevoflurane consumption and costs per patient per minute between
groups. Aldrete Recovery Scale was greatest in Group RII at postoperative 15th minute.
98
In conclusion, in remifentanil groups with medical air-oxygen as carrier gas lower
FiO2 values revealed that medical air is not safer than N2O when used in low fresh gas flows.
Special regards with volatile anesthetic consumption and prevention of hypoxia no superiority
was shown with N2O free low flow anesthesia. Monitoring FiO2 is essential in both
air/oxygen or N2O/oxygen mixtures; both are safe to administer unless FiO2 is lower than
%30. With appropriate remifentanil doses air/oxygen provided better hemodynamia without
increasing sevoflurane consumption. Especially BIS controlled sevoflurane with its low
solubility feature was successful in adapting quickly to variable anesthetic depth levels