Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi (GÜTF) Yenidoğan Yoğun Bakım
Ünitesinde (YDYBÜ) yatırılan prematüre ve zamanında doğmuş bebeklerin
yatışları boyunca maruz kaldıkları gürültünün frekans (Hertz) ve şiddetinin
(desibel) belirlenmesi ve bebeklerin yaşamsal bulgular, oksijenasyon, hastanede
yatış süresi ve enteral beslenme başarısı ile kilo alımları gibi klinik parametreler
arasındaki olası ilişkiyi de araştırmak amacıyla YDYBÜ ‘ne yatan 57 yenidoğan
bebek çalışmaya dahil edilmiştir. Hastalar üç farklı markadaki küvözde izlenmiş
olup yattıkları süre boyunca kayıt alınmıştır, ortalama kayıt süresi 133,73 ± 112,9
saattir.
Vizit saatlerinde gürültünün daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Maksimum ve ortalama gürültü 8-16 saatleri arasında en fazla bulunmuştur. Miad
ve prematüre arasında maruz kalınan maksimum ve ortalama gürültü düzeyleri
arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır. Hastalar solunum
desteği alırken daha fazla gürültüye maruz kaldığı saptanmıştır.
Hastaların yatışları sırasında gürültünün en yüksek olduğu saatlerde kalp
hızlarının, sistolik ve diastolik kan basıncının yükseldiği, satürasyonların düştüğü
ve solunum sayısının etkilenmediği tespit edilmiştir (p<0,05).
Hastaların maruz kaldıkları gürültü düzeyleri ile doğum ağırlıkları arasında
negatif korelasyon bulunmuştur (r=0,028, r=0,048). YDYBÜ’deki gürültü
düzeylerinin önerilen düzeylerin üzerinde olduğu yatış sürelerinin ortalama
%28,6’ında AAP’ın 45 dB sınırının üzerinde olduğu bulunmuştur.
Sonuç olarak; YDYBÜ’de gürültünün önerilenin üzerinde olduğu, doğum
ağırlığı azaldıkça maruz kalınan gürültünün arttığı, gürültünün asıl kaynağının
küvöz olduğu saptanmıştır. YDYBÜ’deki gürültüyü azaltmak için küvöz
bakımlarında gürültü düzeyine, personel eğitimine, YDYBÜ’de kullanılan
aletlerin kullanım esnasında çıkaracağı gürültü açısından dikkat edilmesi
gerekmektedir. Bu konuda önlemler alınabilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç
vardır