ADLİ OTOPSİLERDE TÜBERKÜLOZ PREVALANSI

Abstract

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporlarına göre; her yıl dünya nüfusunun %1’inin tüberküloz basili ile enfekte olduğu ve yılda iki milyon kisinin TB hastalığından öldüğü ve 2002-2020 yılları arasında dünyada bir milyar kisinin enfekte olacağı, bu enfekte kisilerin 150 milyonunun TB hastalığına yakalanacağı ve 36 milyon TB hastasının bu hastalık nedeniyle öleceği tahmin edilmektedir. Ülkemiz, TB enfeksiyonu açısından yüksek riskli ülkelerden birisidir. Türkiye’de son yıllarda TB insidansında artıs görülmektedir. TB insidansı; 2002 yılında yüz binde 23,5 iken, 2005 yılında tekrar yükselise geçerek yüz binde 26 olarak saptanmıstır. Sağlık Bakanlığı verilerine göre; ülkemizde her yıl 35-40 bin kisinin TB’den hastalandığı, bu hastaların ancak 17 bininin saptanabildiği ve bunların da sadece altı bininin tam olarak tedavi edilebildiği bildirilmektedir. Adli tıp uzmanlık alanında çalısanlarda TB enfeksiyonu gelisme riski; (i) otopsi öncesinde olguların tıbbi özgeçmisleri hakkında çoğu zaman hiçbir bilgi bulunmaması, (ii) otopsi salonlarının teknik yetersizlikleri, (iii) organların disseksiyonu ve (iv) elektrikli testere (Tur) kullanımı sırasında ortama karısan partiküllerin hekimi enfekte etme ihtimalinin çok yüksek olusu ve (v) maalesef sağlık çalısanları tarafından gözardı edilen yeterli biyogüvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle yüksektir. Bu amaçla ülkemiz sartlarında adli tıp uygulamalarında, gerçek risk faktörü olan enfeksiyon hastalıklarının prevalansının yanı sıra TB hastalığının da sıklığının belirlenmesi gerekmektedir. Bu çalısmada, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Baskanlığı Morg İhtisas Dairesi’nde otopsileri yapılan adli olguların akciğerlerinden alınan doku örneklerinin, aside dirençli basil (ARB: Acido-Resistant Bacilli) mikroskobisi, TB kültürü ve histopatolojik yöntemler kullanılarak M. tuberculosis ile enfekte olma durumlarının belirlenmesi amaçlanmıstır. Arastırmamızda; rastgele örnekleme ile incelenen 302 adli otopsi olgusundan üç tanesinin (%1,0) akciğer doku örneğinde kültüre edildiği Löwenstein Jensen (L-J) besiyerinde TB basili üretilmis, histopatolojik incelemede kazeifiye granülomatöz inflamasyon tespit edilmis ve ARB yönünden mikroskobik incelemede basil pozitifliği (sırasıyla 1+, 2+ ve 2+) gösterilmistir. Histopatolojik değerlendirme sonucunda; bir olgunun akciğer ve karaciğer, diğer iki olgunun ise sadece akciğer dokusunda kazeifiye granülomatöz inflamatuar reaksiyonun tespit edilmistir. Bunun yanında bu 3 olgunun tıbbi geçmisleri incelendiğinde TB ile ilgili herhangi bir kayıt olmadığı da saptanmıstır. Bu nedenle, otopsi çalısanlarının, otopsi esnasında diğer enfeksiyonlar kadar tüberküloza karsı da dikkatli olmaları gerektiğini düsünmekteyiz.According to World Health Organization (WHO) reports; 1% of the world population has been infected with tuberculosis (TB) each year and 2 million people have died because of tuberculosis and it is estimated that 1 billion people will be infected with M.tuberculosis; 150 million of them going to have tuberculosis illness and 36 million TB patients will be died between 2002-2020 years. Turkey is one of the high risk countries for TB. Recently, the incidence for TB appears to increase in Turkey. While the incidence for TB was 23,5/ 100 000 in 2002, TB incidence was detected as increased to 26/100 000 in 2005. According to data obtained from Turkish Health Ministry, approximately 35-40 thousand people have exposed to tuberculosis each year in our country, but only 17 thousand of them were diagnosed as tuberculosis and only six thousand of them were treated exactly. The risk for TB infection in forensic medicine field workers is high because of; (i) generally the lack of any medical history information for cases before autopsy, (ii) technical limitations of autopsy rooms, (iii) the aerosols with high risk for TB originated during using electrical saw instrument and (iv) organ dissection and (v) unfortunately insufficient biosafety measures that health workers have to follow. Thus, the prevalence of tuberculosis and also the prevalence of the other infectious diseases risk for autopsy workers have to be determined in our country. In this study, it is aimed to determine the risk of M. tuberculosis infection in autopsy workers using ARB (Acido-Resistant Bacilli) microscopy, TB culture and histopathological methods in tissue samples that were obtained from lungs of forensic cases which autopsies had been performed in Council of Forensic Medicine Ankara Department Morgue Specialized Committee. In conclusion, TB bacilli was not only cultured in Löwenstein Jensen (L-J) on tissue samples that were obtained from lungs of 3 of randomized 302 cases but it was also demonstrated granuloma with caseating necrosis in histopathological examination and ARB (+) bacilli (1+, 2+ and 2+, respectively) microscopically analysis in these tissue samples. In addition, granuloma with caseating necrosis was demonstrated in only lung tissue samples of two cases and both lung and liver tissue samples of one case. When the previous medical history of these 3 cases was evaluated, there were no information and any record about their tuberculosis. In this reason, we think that autopsy workers have to be careful about tuberculosis as well as other infectious diseases during their autopsy working

    Similar works

    Full text

    thumbnail-image

    Available Versions