Afsin-Elbistan A Termik Santrali’dir kurulduğu 1984 yılından
bu yana desülfirizasyon ünitesi olmadan çalısmaktadır. Ayrıca partikül
tutucu filtrelerin veriminin azalmasının sağlık için tehlike olusturabilecek
maddelerin daha fazla miktarda çevreye yayılmasına neden olduğu
düsünülmektedir. Çalısmamızda bu tür çevresel risklerin erken dönemde
belirlenmesini sağlayabilen biyogöstergelerden yararlanılmıstır.
Çalısmamızda A Santrali çevresinde yasayan bireylerde; termik santralden
kaynaklanan atıkların maruziyetine bağlı, olası genotoksik risklerin Comet
ve kromozom aberasyonu(CA) yöntemleriyle saptanması, DNA onarım
kapasitelerinin belirlenmesi ve PAH bilesiklerine maruziyetin göstergesi
olarak kabul edilen 1-Hidroksipiren (1-OHP) bilesiğinin, idrardaki
miktarlarının HPLC yöntemi ile ölçülmesi gerçeklestirilmistir.
Çalısmamızda Comet testinde genotoksik hasarının göstergesi olarak
seçilen % kuyruk yoğunluğu±ss ortalaması; maruz grupta (8,79±1,88)
kontrol grubuna göre göre (7,12±1,88) yüksek bulunmustur. Bu durum A
Santrali çevresinde yasayan bireylerin genotoksik hasar miktarının kontrol
grubuna göre fazla olduğu sonucunu ortaya koymaktadır (p<0.001). Çoklu
regresyon analizi ile bu değerlerin yas ve yasanan yer ile birlikte değistiğini
göstermektedir. Maruz grup ve kontrol grubundaki bireylerin %CA
ortalamaları karsılastırıldığında; maruz grubun sonuçları (0,71±0,94)
kontrol grubuna göre (0,49±0,71) yüksek olduğu görülmekle birlikte bu
fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. DNA onarım kapasiteleri
değerlendirildiğinde maruz gruptaki bireylerin 20. ve 60. dakika için
hesaplanan % onarım kapasitesi ortalamalarının (%34,15 ve 56,75)
kontrol grubuna göre(%41,59 ve 64,19) düsük olduğu görülmüstür
(p<0,05). Tek değiskenli modelde 1-OHP değerleri ve yasanan yer onarım
kapasitesi üzerine etkiliyken, çoklu regresyon analizi ile yasanan yer ve 1-
OHP dahil olmak üzere belirlenen risk faktörleri arasında istatistiksel
anlamlılık bulunmamıstır. Maruz grubun H2O2’ e olan duyarlılığı
(13,46±4,36), kontrol grubuna (12,48±4,26) göre yüksek olmakla birlikte bu
fark istatistiksel açıdan anlamlı değildir(p>0.05). Çalısmamızda 1-OHP
ortalamaları maruz grupta (0,42±0,13) kontrol grubuna (0,25±0,07) göre
yüksek bulunmustur. (p<0,001).Afsin-Elbistan A Thermal Power Plant (TPP) has been
established and on duty without a desulphurization unite since 1984. Also
the reduced capacity of particulate filter of the power plant introduce more
potential risk for human health as more compounds released to the
environment. In our study, biomarkers that can predict the environmental
risks in early period have been used. Our study, our exposed group was
consisted of individuals who were living near Afsin-Elbistan TPP. Possible
genotoxic risks caused by TPP emissions exposure were evaluated by
comet and Chromosomal Aberration (CA) tests. DNA repair capacities of
the exposed population were also analyzed by comet test. 1-OHP which is
thought to be biomarker of exposure to PAH compounds were determined
by HPLC method in urine. Tail intensity levels which were selected as a
marker of the genotoxic damage were found significantly higher (p<0,001)
in exposed individuals then control group, respectively (8,79±1,88 ,
7,12±1,88). According to the multiple regression analyze, age and living
area has effects on the impact. The frequencies of the CA found higher
but not significant in exposed group than controls, respectively (0,71±0,94,
0,49±0,71). When we compare repair capacitie % percentages of the
groups in 20th and 60th minutes, exposed population has significantly lower
levels then control group. We found that, % repair capacities of 20th and
60th minutes are not affected by risk factors according to the multiple
regressions. The genotoxic susceptibility to H2O2 treatment was found to
be not-significantly higher in exposed group than control group
respectively (13,46±4,36, 12,48±4,26). The mean levels for 1-OHP for
exposed group was found significantly higher than (p<0,001) controls,
respectively (0,42±0,13, 0,25±0,07)