66 research outputs found
Risky Play in Early Childhood Education: A Risk Worth Taking
Abstract. This paper aimed to present a literature review, examine relevant studies and present their common aims and findings. Based on this review, the study also intended to discuss and evaluate the current status of risky play in Turkish early childhood education. The literature was chosen through online sources, including several books, reports and many articles in the journals. A comprehensive research was conducted through data bases including ERIC, SCOPUS, ULAKBIM and Complementary Index using the key words such as; risk, risk taking, risky play, risk perception. Sources were evaluated for eligibility based on predetermined categories such as the definition and categories of risky play, the value of risky play, and the effect of teacher interactions and school structure on risky play. The relevant studies were summarized using a template based on the predetermined categories and additional categories that emerged in the review process. In reviewed studies, it was frequently stated that over protective parenting style and a rise in risk anxiety related to children’s safety are common characteristics in modern society during the 19th and the 20th century. At that point, the key role of early childhood institutions in provision of risky play for children comes into question. However, there should be some regulations in schools in order to balance risk and safety. For instance, the staff–child ratio should be decreased to ensure active and appropriate supervision. Similarly, outdoor playgrounds should be improved to eliminate possibilities for negative risk-taking behaviors because of insufficient challenges or boredom. More natural elements could be included to increase the opportunities for risky play or the teacher might carry out outdoor play sessions in natural surroundings such as forests or woodland
Organik Sultani Çekirdeksiz Üzüm Yetiştiriciliği
Bu projede, organik ürün olarak, talebi oldukça fazla Sultani Çekirdeksiz kuru üzüm üretimi ele alınmıştır. Çalışma, iki alt projeden oluşturulmuştur. I. Alt projede organik tarımda istenen minimum toprak işlemesi yanında ülkemizde bulunan ve birçok olumlu özelliklere sahip Zeolit (Klinoptilolitie mineral [Agro-clıno (NMF 900)]) kullanımı da denemede yer almıştır. II. Alt proje de ise Ege Bölgesi bağlarının ana hastalığı olan külleme mücadelesinde NaHCO3’ (içme sodasının) mevcut koşullardaki kullanım olanakları projede ele alınmıştır Bağlardaki ana zararlı da salkım güvesi olup her iki alt projede, salkım güvesi mücadelesinde tuzaklar asılarak zararlının ergin populasyonu bu tuzaklarla ilk ergin çıkışından uçuşlar sona erinceye kadar haftalık olarak izlenmiştir. Uçuş eğrileri ile tahmin-uyarı istasyonlarından elde edilen meteorolojik veriler ışığında gerekli uygulamalar yapılmıştır.
Çalışmanın sonucunda, KULTIVATOR ile toprak işleme sisteminin toprağa olumsuz etkisinin de en az düzeyde olduğu da dikkate alınarak önerilebileceği ortaya çıkmıştır.
Yeşilyurt yöresi topraklarındaki mikrobiyal aktiviteyi arttırmada malç uygulaması önerilmesine karşın, bu uygulama diğer disiplinler tarafından uygun görülmediğinden alternatif olarak KULTIVATOR uygulaması tercih edilmektedir.
Kükürt ve içme sodası uygulanan parsellerde külleme hastalık şiddeti konvansiyonel olan şahit parsele göre istatistiki öneme sahip düzeyde azalma kaydetmiştir. Konvansiyonel koşullardaki hastalığın daha fazla görülmesini uygun koşulları yaratacak yoğun vejetatif gelişmenin yaratmış olduğu düşünülmektedir.
Kükürdün zararlıları baskılayıcı etkisi de bilindiğinden organik yetiştiricilikte Külleme mücadelesinde içme sodasına nazaran özellikle kükürdün tercih edilmesi uygun bulunmaktadır.
Denemenin başladığı 2003 yılı baz alındığında Zeolit (Klinoptilolitie mineral [Agro-clıno (NMF 900)]) uygulamalarında verim ve kalite kriterlerinde artış olduğu tespit edilmiştir. Toprak işleme uygulamalarından toprağı çizerek işleme salkım sayısı ve verim bakımından önemli bulunurken pulluk+ diskharow ile işleme salkım ağırlığını; malç uygulamasının ise kuru maddeyi ve tane tutumunu arttırdığı görülmektedir.
Yaprak alma uygulamalarından, 6 adet yaprak alınması kontrole nazaran verim, salkım sayısı ve salkım ağırlığını nispeten arttırmıştır.
Proje konusu çalışma birimleri itibarıyla değerlendirildiğinde toprağın çizilerek işlenmesi (KULTIVATOR sistemi) ön plana çıkmaktadır
Anxiety of Individuals Who Are Member of Different Sports Centre To Be Caught With Coronavirus
In this study, it is aimed to examine the concerns of catching coronavirus of individuals who are members of different sports centers and to determine the differences between the concerns of catching the corona virus according to the independent variables obtained from the personal information of the individuals participating in the research. The study group of the research consisted of individuals who are members of sports centers in Alanya. In order to examine the anxiety of individuals who are members of different sports centers about catching coronavirus, the “Athlete’s Anxiety to Catch the Novel Coronavirus (Covid-19) Scale (AACNCS)” developed by Demir and Cicioğlu and İlhan (2020) was used in the research. It was decided whether the data met the prerequisites of the parametric tests by examining the Skewness and Kurtosis (normal distribution of the data) values and the Levene (equality of variance) test results. In this direction, t-test and ANOVA tests were applied to evaluate the levels of AACNCS according to the various demographic characteristics of the participants. As a result of the research, it was determined that there was no significant difference in the anxiety of catching coronavirus of individuals in different sports centers according to the type of sports center (pilates studio and fitness center) variable. Although the effect of the pandemic on people has started to decrease in recent times, institutions or organizations should pay attention to the hygiene of sports facilities and sports equipment and should not allow factors that will cause any anxiety in individuals who do sports
Determination of carbohydrate amounts of various cheese species presented to sale in the market
The aim of this study is to determine the amounts of lactose, glucose, galactose, starch and total carbohydrates in cheese types
presented to sale in the market. In the study, from different points of sale in Istanbul province 15 different types of cheese were
investigated. Carbohydrate amounts of the cheeses examined were determined in two ways as theoretically (by difference
method) and analytically (by HPLC). The amount of analytically determined carbohydrate of white cheese types was lower
than the theoretically calculated amount (P<0.05). However, there was no statistically significant difference between the
theoretical and analytically calculated carbohydrate amounts of kashar and other cheese types (P>0.05). In addition, it was
determined that the amount of carbohydrates of ripened cheeses was lower than carbohydrate amounts in fresh cheeses.
Consequently, analytical calculation of carbohydrate amount gives more accurate results. This should be taken into account
when evaluating the macronutrient content of cheese
SÜPER KRİTİK CO2’nin P3HT/PCBM ve PVP-AgNP MALZEMELERDE NANOPARTİKÜL DAĞILIMININ KONTROLÜ
Günümüzde, polimerik nanokompozit malzemeler kompozit malzemeler içinde öncelikli olarak tercih edilen malzeme grubunda ilk sırada bulunmaktadır. Nano boyutta takviye taneciklerinin yer aldığı kompozit malzemelerin niteliklerinin bulunması, geliştirilmesi, ve üretilmesi oldukça önem arzetmektedir. Bu çalışmada, P3HT-PCBM, ve PVP-Ag nanotoz (PVP-AgNP) ince filmleri döndürmeli kaplama yöntemi ile hazırlandıktan sonra süoer kritik CO₂ tavlaması yapılmıştır. Üretilen filmlerin daha sonra optik mikroskop, taramalı elektron mikroskobu ve atomik kuvvet mikroskop ile analizleri yapılmıştır. Bu araştırmaların sonucunda, P3HT-PCBM ve PVP-AgNP numunelerinde, CO₂ tavlama değişkenleri üzerinden partiküllerin yüzelsey faz ayrışması ile yüzey göçü kontrolünün kapsamlı bir şekilde yapılabildiği gözlenmiştir. Polimer içinde yer alan CO2 miktarına bağlı olarak partikül konsantrasyon dağılımının değişkenlik gösterdiği saptanmıştır. Böylelikle polimer nanokompozitlerin özelliklerinin anlaşılarak kullanım alanlarının genişletilmesi, düşük maliyete sahip yeni malzemelerin üretilmesi ve CO2 kritik ıslatma mekanizmasının farklı sistemler ile en iyi şekilde kullanılabileceği anlaşılmıştır.Today, polymeric nanocomposite materials are in the first place in the group of primarily preferred materials among composite materials. It is very important to find, develop, and produce the properties of composite materials with nano-sized reinforcement particles. In this study, supercritical CO₂ annealing was performed after P3HT-PCBM and PVP-Ag nanopowder (PVP-AgNP) thin films were prepared by spin coating method. The produced films were then analyzed with optical microscope, scanning electron microscope, and atomic force microscope. As a result of these investigations, it has been observed that surface migration control can be made comprehensively by superficial phase separation of particles over CO₂ annealing variables in P3HT-PCBM and PVP-AgNP samples. It has been determined that the particle concentration distribution varies depending on the amount of CO2 in the polymer. Thus, by understanding the properties of polymer nanocomposites, it has been understood that expanding the usage areas, producing new materials with low cost and the CO2 critical wetting mechanism can be used in the best way with different systems
- …