77 research outputs found
Assessment of respiratory alterations and physical performance in chronic neck pain
Giriş: Kronik boyun ağrısı fiziksel performans ve solunumu etkileyerek yetersizliklere yol açan önemli bir sağlık problemidir. Amaç: Çalışmanın amaçları, kronik boyun ağrısının solunum fonksiyonları, fiziksel performans üzerinde olan etkisini belirlemek ve kronik boyun ağrılı olgularda solunum fonksiyonları ile fiziksel performans arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Yöntem: Dumlupınar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Fizik Tedavi Ünitesi ve Kütahya merkezde Özel bir fizik tedavi dal merkezine Ocak - Nisan 2009 tarihleri arasında gelen 50 kronik boyun ağrılı hastanın solunumsal parametreleri ve fiziksel performansları değerlendirilerek benzer özelliklere sahip 47 boyun ağrısı olmayan olgu ile karşılaştırıldı. Çalışmada demografik bilgiler, ağrı, solunumsal parametreler, postür, kas kısalığı, normal eklem hareketi, kavrama kuvveti, fiziksel performans ve boyun özür göstergesi değerlendirildi. İstatistiksel analizler SPSS for Windows 13.0 programı kullanılarak yapıldı. Bulgular: Postür analizi sonuçlarına bakıldığında çalışma gurubunun 35'inde kontrol gurubunun ise 36'sında başın anterior tilti olduğu görüldü. Solunum fonksiyon testleri karşılaştırıldığında, FVC, FEV1, ve PEF değerlerinde her iki grup arasında anlamlı fark saptanırken (p olmadığı görüldü (p>0.05). Boyun fleksiyon ve lateral fleksiyonları hareket açıklığı karşılaştırıldığında her iki grup arasında anlamlı fark bulunurken (p ekstansiyon ve rotasyon hareketlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmedi (p>0.05). Kavrama kuvveti ve fiziksel performans değerleri gruplar arasında karşılaştırıldığında çalışma gurubunun değerlerinin kontrol gurubuna göre anlamlı derecede daha düşük olduğu belirlendi (p Göstergesi" nin çalışma gurubunda istatistiksel olarak daha yüksek olduğu görüldü (p parametreler arasındaki ilişkiye bakıldığında aralarında anlamlı bir korelasyon olduğu görüldü (p ilişkiye bakıldığında ise her iki parametre arasında anlamlı bir korelasyon olmadığı gözlendi. (p>0.05). Sonuç: Kronik boyun ağrısı olan olgularda solunumsal parametreler ve fiziksel performans olumsuz yönde etkilenmektedir. Anahtar Kelimeler: Kronik boyun ağrısı, solunumsal parametreler, fiziksel performans, boyun özür göstergesi. Introduction: Chronic neck pain is an important health problem which causes many disabilities by effecting physical performance and respiration. Aim: The aims of this study are to determine the effect of neck pain on respiratory function and physical performanceæ and to evaluate relation in between respiratory function and physical performans patients with chronic neck pain Methods: This study was performed at Physical Therapy Unite of Dumlupınar University Medical School Hospital and Physical Therapy Clinic which is in the centrum of Kutahya in between January and April 2009. The respiratory parameters and physical performances of 50 patients who have neck pain were evaluated and compared with 47 matched healthy controls. Demograpfic informations, pain, respiratory parameters, posture, muscle shortness, range of motion, grip strength, physical performance and Neck Disability Index were evaluated. Istatistical analysis were made by using SPSS for Windows 13.0 program. Results: According to posture analysis, it was seen that 35 cases of study group and 36 cases of control group have head forward. When we compare respiratory function tests, there was a significant difference in the FVC,FEV1 and PEF value results (p significant difference (p>0.05). There was a significant difference in the comparison of neck flexion and lateral flexion range of motion (p rotation movements istatistically significant difference was not seen (p>0.05). As grip strength and physical performance value of two groups were compared, case group's results were significantly lower than healthy group's results (p this Neck Disability Index of case group is significantly higher (p relation between physical performance and respiratory parameters of cases who have chronic neck pain were evaluate, significant correlation was observed (p However there was not significant correlation between physical performance and Neck Disability Index (p>0.05). Conclusion: Respiratory parameters and physical performances of patients with neck pain are effected in a negative way. Key Words: Neck pain, respiratory parameters, physical performance, neck disability index
Yüksek frekanslı TENS ile konnektif doku manipulasyonunun primer dismenore üzerine etkilerinin karşılaştırılması
Bu çalışma, PAÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından desteklenmiştir (Proje No: 2014SBE008).Bu çalı?manın amacı primer dismenoresi olan katılımcılarda yüksek frekanslı TENS ve konnektif doku manipülasyonun (KDM) etkilerini kar?ıla?tırmaktır. 18-30 ya? arası primer dismenoresi olan 40 kadın katılımcı randomize olarak iki gruba ayrılmı?tır. Tüm katılımcılar tedavi öncesi demografik bilgiler, menstruasyon ile ilgili sorular, ağrı, uyku ve yorgunluk değerlendirmesi ve menstrual semptomları içeren bir form ve kanama günlüğü, Beck Depresyon Envanteri, Beck Anksiyete Envanteri, Hastalık Kontrol Merkezi Sağlıkla ?lgili Ya?am Kalitesi-4 (CDC HRQOL-4) ve genel sağlık anketi ile değerlendirilmi?lerdir. Gruplardan birine ikinci menstrual siklusunda ağrının en ?iddetli olduğu zamanda tek seanslık TENS uygulaması yapılmı?tır. Diğer gruba ise birinci ve ikinci menstrual siklusu arasında haftada 5 gün temel bölge, alt torakal ve ön pelvik bölgeyi içine alacak ?ekilde KDM uygulaması yapılmı?tır. Her iki gruptaki katılımcıların tamamı tedavi sonrası, tedavi sonrası 1. ay ve 2. ay tedavi öncesinde kullanılan form ile tekrar değerlendirilmi?tir. KDM grubunda tedavi sonrasında ağrı ve yorgunluk ?iddetinde azalma, depresif semptomlarda gerileme, genel sağlık durumu ve ya?am kalitesinde iyile?meler gözlenmi?tir (p0.05). TENS grubunda ise sadece ağrı ve yorgunluk ?iddetinde azalma saptanmı?tır (p0.05). Gruplar kar?ıla?tırıldığında TENS grubundaki ağrı ?iddetindeki azalma KDM grubuna göre daha fazla olduğu belirlenmi?tir (p0.05). Tedavi sonrası 1. ay ve 2. ay sonuçlarında KDM grubundaki katılımcıların ağrı ?iddetindeki iyile?menin TENS grubuna göre daha uzun sürdüğü gözlenmi?tir (p0.05). Bu çalı?manın sonuçları, TENS uygulamasının akut dönem etkileri KDM uygulamasının da orta dönem etkilerinin daha iyi olduğunu göstermiştir.The aim of this study is to compare the effects of high frequency TENS and connective tissue manipulation (CTM) in participants with primary dysmenorrhea. Forty female participants between the age of 18 and 30 with primary dysmenorrhea were randomized into two groups. Before treatments, all participants were assessed using a form including demographic information, questions about menstruation, evaluation of pain, sleep and fatigue and menstrual symptoms; a bleeding diary, Beck Depression Inventory, Beck Anxiety inventory, Centers for Disease Control and Prevention Health- Related Quality of Life-4 (CDC HRQOL-4) and general health questionnaire. A single session TENS was applied to one group when pain was worst in the second menstrual cycle. CTM to the basic, lower thoracic and anterior pelvic regions was applied to the other group between the first and second menstrual cycle, for five days a week. All participants were reevaluated after the treatment, 1 month after the treatment and 2 months after the treatment, using the form used initially. After CTM treatment, there was a decrease in the intensities of pain and fatigue, and there was an improvement in quality of life, depressive symptoms and general health questionnaire (p0.05). In the TENS group, there was a decrease in only pain and fatigue severity (p0.05). When the groups were compared, it was determined that decrease in pain severity in TENS group was greater than it was in CTM group (p0.05). In the results of the first and second months after treatment, it was observed that improvement of healing in pain severity of participants in CTM group lasted longer than TENS group (p0.05). The results of this study showed that the acute effects of TENS application and the midterm effects of CTM application were better
Fizyoterapi Öğrencilerinde Bel Ağrısı ile İlgili Tutum ve İnanışların İncelenmesi
Amaç: Öğrencilerin fizyoterapieğitimi sırasında görmüş oldukları yaklaşımlar mezuniyet sonrası bel ağrısıhakkındaki yönelimlerini etkilemektedir. Fizyoterapistlerin tutumları, tedavisonuçlarına ve hastaların davranışlarına etki etmektedir. Bu araştırma, dört yıllık fizyoterapieğitimi sırasında birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinin belağrısı ile ilgili tutum ve inanışları arasındaki farklılıkları incelemekamacıyla planlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: Bu araştırmayaDumlupınar Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Fizyoterapi ve RehabilitasyonBölümünde eğitim gören 1. (n=112), 2. (n=119), 3. (n=88) ve 4. sınıf (n=95)öğrencileri dahil edilmiştir. Araştırmaya katılmayı kabul eden öğrencilere“Fizyoterapistlerin Bel Ağrısı İle İlgili Tutum ve İnanışları Anketi(PABS-PT-TR)” uygulandı. Anketin alt dallarının puanları sınıf gruplarıaçısından tek yönlü varyans analizi testi kullanılarak karşılaştırıldı. Bulgular: Tek yönlü varyans analizisonucunda sınıfların biyomedikal yönelim (p<0.001) ve biyopsikososyalyönelim (p<0.001) puan ortalamaları arasında anlamlı fark olduğu bulundu.Tukey testi sonucuna göre, biyomedikal yönelim puan ortalamaları arasındakifarkın 1.sınıf ile 4.sınıf (p=0.019), 2.sınıf ile 3.sınıf (p=0.001) ve 2.sınıfile 4.sınıf (p=0.000) arasındaki istatistiksel farktan kaynaklandığı görüldü.Yine Tukey testi sonucuna göre biyopsikososyal yönelim puan ortalamalarıarasındaki farkın 1.sınıf ile 4.sınıf (p=0.021), 2.sınıf ile 3.sınıf (p=0.016)ve 2.sınıf ile 4.sınıf (p=0.000) arasındaki istatistiksel farktan kaynaklandığıgörüldü.Sonuç: Dört yıllık fizyoterapilisans eğitimi alan öğrencilerin bel ağrısı hakkındaki tutum ve inanışlarınınbulundukları sınıfa göre değişiklik gösterdiği gözlenmiştir. Öğrencilerinklinik rehberlerle uyumlu olarak yetiştirilebilmesi ve bel ağrısı epidemisinde üzerlerinedüşen görevi yerine getirebilmeleri için biyopsikososyal yönelimler hakkındadaha fazla bilgilendirilmeli, klinik pratiklerinde bu uygulamalara daha fazlayer vermeleri sağlanmalıdır.Anahtar kelimeler: Bel ağrısı; Eğitim; Fizyoterapistler; Tutum.Purpose: It has been known that health care professionals’ attitudes and beliefsinfluence the beliefs of patients and treatment outcomes. This is important inthe treatment of low back pain because it has been shown that the appropriateadvice provided by the health care professional are correlated with positiveoutcomes. This study was planned to investigate the differences between thepain attitudes and beliefs of the first, second, third and fourth yearphysiotherapy students during the four-year physiotherapy education.Material and Methods: Participants wererecruited from year one, two, three and four of the undergraduate physiotherapydegree programme within the School of Health Science at Dumlupinar Universityin Turkey. The Turkish version of The Pain Attitudes and BeliefsScale for Physiotherapists (PABS-PT) used for assessing the attitudes andbeliefs of undergraduate students. Results: The one-way ANOVAindicated a statistically significant difference in biomedical andbiopsychosocial subscale between years (p<0.001). Post-hoc Tukey analysisidentified that there was a statistically significant differences in biomedicalsubscale between year 1 and year 4 (p=0.019), between year 2 and year 3(p=0.001) and between year 2 and year 4 (p=0.000). And also, there was a statisticallysignificant differences in biopsychosocial subscale between year 1 and year 4(p=0.021), between year 2 and year 3 (p=0.016) and between year 2 and year 4(p=0.000). Conclusion: This study gave an idea of how undergaduatephysiotherapy students’ change their attitudes and beliefs about low back painover the course of undergaduate education. Students should be informed moreabout biopsychosocial orientations so that they can be trained in accordancewith the evidence-based management guidelines and fulfill their role in lowback pain epidemic. In their clinical placement, practise of evidence-basedmanagement should be increased.Key Words: Back pain; Education; Physical Therapists; Attitude.</p
FİZYOTERAPİ ÖĞRENCİLERİNDE BEL AĞRISI İLE İLGİLİ TUTUM VE İNANIŞLARIN İNCELENMESİ
.Giriş: Sağlıkprofesyonellerinin tutumlarının, tedavi sonuçlarına etkisi olduğu ve hastalarıntutumlarına etki ettiği bilinmektedir. Bu durum özellikle bel ağrısınıntedavisinde önem kazanmaktadır çünkü bel ağrısında sağlık profesyonelininvereceği uygun önerilerin pozitif sonuçlarla korele olduğu gösterilmiştir.2.Amaç: Dörtyıllık fizyoterapi eğitimi sırasında birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıföğrencilerinin bel ağrısı ile ilgili tutum ve inanışları arasındakifarklılıkları araştırmaktır.3.Yöntem: Kesitseltipteki bu araştırmaya Dumlupınar Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Fizyoterapive Rehabilitasyon Bölümünde eğitim gören 1. (n=112), 2. (n=119), 3. (n=88) ve4. sınıf (n=95) öğrencileri dahiledilmiştir. Araştırmanın Etik Onayı, Dumlupınar ÜniversitesiBilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurul’undan alınmıştır. Araştırmaya katılmayı kabul eden öğrencilere“Fizyoterapistlerin Bel Ağrısı İle İlgili Tutum Ve İnanışları Anketi(PABS-PT-TR)” uygulanmıştır.4.Bulgular: Tek yönlü varyans analizi sonucunda sınıflarınbiyomedikal yönelim (p<0.001) ve biyopsikososyal yönelim (p<0.001) puan ortalamaları arasında anlamlı farkolduğu bulundu. Tukey testi sonucuna göre, biyomedikal yönelim puan ortalamalarıarasındaki farkın 1.sınıf ile 4.sınıf (p=0.019), 2.sınıf ile 3.sınıf (p=0.001)ve 2.sınıf ile 4.sınıf (p=0.000) arasındaki istatistiksel farktan kaynaklandığıgörüldü. Yine Tukey testi sonucuna göre biyopsikososyal yönelim puanortalamaları arasındaki farkın 1.sınıf ile 4.sınıf (p=0.021), 2.sınıf ile3.sınıf (p=0.016) ve 2.sınıf ile 4.sınıf (p=0.000) arasındaki istatistikselfarktan kaynaklandığı görüldü.5.Tartışma ve Sonuç: Buaraştırma dört yıllık fizyoterapi lisans eğitiminde öğrencilerin bel ağrısıhakkındaki tutum ve inanışlarının nasıl geliştiğine dair bir fikir vermiştir.Öğrencilerin klinik rehberlerle uyumlu olarak yetiştirilebilmesi ve kronik belağrısı epidemisinde üzerlerine düşen görevi en iyi şekildegerçekleştirebilmeleri için biyopsikososyal yönelimler hakkında daha fazla bilgilendirilmeli,klinik pratiklerinde bu uygulamalara daha fazla yer vermeleri sağlanmalıdır.6.Anahtar Sözcükler: Bel ağrısı,Tutum ve İnanışlar, Fizyoterapi, Öğrenci, Türkiye.</p
- …