138 research outputs found
Different epidemiology of bloodstream infections in COVID-19 compared to non-COVID-19 critically ill patients: A descriptive analysis of the Eurobact II study
Background: The study aimed to describe the epidemiology and outcomes of hospital-acquired bloodstream infections (HABSIs) between COVID-19 and non-COVID-19 critically ill patients. Methods: We used data from the Eurobact II study, a prospective observational multicontinental cohort study on HABSI treated in ICU. For the current analysis, we selected centers that included both COVID-19 and non-COVID-19 critically ill patients. We performed descriptive statistics between COVID-19 and non-COVID-19 in terms of patients’ characteristics, source of infection and microorganism distribution. We studied the association between COVID-19 status and mortality using multivariable fragility Cox models. Results: A total of 53 centers from 19 countries over the 5 continents were eligible. Overall, 829 patients (median age 65 years [IQR 55; 74]; male, n = 538 [64.9%]) were treated for a HABSI. Included patients comprised 252 (30.4%) COVID-19 and 577 (69.6%) non-COVID-19 patients. The time interval between hospital admission and HABSI was similar between both groups. Respiratory sources (40.1 vs. 26.0%, p < 0.0001) and primary HABSI (25.4% vs. 17.2%, p = 0.006) were more frequent in COVID-19 patients. COVID-19 patients had more often enterococcal (20.5% vs. 9%) and Acinetobacter spp. (18.8% vs. 13.6%) HABSIs. Bacteremic COVID-19 patients had an increased mortality hazard ratio (HR) versus non-COVID-19 patients (HR 1.91, 95% CI 1.49–2.45). Conclusions: We showed that the epidemiology of HABSI differed between COVID-19 and non-COVID-19 patients. Enterococcal HABSI predominated in COVID-19 patients. COVID-19 patients with HABSI had elevated risk of mortality. Trial registration ClinicalTrials.org number NCT03937245. Registered 3 May 2019
Sekizinci Sınıf Basınç Konusunun STEM Temelli Ders Etkinlikleriyle İşlenişi Hakkında Öğrenci Görüşleri
Bu araştırma, basınç ünitesinin STEM uygulamalarıylaişlenişi hakkındaki öğrenci görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.Çalışmada yöntem olarak nitel araştırma yöntemi, desen olarak ise fenomenolojikdesen kullanılmıştır. Araştırma verilerini 2018-2019 öğretim yılı, Kayseriiline bağlı bir ortaokulda öğrenim görmekte olan sekizinci sınıf öğrencilerioluşturmaktadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmışgörüşme, gözlem ve doküman incelemesi kullanılarak veri çeşitlemesi yapılmıştır.Otuz öğrenci araştırmacı tarafından dört hafta boyunca gözlemlendikten sonraöğrencilere doküman analizi formu uygulanmıştır. Sonrasında ise not ortalamasıbakımından üçte biri fen derslerinde ortalamanın üstünde, üçte biri ortalamanınaltında, üçte biri ise orta düzeyde olmak üzere beşi erkek, dördü kız olandokuz öğrenci belirlenerek görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler katılımcılardanonay alınarak ses kayıt cihazıyla kaydedilmiştir. Ses kayıtları araştırmacıtarafından metne döküldükten sonra verilerin analizinde kod, kategori ve temaoluşturularak içerik analizi kullanılmıştır. Bu çalışmada öğrenciler yaparak yaşayarak uygulamalı öğrenmegerçekleştirdikleri için, STEM uygulamalarının öğrenme açısından kolaylık sağladığı,öğrencilerin psikomotor, iletişim ve eleştirel düşünme becerilerinigeliştirerek kalıcı öğrenme sağladığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Bununlabirlikte, öğrencilerin akademik başarılarının arttığı, STEM uygulamalarınınderslere entegre edilmesinin yararlı olacağı da çalışmanın sonuçları arasındadır.This research was carried out to determine the views ofeighth grade students in Kayseri in the 2018-2019 about the processing of thePressure unit within the scope of science course with STEM applications. In thestudy, qualitative research method and phenomenological design were preferred.Data diversity was made by using semi-structured interview, observation anddocument review in order to collect in-depth information and increase internalvalidity. After 30 students were observed by the researcher a document analysisform was applied to the students. After the interview of nine students, onethird of them were above the average in science courses, one-third was below,and one-third was at the intermediate level in terms of grade point average.After the audio recordings with the consent of the participants weretranscribed and content analysis was used by creating code, category, and themein the analysis of the data. It was concluded that STEM applications provideconvenience in terms of learning, as students perform applied learning by doingand experiencing, and provide permanent learning by improving students'psychomotor, communication and critical thinking skills. In addition, theacademic success of the students increased and the integration of STEMapplications into the lessons was beneficial. </p
Fen Başarısının Sınıflanmasında Okula Bağlanma Düzeyi Ve Kullanılan Başa Çıkma Stratejilerinin Rolü
Bu çalışmanın amacıortaokul öğrencilerinin fen başarılarının sınıflanmasında okula bağlanmadüzeyleri ve stres anında kullandıkları başa çıkma stratejilerinin rolününnasıl olduğunu belirlemektir. Bu amaçla yöntem olarak nicel araştırma yöntemidesen olarak tarama deseni kullanılmıştır. Bu araştırmanın evrenini 2019-2020eğitim öğretim yılında Niğde ili Ulukışla ilçesindeki Milli Eğitim Bakanlığınabağlı çeşitli ortaokullarda öğrenim görmekte olan ortaokul öğrencilerioluşturmaktadır. Uygunluk esaslı örnekleme yöntemi ile seçilmiş 695 ortaokulöğrencisi bu çalışmaya katılmıştır. Veri toplama araçları olarak Okula BağlanmaÖlçeği, Başa Çıkma Ölçeği ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Araştırma verileri SPSS 20.0programında analiz edilmiş ve ulaşılan nicel bulgular literatür çerçevesindeelde edilen bilgiler ışığında değerlendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmanınanalizleri sonucunda, fen başarısının 0-44 düşük düzey 45-100 yüksek düzey,0-54 düşük düzey 55-100 yüksek düzey 0-69 düşük düzey, 70-100 yüksek düzeyşeklinde sınıflandırılmasında okula bağlanma, arkadaşa bağlanma, öğretmenebağlanma ve aktif başa çıkmanın fen başarısını arttırdığı; buna karşın olumsuzve kaçınan başa çıkmanın fen başarısını düşürdüğü sonucuna ulaşılmıştır. Sadecebaşarı sınıflaması 0-84 düşük düzey 85-100 yüksek düzeyde olarak yapıldığında okulabağlanma, öğretmene bağlanma ve aktif başa çıkmanın başarıyı arttırdığı, buna karşınarkadaşa bağlanma, olumsuz başa çıkma ve kaçınan başa çıkmanın fen başarısınıdüşürdüğü görülmüştür. Araştırma sonucunda okula bağlanmanın arttırılması veaktif başa çıkma stratejilerinin öğrenciler tarafından daha çok kullanılmasına yöneliköğretmenlere, velilere okul idaresine, rehber öğretmenlere, programhazırlayıcılara önerilerde bulunulmuştur. Ayrıca araştırmacılara çalışmanındaha geniş kitleler ve daha farklı değişkenlerle gerçekleştirilmesi içinönerilerde bulunulmuştur.Theaim of this study is to determine the level of attachment to the school and thecoping strategies used by middle school students in classification of theirscience achievements. For this purpose the quantitive resarch method andscanning pattern were used as a pattern. The universe of this research consistsof middle school students studying in variosu secondary school affiliated tothe ministry of Nantional Education in Ulukışla-Niğde in 2019-2020 academicyear. 695 middle school studentswho are selected by the suıtability basedsampling method participated in this study. Attachment scale to school, copingscale, and personal information form were used as a data collection tools. Theresarch data were analyzed in the SPSS 20.0 program and quantitative findingsreached were evaluated in line with the information abtained with in the frameworkogf the literatüre. As a result of researches, the achievement of science was0-44 a low of level 45-100 high level, 0-54 low level, 55-100 high level, 0-69low level and 70-100 high level, it is conclued tahat being cannected to theschool, back and teacher, active coping increase the sucsess of science. Onlywhen we classify the sucsess as classification as 0-84 low level 85-100 highlevel, connecting toy he school and the teacher increases the sucsess of theactive coping, besides this, the sucsess of the connecting to a friend, copingmith negative coping and ascaping is seen to be sucsessful. İn the group wherethe high level 85-100 there is a difference in the fact that connecting to thefriend increases sucsess. As a result of the research, it is recommended to theteachers, the parents, the school administration, the guide teachers, theprogram preparers fort he increase of the attachment to the school and activecoping strategies of the students. İn addition researchers have been advised toconduct the study with wider audiences and different variables.</p
Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Nükleer Enerji Hakkındaki Düşünceleri
Bu araştırmanın amacı, fenbilgisi öğretmenliği 3. sınıfında okuyan öğretmen adaylarının nükleer enerjiile ilgili düşüncelerini belirlemektir. 3. sınıfta okuyan öğretmen adaylarınınseçilmesinin nedeni; nükleer enerji konusunun 3. sınıfta yer alan ‘Kimyada ÖzelKonular’ dersinde ve nükleer enerji çevre ilişkisinin ‘Çevre Bilimi’ dersindeişlenmesidir. Araştırmanınamacına yönelik verileri elde edebilmek için karma yöntem (mixed-methodresearch) olarak adlandırılan, nicel ve nitel araştırma yöntemlerinin beraberkullanıldığı araştırma modeli yer almaktadır. Araştırmanın nicel verilerinitoplamak için anket, nicel verilerden elde edilen sonuçları desteklemek veaçıklamak amacıyla toplanan nitel verileri elde etmek için ise görüşmetürlerinden biri olan yarı yapılandırılmış görüşme tekniğinden yararlanılmıştır(Güven, 2011). Nicel çalışmanın pilot ve asıl uygulama bölümleri farklı katılımcılarile yürütülmüştür. Çalışmanın pilot uygulaması Ahi EvranÜniversitesinde okuyan toplam 208 fen bilgisi öğretmen adayının katılımı ilegerçekleşmiştir. Pilot çalışmanın analizleri SPSS 20 programı ilegerçekleşmiştir. Yapılan analiz sonucunda çalışmanın güvenirliğinin testedilmesi için kullanılan Cronbach Alpha değeri ,84 çıkmıştır. Çalışmanın asıl uygulaması ise, Erciyes ve Ahi EvranÜniversitelerinin eğitim fakültelerinde öğrenim gören toplam 214 (155 Kız, 59Erkek) öğretmen adayı ile gerçekleşmiştir. Nicelverilerin analizden elde edilen bulgular göz önüne alınarak, anket maddelerineverilen cevaplar doğrultusunda en yüksek puana sahip (üst % 27’lik dilim) 6, en düşük puana sahip (alt% 27’lik dilim) 4 öğretmen adayı seçilerek görüşme için iletişime geçilmiştir.Görüşmede öğretmen adaylarına sorulacak sorular ve görüşme planı görüşmeninuygulanmasından önce araştırmacı tarafından hazırlanmış olup katılımcılar ileyüz yüze yarı yapılandırılmış görüşme gerçekleştirilerek araştırmanın nitelverileri toplanmıştır. Sonuçolarak öğretmen adayları genel olarak nükleer enerji santralinin uygulanmasınıdesteklemektedir. Fakat çevreye etkisi ve doğal afetlerden etkilenmesianlamında tereddüt içindedirler. Değişkenleraçısından incelendiğinde ise şu sonuçlar ortaya çıkmaktadır.· Erkekler kızlaragöre nükleer enerjiye daha olumlu bakmaktadır. · Öğretmenadaylarının yaşları ile nükleer enerjiye bakışları olumsuz yönde doğru orantılıolacak şekilde artmaktadır.· ErciyesÜniversitesinde okuyanlar Ahi Evran Üniversitesinde okuyanlara göre nükleerenerjiye daha olumlu bakmaktadır. · Köyde yaşayanlar şehir merkezinde vekasabada yaşayanlara göre nükleer enerjiye daha olumsuz bakmaktadır. Kasabadayaşayanlar diğer iki yerleşim biriminde yaşayanlara göre nükleer enerjiye karşıdaha olumlu bakmaktadır.· Nükleer enerji hakkında bilgisi olduğunudüşünenler düşünmeyenlere göre nükleerenerjiye daha olumlu bakmaktadır.· Nükleer enerjiye en olumlu bakan bölgeKaradeniz iken onu sırasıyla Akdeniz, Güneydoğu, Doğu Anadolu, Ege, Marmara, İçAnadolu takip etmektedir.Thepurpose of this study is to determine the views of pre-service science teacherswho are juniors about nuclear energy. The reason why juniors were chosen is thatnuclear energy is instructed in the lesson of ‘Special Topics inChemistry’ and ‘Environmental Science’. Inthis research, as research model, mixed method which has both quantitative andqualitative research methods was applied. In order to collect quantitativedatas questionnairewas used. and to support and explain quantitative datas interviewtechnique was used. Therewere different participants in the pilot and main study. The pilot application of research wasconducted with 208 pre-service science teacherswho study in Ahi Evran University. To analyze pilot application, SPSS 20 was used. To testreliability of research, it was investigated value of the cronbach alpha whichwas found as ,84. The main application of research was applied with 214 (155 Girls,59 Boys) pre-service science teacherswho study in Ahi Evran University and Erciyes University. Considering thefindings of the quantitative data analysis, Six preservice scienceteachers who had highest score in the questionnnaire and four pre-service science teachers who hadlowest score were conducted semi-structured interviews Inthis research before interviews, implementation of the plan and the interviewquestions were prepared by the researcher and then semi-structured interviewswere performed with the participants face-to-face. Thus qualitative data was collectedin this way. In theresult of research, it is understood that mainly pre-service teachers support nuclear power plant. However, they are in hesitation in terms ofimpact on the environment and affected by natural disasters. When itis analyzed in terms of the variables these results revealed about nuclearenergy.· Boys are more positive than girls.· When the age increases, negative view increases.· Pre-service teachers who study in Erciyes University are more positive than pre-service teachers who study Ahi Evran University.· Pre-service teachers who live in village are the most negative. In the contrary, Pre-serviceteachers who live in small town arethe most positive.· <span lang="EN-US" style="f
Ortaokul Beşinci Sınıf Öğrencilerinin Bilimsel Tutumlarının İncelenmesi: Karma Yöntem
Bu çalışmanın amacı, beşinci sınıf öğrencilerinin bilimseltutum düzeylerini farklı değişkenler (fen dersindeki başarı puanları, bilimşenliklerine katılma durumları, bilimsel okuryazarlık durumları) açısındanincelemektir. Araştırmada karma yöntemin sıralıaçıklayıcı deseni tercih edilmiş; araştırma nicel araştırma yönteminin taramadeseni ve nitel araştırma yönteminin fenomonoloji deseni kullanılarakyapılmıştır. Nicel verilerin toplanmasında Keçe vd. (2020) tarafındangeliştirilen ‘‘Bilimsel Tutum Ölçeği’’ kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS22.0 programı ile analiz edilmiştir. Geçerlik kapsam, yapı ve ölçüt geçerliğiile güvenirlik ise Cronbach’s Alpha katsayısı ile sağlanmıştır. Yapıgeçerliğinde doğrulayıcı faktör analizini yapmak için LİSREL 8.7 programıkullanılmıştır. Daha sonra elde edilen veriler öğrencilerin verdikleri cevaplardoğrultusunda değerlendirilmiş ve gerekli varsayımlar sağlanarak sonucagidilmiştir. Değişkenler arasındaki bilimsel tutumkarşılaştırılması tek yönlü ANOVA ve bağımsız örneklem t-testi kullanılarakyapılmıştır. Çalışmanın nitel bölümünde, beşinci sınıf öğrencilerinin bilimseltutumlarına ilişkin görüşlerini almak için dokuz öğrenci ile yarıyapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, bilime yönelik tutumun fendersindeki başarı puanları, bilim şenliklerine katılma durumları ve bilimselokuryazarlık açısından hem nitel hem nicel analizlerde anlamlı bir farklılıkoluşturmadığı tespit edilmiştir. The aim of this study is to examine the scientific attitude levels offifth grade students in terms of different variables (success scores in sciencecourse, participation in science festivals, scientific literacy status). In the research, the sequential descriptive pattern of the mixed methodwas preferred; the research was conducted using the screening pattern of thequantitative research method and the phenomonology pattern of the qualitativeresearch method. In the collection of quantitative data, Keçe et al.(2020) "Scientific Attitude Scale" was used. The data obtained wereanalyzed with the SPSS 22.0 program. The validity was determined by scope,structure and criterion validity and the reliability was determined byCronbach's Alpha coefficient. LISREL 8.7 program was used to performconfirmatory factor analysis on the construct validity. Then, the data obtainedwere evaluated in accordance with the answers given by the students and thenecessary assumptions were provided and the result was reached. The comparisonof scientific attitudes between the variables was carried out using one-wayANOVA and independent sample t-test dec in the qualitative part of thestudy, a semi-structured interview was conducted with nine students to gettheir views on the scientific attitudes of fifth-graders.According to the results of the research, it has been determined thatthe attitude towards science does not constitute a significant difference inboth qualitative and quantitative analyses in terms of success scores inscience course, participation in science festivals and scientific literacy. </p
STEM Etkinlikleriyle Desteklenmiş Ters Yüz Öğrenme Modelinin Çeşitli Değişkenlere Etkisi
Bu araştırmada ters yüz sınıf modeli ve STEM uygulamaları ile desteklenen ters yüz sınıf modelinin yedinci sınıf öğrencilerinin Kuvvet ve Enerji ünitesindeki akademik başarılarına, teknolojiyle kendi kendine öğrenme becerilerine ve STEM mesleklerine olan ilgilerine olan etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır.Araştırma 2019-2020 eğitim-öğretim yılının birinci döneminde 64 yedinci sınıf öğrencisiyle gerçekleştirilmiştir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden ön test ve son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Çalışma, ikisi deney ve biri kontrol grubu olmak üzere üç grup ile yapılmıştır. Araştırmada kontrol ve deney grupları ön test sonuçlarına göre belirlenmiştir. Ön test sonuçlarına göre araştırmanın başlangıcında her üç grubun denk olduğu tespit edilmiştir. Deney gruplarının birinde ters yüz sınıf modeli uygulanırken diğer deney grubunda STEM uygulamaları ile desteklenmiş ters yüz sınıf modeli uygulanmıştır. Kontrol grubunda ise mevcut öğretim programı ile dersler işlenmiştir. Uygulama altı hafta sürmüştür. Araştırmada Kuvvet ve Enerji başarı testi (KEBAT), teknolojiyle kendi kendine öğrenme ölçeği (TKKÖÖ) ve STEM mesleklerine yönelik ilgi ölçeği (STEM-MYİÖ) veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Başarı testi ve ölçekler gruplara ön test ve son test olarak uygulanmıştır. Verilerin analizinde MANCOVA kullanılmıştır. Ayrıca her bir grubun ön ve son test puanlarının karşılaştırılması için bağımlı gruplarda t-testi uygulanmıştır.Araştırmada yapılan analizler sonucunda deney grupları ile (TYÖ ve TYÖ+STEM) kontrol grubu arasında son test akademik başarı puanı yönünden farkın anlamlı olduğu bulunmuştur. Ancak iki deney grupları arasında akademik başarı son test puanları arasındaki anlamlı bir fark bulunamamıştır. TKKÖÖ son test açısından gruplar arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. STEM-MYİÖ son test bulgularında ise TYÖ+STEM grubu ile kontrol grubu arasında TYÖ+STEM grubu lehine anlamlı bir fark bulunurken, TYÖ+STEM grubu ile TYÖ grubu arasında ve TYÖ ile kontrol grubu arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Araştırma sonunda elde edilen bulgulara göre ters yüz sınıf modeli, teknolojiyle kendi kendine öğrenme ve STEM mesleklerine yönelik ilgi üzerine önerilerde bulunulmuştur. Ayrıca program hazırlayıcılara, öğretmenlere ve araştırmacılara yönelik öneriler de sunulmuştur.</p
- …