8 research outputs found
Alaşehir-Manisa yöresi bağ sulamasında kullanılan damla sulama sistemlerinin değerlendirilmesi
This study was carried out to determine the application uniformities and the system efficiencies, and to assess the system components which were causing to reduce the efficiencies in drip irrigation systems used in the vineyards of Alaşehir district. For this purpose, six drip irrigation systems were selected and evaluated with respect to the emission uniformity, emitter discharge variation and statistical uniformity methods. According to the results, two systems were performed both low emission uniformity and system efficiency (;lt;60%). Emitter performance variation those of two systems were found very high (;gt;40%). Evaluation results with regard to application efficiency have showed that improper irrigation schedules were implemented. Under existing irrigation systems condition, irrigation schedules have been proposed considering irrigation water requirement of grapevine. Keywords: Vineyard, drip irrigation, system evaluation, application uniformity, system efficiency.Bu araştırma Alaşehir bölgesindeki bağlarda kullanılmakta olan bazı damla sulama sistemlerinin su uygulama yeknesaklıkları ile sistem randımanlarının ve randıman düşüklüğüne neden olan sistem unsurlarının belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla altı damla sulama sistemi seçilerek debi yeknesaklığı, debi değişimi ve istatistiksel yeknesaklık yöntemleri bakımından değerlendirilmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, iki sistemde hem düşük debi yeknesaklığı hem de düşük sistem randımanı elde edilmiştir (%60). Bu sistemlerde damlatıcı performans değişimi çok yüksek bulunmuştur (>%40). Su uygulama randımanlarına ilişkin değerlendirme sonuçları uygun olmayan sulama programlarının yürütüldüğünü göstermiştir. Mevcut sulama sistemi koşullarında asmanın sulama suyu gereksinimini dikkate alan bir sulama programı önerilmiştir
Gümüldür yöresinde tuzluluğun satsuma mandarini yaprak Na,Ca,K ve CI içeriklerine etkisi
This study was carried out in order to examine Na, Cl, Ca and K accumulation and probable toxic effects on Satsuma mandarin leaves in Satsuma mandarin growing area of G;uuml;m;uuml;ld;uuml;r region. B;uuml;y;uuml;kalan, Ortak;ouml;y and Arapyeri districts were selected as the surveying area with a total of 18 orchards and with a separation distance of 350 m from sealine to inland. Results showed that, Na and Cl in the leaves decreased towards inland similar to water and soil salinity and did not reach to the level which ean be toxic. Calcium content of the leaves was found in normal levels in B;uuml;y;uuml;kalan while it was insufficient in Arapyeri and Ortak;ouml;y. Potassium contents were obtained under the normal, level and showed increments towards inland opposite of water and soil salinity in B;uuml;y;uuml;kalan.Bu çalışma Gümüldür yöresinde ,tuzluluk etkisi altındaki Satsuma yetiştirilen alanlarda, yaprak Na, Ca, K, ve Cl içeriklerinin durumunu saptamak ve Na ve Cl'un toksik etkilerini irdelemek amacıyla yürütülmüştür. Gümüldür yöresinde satsuma mandarini yetiştirilen en önemli bölgeler, Büyükalan, Ortaköy ve Arapyeri bölgeleridir. Bu yörelerde 1995 - 1997 yılları arsında yürütülen çalışmada, denizden karaya yaklaşık 350 m aralıklı hatlar içinde yeralacak şekilde belirlenmiş toplam 18 bahçe incelenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, yaprak Na ve Cl içeriklerinin sulama suyu ve toprak tuzluluk ölçütlerine benzer olarak denizden karaya doğru azalma gösterdiği ve toksik etkide bulunacak düzeylere ulaşmadığı saptanmıştır. Ortalama olarak Ca içerikleri Büyükalan'da yeterli, Arapyeri ve Ortaköy'de ise normal düzeyin altında bulunmuştur. K içeriklerinin Büyükalan'da normal düzeyin altında olduğu ve denizden karaya doğru artış gösterdiği saptanmıştır. Ortaköy ve Arapyeri'nde ise yaprakta K normal düzeylerde bulunmuştur
Kuraklık yönetim stratejileri
Drought ranks at the first among natural disasters around the world. There are no sufficient legal regulations on the matter in Turkey and the strategies of crisis management (reactive) is adopted drought management The effects of drought could be more effectively reduced by risk management (proactive), which includes the studies to be carried out before the slowly-developing drought takes place. Therefore, proactive management strategies should be preferred instead of reactive management measures, in this paper, major drought management strategies have been investigated.Kuraklık, dünyada etkili olan doğal afetlerin karakteristik özellikleri ve etki derecelerine göre yapılan değerlendirmede ilk sırada yer almakta, kuraklık olgusu son yılların en önemli gündem maddesini oluşturmaktadır. Ülkemiz kuraklık yönetim stratejilerinde, kriz yönetimi (reaktif) anlayışı benimsenmektedir. Kuraklık gerçekleşmeden yapılması gereken çalışmaları içeren risk yönetimi (proaktif) ile kuraklığın etkilerini azaltmak, kuraklık olgusu kendini hissettirdikten sonra uygulanan kriz yönetimi anlayışına oranla daha başarılıdır. Bu nedenle ülke bazında kuraklık ile mücadele amacına yönelik planlar geliştirilmeli, kriz yönetimi yerine risk yönetimi uygulanmalıdır. Bu çalışmada, kuraklık olgusu ve kuraklık yönetim stratejileri ana hatları ile ele alınmıştır