7 research outputs found

    Fusarium Başak Yanıklığının Buğday Kalite Parametreleri Üzerine Etkisi: Enfekteli Başaklara Fungisit Uygulamaları Sonrasındaki Değişim

    Get PDF
    Fusarium culmorum’un (Wm. G. Sm.) Sacc. tahıllarda fide yanıklığı (FSB), kök çürüklüğü ve başak yanıklığına (FHB) neden olduğu enfeksiyonlar, dünyada ve aynı zamanda Trakya Bölgesi’nde de önemli bir sorundur. Bu çalışmanın amacı, F. culmorum’un buğday tanelerinde protein oranı (%), tanecik boyutu (Particul Size Index), Zeleny sedimantasyon (ml), gluten (%) ve gluten index (%) kriterlerinin kalite parametreleri üzerine etkisini ve fungus ile enfekteli başaklara fungisit uygulamaları sonrasında tane kalite kriterlerindeki değişimi belirlemektir. Buğdayın antezis döneminde (ZGS 61), başaklara el spreyi ile fungusun spor süspansiyonu uygulaması yapılmıştır. Başaklara fungusun suni inokulasyonundan 48 saat sonra, prothioconazole+trifloxystrobin (Madison SC, Bayer CropScience, Türkiye), thiophanate-methyl+tetraconazole (Yamato SE, SumiAgro, Türkiye) ve tebuconazole (Rally SC 250, Agrofarm, Türkiye) etkili maddeleri el pulverizatörü ile uygulanmıştır. Deneme sonunda buğday tanelerinin kalite parametrelerindeki değişimi tespit edilmiştir. Fungisit uygulaması yapılan enfekteli başaklarla karşılaştırıldığında, FHB ile enfekteli tanelerde de protein oranı içeriği değişmemiştir. Enfekteli tanelerde yaş gluten (%), tanecik boyutu (PSI), Zeleny sedimantasyon miktarı (ml) ve gluten indeks (%) değerleri kontrolle kıyaslandığında azalmıştır. Fungisitler arasında, prothioconazole+trifloxystrobin kalite parametreleri üzerinde en etkili fungisit olmuştur. Zeleny sedimantasyon ve yaş gluten arasındaki korelasyon pozitif ve önemli (p<0.01) bulunmuştur

    EFFECT ON Fusarium culmorum of FUNGICIDES USED IN WHEAT SEED

    Get PDF
    Fusarium culmorum (W.G. Smith) Sacc. ülkemizde buğday ekim alanlarında kök, kökboğazı, sap ve başaklarda önemli verim kayıplarına neden olur. Özellikle nemli ve ılıman iklim koşullarında şiddetli enfeksiyonların nedenidir. Hastalıkla mücadelede tohum ilaçlaması önemlidir. Bu çalışma Trakya bölgesi buğday ekim alanlarından elde edilen Fusarium culmorum izolatlarının buğdayda tohuma ruhsatlı fungisitlere duyarlılığının ve fungisitlerin patojen üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. F. culmorum izolatlarının tohum ilaçlamasında kullanılan prothioconazole+tebuconazole, tebuconazole ve carboxin+thiram etkili maddeli fungisitlere duyarlılığında farklılıklar olduğu ve EC50 değerlerinin fungisitlere göre veya izolatlara göre değiştiği tespit edilmiştir. Tohumda kullanılan fungisitlerin patojenin tohum/toprak yolu ile bitkiye bulaşmalarında çimlenme (%) fidelerde bitki boyu (cm) ve hastalık şiddeti (%) üzerine etkisi kontrol ile kıyaslandığında aralarında önemli derecede (P?0.05) bir farklılığa neden olduğu tespit edilmiştir.Fusarium culmorum (W. G. Smith) Sacc. In our country, wheat causes significant yield loss in root, stem, stem and head in the fields. It is the cause of severe infections, especially in moist and climatic conditions. Seed application is important with fungicides. This study was carried out to determine the sensitivity of Fusarium culmorum isolates to wheat seed licensed fungicides and the effect of fungicides on pathogens, which were obtained from the wheat cultivation areas of Trakya region. It has been determined that the F. culmorum isolates differed in sensitivity to prothioconazole+tebuconazole, tebuconazole and carboxine+thiram effective fungicides used in seed spraying and EC50 values were changed according to fungicides or isolates. Germination seeds and plant height (cm) and disease severity (%) were found to be significantly different (P?0.05) effect of fungicides used on seed when compared with control

    Infection of Botrytis Cinereai in Different Fungicide Application Programs in Semillon Grape

    Get PDF
    Botrytis cinerea can lead to reduction in the yield and quality of table and wine grapes, with high economic loses in the world and also Turkey. In this work was compared fungicide applications in trial vineyard of Semillon cv. with that of several grower vineyards the effectiveness to fruit infection of Botrytis cinerea at harvest. Studies were conducted at five sites in Tekirdağ. All fungicide treatments reduced mean B. cinerea berry infection when compared to the unsprayed control treatment. Trial programme resulted in at least disease severity (1.46%) and incidence (5.83%) and this programme was used fungicide at flower stage for B. cinerea. The highest disease severity (11.46%) and incidence (31.67%) was noted in Grower I Programme. This is followed by Grower III programme, Grower II programme and Grower IV programme, respectively. The recommendation for control of B. cinerea in the Trakya region is to apply one spray at bloom.Botrytis cinerea dünyada olduğu gibi aynı zamanda Türkiye’de de sofralık ve şaraplık üzümlerde önemli ekonomik kayıplara neden olabilmektedir. Bu çalışmada, Semillon şaraplık üzüm çeşidinde B. cinerea’nın hasat döneminde meydana getirdiği meyve enfeksiyonlarına karşı fungisit deneme programı ile üreticilerin uyguladığı fungisit programları karşılaştırılmıştır. Uygulanan tüm fungisit programları kontrol üretici bağı ile karşılaştırıldığında B. cinerea’nın tane enfeksiyonlarını azalttığı tespit edilmiştir. En az hastalık şiddeti (%1,46) ve hastalık oranı (%5.83) çiçeklenme döneminden itibaren başlatılan deneme programında tespit edilmiştir. En yüksek hastalık şiddeti (%11.46) ve hastalık oranı (%31.67) I. üreticinin uyguladığı programda tespit edilmiştir. Bunu sırasıyla III. üretici programı, II. üretici programı ve IV. üretici programı takip etmiştir. Trakya Bölgesi’nde B. cinerea’nın kontrolü için çiçeklenme döneminde fungisit uygulamalarının başlatılması önerilmektedir

    Studies on the determination of the sensitivity level of causal agent of gray mould disease (Botrytis cinerea Pers Ex. Fr.) against the fungicides used in vineyards and the chemical control

    No full text
    Trakya Bölgesi ’nden 2004 ve 2005 yıllarında hasat döneminde saraplık ve sofralık üzümlerden izole edilen Botrytis cinerea Pers Ex. Fr. izolatlarının dicarboximide (procymidone), anilinopyrimidine (cyprodinil, pyrimethanil), hydroxyanilide (fenhexamid), imidazole (imazalil), phenylpyrrole (fludioxonil), pthalimide (captan), triazole (hexaconazole, penconazole, tebuconazole, triadimenol, myclobutanil) ’e duyarlılık düzeyleri MM besi ortamında; fungisitlerin patojene etkililiği ise üzüm ve yapraklar üzerinde tespit edilmistir. ?zolatların % 100, % 94.28 ve % 82.85 ’i sırasıyla cyprodinil+fluodioxonil, procymidone ve pyrimethanil ‘e duyarlı olmakla birlikte % 100’ü captan, myclobutanil ve triadimenol ’e dayanıklılık göstermislerdir. Cyprodinil+fludioxonil ’in (Switch 62.5) ticari dozu yaprak ve tane testlerinde bu fungisite duyarlı ve dayanıklı izolatlar üzerinde en etkili fungisit olarak belirlenmistir. Tebuconazole, procymidone ve pyrimethanil ise sadece inokule edilmis taneler üzerinde etkili bulunmuslardır. Fungisitlere dayanıklı izolatların doğaya uyumları petri kaplarında miselyal gelisme hızları, sporulasyon ve yaprak üzerinde virülensine göre tespit edilmistir. Doğaya uyumda dayanıklı izolatların bazılarının duyarlı izolatlar kadar doğaya iyi uyum sağladıkları belirlenmistir. Cyprodinil+fludioxonil bağa I. ?laçlama programı olarak çiçeklenme döneminde, salkımlar sıkılasmadan önce, ben düsme döneminde ve hasattan önce olmak üzere 4 kez; II. ?laçlama programında ise, ben düsme ve hasattan önce olmak üzere 2 kez uygulanarak iki ayrı ilaçlama programı karsılastırılmıstır. I. ilaçlama programında, II. ?laçlama programına göre hastalık siddeti önemli derecede düsük olarak belirlenirken, aynı zamanda sarapta da kalıntı bırakmadığı belirlenmistir.Pathogenic strains of Botrytis cinerea Pers. Ex. Fr. were isolated from the infected vines of wine and table grapes, during the harvest season of 2004-2005 in the Trakya Region of Turkey. Isolates were tested for the determination of their sensitivity to dicarboximides (procymidone), anilinopyrimidines (cyprodinil, pyrimethanil), hydroxyanilides (fenhexamid), imidazoles (imazalil), phenylpyrroles (fludioxonil), pthalimides (captan), triazoles (hexaconazole, penconazole, tebuconazole, triadimenol, myclobutanil) on Minimal Medium and find out the effectiveness of the fungicides on infection occurred on grape berries and leaves. In this study 100%, 94.28 % and 82.85% of the isolates were found sensitive to the cyprodinil+fluodioxonil, procymidone and pyrimethanil respectively. But 100% of that isolates exhibited resistance to captan, myclobutanil and triadimenol. Preventive applications of commercial formulation of cyprodinil+fluodioxonil (Switch 62.5) inhibited lesion development on berries and leaves inoculated with resistant and sensitive B. cinerea isolates, separately. However tebuconazole, procymidone and pyrimethanil were only effective on inoculated berries. Study of fitness costs of fungicides-resistance isolates were determined by measuring their sporulation, mycelial growth rate on petri dishes and virulence on leaf. Fitness costs of some resistant isolates did not differ from the sensitive ones. Cyprodinil+fludioxonil was sprayed four times per season at first spraying program (flowering, closure bunch, veraison and harvest) and two times per season at second spraying program (veraison and harvest). The first program significantly decreased disease incidence of gray mold as compared with second program. No residues of cyprodinil and fludioxonil were found in any samples from wine

    Determination of Resistance in Some Wheat Cultivars Against Fusarium spp. Isolates in Trakya Region

    No full text
    Trakya Bölgesi’nde yetiştirilen buğday çeşitlerinde kök ve kök boğazıhastalıkları yaygın olarak görülmektedir. Bu çalışmada, TrakyaBölgesi’nde buğdayın kök ve kök boğazından elde edilen 40 Fusariumspp. izolatının patojenisitesinin belirlenmesi ve bölgede yaygın olarakkullanılan ekmeklik çeşitlerin (Gelibolu, Golia, Esperia, Krasunya,Nina, Sagittario ve Sana) fide döneminde etmene karşı duyarlılığınınbelirlenmesi amaçlanmıştır. İzolatların toprağa inokulasyonu yoluylayapılan patojenisite testlerinde, hastalığa karşı hassas olduğu bilineniki çeşit (Flamura 85 ve Pehlivan) kullanılmıştır. Test edilenFusarium spp. izolatları % 0’dan % 100’e değişen oranlarda hastalıkşiddeti oluşturmuşlardır. İzolatlar arasında, 14 numaralı izolat heriki çeşitte % 100 enfeksiyon oluşturmuş ve en patojen izolat olarakbelirlenmiştir. Her iki çeşitte % 40’ın üzerinde hastalık şiddetigösteren 6 izolat dayanıklılık testleri için seçilmiş ve ayrıca türteşhisleri yapılmıştır. Çıkış öncesi ölüm ve hastalık şiddeti dikkatealınarak fide döneminde yapılan dayanıklılık testleri sonucunda Goliaen hassas çeşit olarak tespit edilmiştir. Çıkış öncesi ölüm ve fidedehastalık şiddeti sırasıyla Gelibolu ve Esperia çeşitlerinde en düşükoranlarda olmuştur.Root and foot-rot diseases are common on wheat cultivars cultivated in the Trakya Region. The objectives of this study were to determine the pathogenicities of 40 Fusarium spp. isolates obtained from root and foot parts of wheat in Trakya Region and to find out the sensitivities of commonly cultivated wheat cultivars (Gelibolu, Golia, Esperia, Krasunya, Nina, Sagittario and Sana), to the pathogen at seedling stage. Two cultivars (Flamura-85 and Pehlivan) known as sensitive to the disease were used in the pathogenicity tests by soil inoculation of the isolates. The tested Fusarium spp. isolates caused disease severity ranging from 0% to 100%. Among them, the isolate14 sustained the highest infection of 100% in both cultivars and was detected as the most pathogenic isolate. Six isolates showing disease severity of >40% on both cultivars were selected for resistance tests and also were identified. Golia was found as the most sensitive cultivar in resistance tests based on pre-emergence damping-off and disease severity on seedling. Pre-emergence damping-off and disease severity in seedling were at the lowest in the cultivars of Gelibolu and Esperia, respectively

    Trakya Bölgesi’nde Bazı Buğday Çeşitlerinin Fusarium spp. İzolatlarına Karşı Dayanıklılığın Tespit Edilmesi

    No full text
    Trakya Bölgesi’nde yetiştirilen buğday çeşitlerinde kök ve kök boğazıhastalıkları yaygın olarak görülmektedir. Bu çalışmada, TrakyaBölgesi’nde buğdayın kök ve kök boğazından elde edilen 40 Fusariumspp. izolatının patojenisitesinin belirlenmesi ve bölgede yaygın olarakkullanılan ekmeklik çeşitlerin (Gelibolu, Golia, Esperia, Krasunya,Nina, Sagittario ve Sana) fide döneminde etmene karşı duyarlılığınınbelirlenmesi amaçlanmıştır. İzolatların toprağa inokulasyonu yoluylayapılan patojenisite testlerinde, hastalığa karşı hassas olduğu bilineniki çeşit (Flamura 85 ve Pehlivan) kullanılmıştır. Test edilenFusarium spp. izolatları % 0’dan % 100’e değişen oranlarda hastalıkşiddeti oluşturmuşlardır. İzolatlar arasında, 14 numaralı izolat heriki çeşitte % 100 enfeksiyon oluşturmuş ve en patojen izolat olarakbelirlenmiştir. Her iki çeşitte % 40’ın üzerinde hastalık şiddetigösteren 6 izolat dayanıklılık testleri için seçilmiş ve ayrıca türteşhisleri yapılmıştır. Çıkış öncesi ölüm ve hastalık şiddeti dikkatealınarak fide döneminde yapılan dayanıklılık testleri sonucunda Goliaen hassas çeşit olarak tespit edilmiştir. Çıkış öncesi ölüm ve fidedehastalık şiddeti sırasıyla Gelibolu ve Esperia çeşitlerinde en düşükoranlarda olmuştur.Root and foot-rot diseases are common on wheat cultivars cultivated in the Trakya Region. The objectives of this study were to determine the pathogenicities of 40 Fusarium spp. isolates obtained from root and foot parts of wheat in Trakya Region and to find out the sensitivities of commonly cultivated wheat cultivars (Gelibolu, Golia, Esperia, Krasunya, Nina, Sagittario and Sana), to the pathogen at seedling stage. Two cultivars (Flamura-85 and Pehlivan) known as sensitive to the disease were used in the pathogenicity tests by soil inoculation of the isolates. The tested Fusarium spp. isolates caused disease severity ranging from 0% to 100%. Among them, the isolate14 sustained the highest infection of 100% in both cultivars and was detected as the most pathogenic isolate. Six isolates showing disease severity of >40% on both cultivars were selected for resistance tests and also were identified. Golia was found as the most sensitive cultivar in resistance tests based on pre-emergence damping-off and disease severity on seedling. Pre-emergence damping-off and disease severity in seedling were at the lowest in the cultivars of Gelibolu and Esperia, respectively
    corecore