60 research outputs found
Physicochemical and Antioxidant Responses of St. John’s Wort (Hypericum perforatum L.) under Drought Stress
This study investigated the effects of drought stress on the physiological and biochemical responses of the medicinal and aromatic plant Hypericum perforatum (St. John’s Wort). Changes were determined in leaf length, relative water content (RWC), osmotic potential, chlorophyll fluorescence (Fv/Fm), lipid peroxidation (TBARS), hydrogen peroxide (H2O2), and proline content as well as in the antioxidant system enzyme activities of superoxide dismutase (SOD), catalase (CAT), peroxidase (POX), ascorbate peroxidase (APX), and glutathione reductase (GR). These responses were examined in relation to the tolerance of drought stress in H. perforatum. Ninety-day-old seedlings were subjected to drought for three weeks. The physiological parameters of leaf length, RWC, Fv/Fm, and osmotic potential were reduced under drought. The H2O2, TBARS, and proline levels were increased significantly under drought stress. Moreover, the proline content increase was greatly pronounced (25.9-fold) compared to the control groups. The high accumulation of proline may have resulted from the 83.8% leaf RWC still remaining under drought stress. On the other hand, the SOD, CAT, and GR enzyme activities were enhanced, whereas the POX and APX activities were reduced. The results indicate that improved tolerance to drought stress in H. perforatum plants may be accomplished through increased capacity of the antioxidative defense syste
Şeker Otu (Stevia rebaudiana Bertoni) Bitkisinde Kuraklık Stresinin Fizyolojik ve Biyokimyasal Etkileri
Kuraklık son yıllarda endişe verici bir şekilde artmakta olup tarımsal ürünlerin verimliliğini sınırlandırmaktadır. Bu durum, kurak koşullara dayanıklı bitkilerin tespit edilmesine yönelik araştırmaların önemini artırmıştır. Bu çalışmada, Stevia rebaudiana Bertoni bitkisine ait iki çeşidin (Yalova ve STF-4) kuraklık stresi altında fizyolojik ve biyokimyasal tepkileri araştırılmıştır. Bitkiler kontrollü sera koşullarında 3 ay boyunca yetiştirilmiş ve sonrasında 3 hafta boyunca kuraklığa maruz bırakılmıştır. Üç hafta sonunda hasat edilen bitkilerden yaprak uzunluğu, ozmotik potansiyel, nisbi su içeriği (RWC), klorofil floresansı (Fv/Fm), prolin miktarı, hidrojen peroksit (H2O2) miktarı ve lipid peroksidasyonu seviyesi ölçülmüştür. S. rebaudiana bitkisinin her iki çeşidinde de kuraklık stresi altında kontrol grubundaki bitkiler ile kıyaslandığında yaprak uzunluğunda azalma belirlenirken en çok azalma Yalova çeşidinde (%25,7) saptanmıştır. Bununla birlikte, her iki çeşit de kuraklık stresi altında su durumlarını korumuşlardır. Fv/Fm değeri STF-4 çeşidinde kuraklıktan etkilenmezken Yalova çeşidinde kontrole oranla düşüş göstermiştir. Prolin miktarında ise çeşitler arasında fark kaydedilmiştir. Kurak koşullar altında STF-4 çeşidinde prolin miktarında değişim gözlenmezken Yalova çeşidinde %42,9 artış meydana gelmiştir. Diğer taraftan, kuraklık stresi, yapraklardaki lipid peroksidasyon seviyesini önemli ölçüde arttırmıştır. Bu artış, Yalova çeşidinde %41,2 iken STF-4 çeşidinde %21,1 olarak belirlenmiştir. İki çeşit arasında kuraklık stresine karşı farklı tepki H2O2 içeriğinde gözlenmiştir. Kuraklık stresi altında H2O2 miktarı Yalova çeşidinde %42,7 oranında azalırken STF-4 çeşidinde %5,5 artmıştır. Sonuç olarak, S. rebaudiana bitkisinin STF-4 çeşidinin ölçülen parametreler ışığında kuraklığa daha toleranslı olduğu ortaya konulmuştur
Aktif Öğrenme Yaklaşımına Dayalı Hazırlanan Okul Öncesi Eğitim Programının Çocukların Sosyal Yetkinlik Düzeylerine Etkisi
DergiPark: 625860tredÖğrenen ve öğretenaçısından yarattığı etki nedeniyle ilgi çekici olan aktif öğrenme, sosyaletkileşimi temel alan, öğrenenin ihtiyaçlarına odaklanan ve bu ihtiyaçlaracevap vermeyi amaçlayan, öğrenenlerin öğrenme süreçleri ile ilgili sorumlulukalmalarına olanak tanıyan, bir yaklaşımdır. Çocukların gelecekteki yaşamlarıiçin belirleyici olan sosyal yetkinlik düzeylerinin geliştirilmesi amacıyla,erken çocukluk döneminde önleyici programlar ortaya koyup, uygulanmasınısağlamak büyük önem taşımaktadır. Buradanhareketle araştırmanın amacı, aktif öğrenme yaklaşımı ile hazırlanmış eğitimprogramının 5-6 yaş aralığındaki çocukların sosyal yetkinlik düzeyleriüzerindeki etkisini ortaya çıkarmaktır. Araştırmada ön-test ve son-testile kontrol ve deney gruplu yarı-deneysel desen kullanılmıştır. 16 öğrencidenoluşan deney grubuna aktif öğrenme tekniklerini içeren 15 oturumluk eğitimprogramı uygulanıp, “sosyal yetkinlik ve davranış değerlendirmeölçeği” ve görüşme formları ile gerekli veriler toplanmıştır. Eldeedilen veriler incelenmiş olup, son testlerde deney grubu lehine anlamlı farklılıkgözlenmiştir
Türk Biyokimya Dergisi
Characterization of polyphenol oxidase during three ripening stages of an eggplant (Solanum melongena L.) fruit: a local type in northeast Anatolia [Patlıcan (Solanum melongena L.) meyvesinin polifenol oksidazının üç olgunlaşma safhası boyunca karakterizasyonu: Doğu Anadolu' da yerel bir tip] ABSTRACT Objective: A relatively new local type of eggplant, Solanum melongena L. 'Kadife' is widely consumed in Turkey because of its economic availability and good nutritional qualities. However, the high polyphenol content of eggplant renders it susceptible to unattractive oxidative browning catalyzed by polyphenol oxides (PPOs). Therefore, the main aim of this study was to characterize PPO in this eggplant cultivar at three stages of its development. Methods: In this study, we determined substrate specificity, optimum pH and temperature, and optimum substrate concentration of the partial purified eggplant fruits PPO during ripening. Results: L-DOPA was proved to be the preferred PPO substrate in all three stages of ripening. Optimum activity was observed at pH 7.0 for PPO in extracts of ripening and overly-ripe eggplant, while activity in extracts of immature eggplant exhibited a broad pH optimum between, pH 5.0 and 7.0. In general, at all ripening stages, PPO was most active at 30°C and was most sensitive to inhibition by sodium metabisulphite and ascorbic acid. The metal ions (Hg ÖZET Amaç: Kısmen yeni bir yerel tip patlıcan çeşidi Solanum melongena L. 'Kadife', ekonomik uygunluğu ve iyi besin kalitesinden dolayı Türkiye'de yaygın olarak tüketilir. Bununla birlikte, patlıcanın yüksek polifenol içeriği, bu meyveyi polifenol oksidaz (PFO) tarafından katalizlenen istenmeyen oksidatif esmerleşmeye karşı duyarlı kılar. Dolayısıyla, bu çalışmanın temel amacı, gelişiminin üç safhasında bu patlıcan kültivarındaki PFO'yu karakterize etmektir. Metod: Bu çalışmada, olgunlaşma boyunca patlıcan meyvelerinden elde edilen kısmi saflaştı-rılmış PFO'nun substrat özgünlüğünü, optimum pH ve sıcaklığını, ve optimum substrat konsantrasyonunu belirledik. Bulgular: Olgunlaşmanın her üç safhasında, L-DOPA'nın tercih edilen PFO substratı olduğu ortaya konuldu. Olgunlaşmamış patlıcan özütlerinde optimum pH 5.0 ile 7.0 arasında geniş bir aktivite gösterirken olgun ve aşırı olgun patlıcan özütlerindeki PFO aktivitesi için optimum pH'nın 7.0 olduğu gözlendi. Genel olarak, tüm olgunlaşma safhalarında, PFO, 30°C'de en aktiftir ve inhibitör olarak sodyum metabisülfit ve askorbik aside oldukça duyarlıdır. Materials and Methods Plant material The seeds belonging to the eggplant (Solanum melongena) were obtained from local growers, but they have not certificated yet
COVID-19 in pediatric nephrology centers in Turkey
Background/aim: There is limited data on COVID-19 disease in children with kidney disease. We aimed to investigate the characteristics and prognosis of COVID-19 in pediatric nephrology patients in Turkey. Materials and methods: This was a national, multicenter, retrospective cohort study based on an online survey evaluating the data between 11th March 2020 and 11th March 2021 as an initial step of a detailed pediatric nephrology COVID-19 registry. Results: Two hundred and three patients (89 girls and 114 boys) were diagnosed with COVID-19. One-third of these patients (36.9%) were between 10–15 years old. Half of the patients were on kidney replacement therapy: kidney transplant (KTx) recipients (n = 56, 27.5%), patients receiving chronic hemodialysis (n = 33, 16.3%) and those on peritoneal dialysis (PD) (n = 18, 8.9%). Fifty-four (26.6%) children were asymptomatic. Eighty-two (40.3%) patients were hospitalized and 23 (28%) needed intensive care unit admission. Fifty-five percent of the patients were not treated, while the remaining was given favipiravir (20.7%), steroid (16.3%), and hydroxychloroquine (11.3%). Acute kidney injury developed in 19.5% of hospitalized patients. Five (2.4%) had MIS-C. Eighty-three percent of the patients were discharged without any apparent sequelae, while 7 (3.4%) died. One hundred and eight health care staff were infected during the study period. Conclusion: COVID-19 was most commonly seen in patients who underwent KTx and received HD. The combined immunosuppressive therapy and frequent exposure to the hospital setting may increase these patients’ susceptibility. Staff infections before vaccination era were alarming, various precautions should be taken for infection control, particularly optimal vaccination coverage
CobaltSalt-Stressed Salvia officinalis: ROS Scavenging Capacity and Antioxidant Potency
Salvia officinalis L. (Lamiaceae) is one of the most widespread herbal species used in the food processing industry and for culinary and medicinal purposes. This work aimed to investigate changes in plant growth, water content, lipid peroxidation, H2O2, proline, and enzymes related to reactive oxygen species (ROS) detoxification including superoxide dismutase (SOD), peroxidase (POX), catalase (CAT), ascorbate peroxidase (APX) and glutathione reductase (GR). Phenolic contents and antioxidant capacity values such as ferric ion reducing antioxidant power (FRAP), cupric ion reducing antioxidant capacity (CUPRAC) and 2,2-diphenyl-1-picrylhydrazyl (DPPH) radical scavenging were studied under stress conditions of salt, cobalt and a combination of the two. No significant differences were found in relative water content and chlorophyll fluorescence under salt, cobalt and their combination. However, the osmotic potential and relative growth rate were enhanced with saltcobalt compared to salt-treated plants. Salt and cobalt individually stimulated high antioxidant activity. High APX and GR activities were associated with the high proline accumulation in the sage plants under the combined effect of saltcobalt. The combination decreased lipid peroxidation (TBARS), while H2O2 content was increased. This increase with the combined saltcobalt effect may be associated with the decrease in CAT activity. Moreover, a strong correlation was found between TPC and TF content and antioxidant capacity measured via FRAP, CUPRAC and DPPH. The TPC, TF and antioxidant capacity values also increased under the saltcobalt combination, suggesting an increase in antioxidant content in the sage leaves. Therefore, the combination of salt and cobalt improved the stress tolerance of S. officinalis
Bakım onarım uygulamaları için bir bulanık karar destek sistemi tasarımı
Makine ve ekipmanları kullanılabilir tutabilmek adına en önemli faaliyetler planlı bakım çalışmalarıdır. Makine kritiklik analizi, günümüz en etkili bakım yaklaşımlarından Güvenilirlik Merkezli Bakım (GMB)-(Reliability Centered Maintenance (RCM)) yaklaşımının ilk ve en önemli adımıdır. Yaklaşım bakım organizasyonunun mevcut kaynaklarını en kritik makinalara yönlendirerek optimum karlılığı sağlamayı hedefler. Makine kritiklik seviyesinin belirlenmesinde değerlendirilecek değişkenler çoğu zaman belirsizlik ve uzman personel görüşü içerir. Bu belirsizlik durumu analizin matematiksel olarak ifade edilmesini imkansız kılar. Bakım onarım uygulamaları için bulanık kural tabanlı sistem tasarımının gerçekleştirildiği tez çalışmasında, kritiklik analizinde belirsizlik içeren giriş değişkenlerinin değerlendirmeye alınarak en doğru sonucun elde edilmesi hedeflenerek bulanık mantık yaklaşımı kullanılmıştır. Çalışmada "MATLAB Fuzzy Logic Toolbox" kullanılarak 8 giriş ve 1 çıkış değişkenli bir bulanık kural tabanlı sistem modellenmiştir. Kurulan model, bir tesisteki üretim makinaları için uygulanacak en uygun bakım modelinin seçimine, makinaların kritiklik analizi üzerinden karar verme imkanı sağlamaktadır. Çalışma makinaların alt parça ve ekipmanlarına aynı şekilde kritiklik analizi gerçekleştirilerek, alt parça ve ekipman bazlı bakım stratejisinin belirlenmesi şeklinde geliştirilebilir.<br
Bulanık küme uzantıları ile çoklu kriter altında grupla karar verme
Karar verme insan hayatının önemli birparçasıdır. Bu sebeple karar vermede faydalanılan bilgilerin doğru ve eksiksizolması ve karar vericinin yargılarını tam olarak yansıtabilmesi gerekmektedir. Kesinyargıların yapılamadığı belirsizlik ve öznellik içeren durumlarda görüşlerikarar verme sürecine dahil edebilmek için bulanık küme ve uzantılarındanfaydalanılabilir. Bu çalışmada; bulanık küme uzantıları ile çoklu kriteraltında grupla karar verme problemi incelenmiştir. Bu bulanık küme uzantılarıolan sezgisel bulanık küme, nötrosofik küme ve tasviri bulanık küme ile çoklukriter altında grupla karar verme problemini çözmek için genişletilmiş TOPSISve VIKOR yöntemleri önerilmiştir. Çalışmada önerilen yöntemlerin gerçekverilerle uygulaması yapılmıştır. Bulanık küme ve uzantılarında kesikli/sürekliayrımı dikkate alınmıştır. Uygulamada kullanılan veriler Erciyes Üniversitesikampüsünde yer alan 9 kafe/ restoran için 7 kriterde yapılan anketten eldeedilmiştir. Katılımcılardan haftada kaç gün kafe/ restorana gittiği bilgisialınarak 3 farklı tipte karar verici profili oluşturulmuştur. Gerçek verilerleyapılan çalışmanın sonucunda elde edilen toplam 16 sıra incelendiğindealternatiflerin önem sıralamalarında farklılıklar gözlenmiştir. Bulgular kararverme sürecinde kullanılan farklı (kesikli/ sürekli) bulanık küme uzantılarının farklı belirsizlik düzeylerini dikkatealmasından dolayı farklı sıralamalara neden olduğunu; kararsız veyafikri/bilgisi olmayanların değerlendirmelerini karar problemlerine dahiledebilmek için bulanık küme uzantılarını kullanmanın gerekliliğini göstermiştir.</p
- …