4 research outputs found
Messiniyen tuzluluk krizi sırasındaki ve sonrasındaki çökellerin stratigrafisi ve paleoekolojisi. Bir örnek; Adana baseni
TEZ4019Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2002.Kaynakça (s. 191-198) var.xii, 218 s. ; res. ; 30 cm.
Yenice (Tarsus) kuzeyi neojen istifinin mikropaleontolojik incelenmesi ve ortamsal özellikleri
TEZ2230Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 1996.Kaynakça (s. 94-99) var.ix, 115 s. : rnk. res.,hrt. ; 30 cm.…Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: FBE 94- 75
Evidences about Messinian Salinity Crisis in the Upper Miocene-Pliocene sequence of the Adana Basin
Bu çalışmada; Adana Baseni sedimanter istifine ait Geç Miyosen-Pliyosen zaman aralığındaki jeolojik olaylar sedimantolojik ve paleontolojik veriler kullanılarak incelenmiştir. Adana Baseni Üst Miyosen-Pliyosen istifi, "Messiniyen Tuzluluk Krizi" olarak bilinen katastrofik bir olayın izlerini taşımaktadır. Geç Miyosen'de tektonikçe kontrol edilen bu olaylar, Akdeniz çevresindeki tüm havzaları etkilemiştir. "Messiniyen Tuzluluk Krizi" yaklaşık 6 milyon yıl önce, Akdeniz'in kurumaya başlamasıyla oluşmuştur. Ortaya çıkan olağanüstü ortamsal değişim ise biyotayı olumsuz etkilemiştir. Çalışma bölgesinde Üst Miyosen istifinin özellikle Tortoniyen bölümünde fosil türleri sayıca çoktur, ancak Geç Miyosen-Pliyosen geçişinde türlerin sayıca azaldıkları veya yokoldukları saptanmıştır. Tortoniyen-Messiniyen geçişindeki kırıntılı istif içerisinde planktik foraminiferlerden Globorotalia suterae Catalona ve Sprovieri tanımlanmış olup, bu form bölgenin kriz sürecine girdiğini göstermektedir. Messiniyen'de bölgede, bazılarına akarsuların kırıntılı sediman getirdiği lagünler yeralmıştır. Bu dönem için herhangi bir biyolojik faaliyetin izleri saptanamamıştır. İnceleme alanındaki Pliyosen istifi kanal dolguları şeklindeki akarsu konglomerasıyla başlar, üste doğru sığ denizel kumtaşı-çamurtaşı ardalanmasına geçer, ince taneli bu birimlerin bazı seviyelerinin planktik foraminiferce zengin olduğu görülmüştür. Erken Pliyosen yaşlı Atlantik Provensi'nde Globorotalia margarita margarita Zonu'na karşılık gelen Sphaeroidenellopsis seminulina (Schwager) ve S. dehiscens (Parker ve Jones) planktik foraminiferleri saptanmıştır.In this study, the geological events of the late Miocene-Pliocene units in the Adana Basin have been investigated by using the sedimentological and paleontological data. The Upper Miocene-Pliocene units of the Adana Basin have geological records of a catastrophic event known as -Messinian Salinity Crisis-. These events, controlled by tectonics, affected all the sedimentary basins around the Mediterranean. -Messinian Salinity Crisis- occurred as a result of designation of Mediterranean approximately 6 million years ago. This unusual environmental change negatively affected the biota. In the study area, species were numerous particularly during Tortonian, but it was determined that species either decreased or disappeared at the boundary of the late Miocene and Pliocene. Globorotalia suterae Catalona and Sprovieri from planktic foraminifera were recognized within the clastic unit at the boundary of Tortonian-Messinian. This form indicated that the study area had been entered in a crisis time. At the Messinian, the study area was a lagoonal-fluvial environment. There was no biological events observed during this time interval. The Pliocene units of the study area start with channellised fluvial conglomerates and passes up into shallow marine sandstone-mudstone intercalations. Some levels of these fine-grained units are rich in planktic foraminifera. Early Pliocene aged Sphaeroidenellopsis seminulina (Schwager) and S. dehiscens (Parker and Jones) planktic foraminifers which represent Globorotalia margarita margarita Zone of Atlantic province have been identified among these fossils
Micropaleontological investigation (planktic foraminifera,ostracoda and nannoplankton) of Upper Tertiary-Quaternary sequences, Tarsus region(Adana Basin)
Bu çalışmanın amacı; Adana Havzasında Geç Miyosen -Pliyosen geçişindeki jeolojik olayları çeşitli fosil gruplarının incelenmesiyle ve sedimantolojik verilerle ortaya koymaktır. Araştırma Geç Tersiyer-Kuvaterner yaşlı çökellerde yapılan Tarsus sondajının 10 düzeyine ait birimlerden derlenen örnekler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Örnekler, 846 metrelik sondajın ancak karot alınabilen seviyelerinden derlenmiştir. Sondajın 598-185 m'ler arası kiltaşı, marn; 182-0.5 m'ler arası yer yer kil, silt arakatkılı kum ve yakıllı birimler, 0.5-0 m'ler arası ise bitkisel topraktan oluşmuştur. Yapılan paleontolojik incelemelerle 15 planktik foraminifer, 27 nannoplankton ve 10 ostrakod türü saptanmıştır. Bu fosil topluluğuna ve birimlerin litolojik özelliğine göre istifte kronostratigrafik olarak 3 seviye ayırtlanmıştır. Bunlar; Akdeniz bölgesinde lago-mare fasiyesi olarak bilinen kaspi-brahik ostrakodlardan Cyprideis' in bulunduğu, nannoplanktonlardan Discoaster icarus Stradnerin karakterize ettiği üst Messiniyen; brahik ve sığ deniz ostrakodlu, Pulleniatina primalis Banner and Blow, Sphaeroidinellopsis seminulina (Schwager), Globigerinoides obliquus extremus Bolli ile belirlenen ve Discoaster brouweri Tan' in son görünümü ile üst sınırı çizilen Pliyosen ile üstte östatik hareketlerin etkin olduğu ve taşınmış fosillerin de yer aldığı Pleyistosen'dir. Belirlenen bu düzeyler diğer Akdeniz ülkelerinden Vera Havzası (İspanya), Sicilya ve Tirreniyen Havzası (İtalya), Yunan Adaları, Gabes Körfezi (Tunus) ve Kıbrıs ile benzerlik göstermektedir.The main aim of this study is to investigate geological events aroundthe late Miocene-Pliocene boundary using sedimentological and fossil data. For this purpose, JO samples were collected from a drilling site in the Tarsus region (Adana Basin) which has been drilled through the Late Tertiary-Quaternary sedimentary succession. Samples have been taken from only cores comprising a total depth of 846 m. Between 598-185 m the sediments consist of marls and clay stone intercalations; while between 182-0.5 m there are clay-silt intercalated sand and gravel units; the uppermost 0.5 m of this log is a rich soil. 15 planktic foraminifers, 27 nannoplankton and 10 ostracods species have been determined in our paleontological study. Based on these identified fossil assemblages and on some lithological features,3 chronostratigraphical levels have been described. These are: an Upper Messinian unit, corresponding to lago-mare fades in the Mediterranean area, which is characterized by Discoaster icarus Stradner from nannofossils and Cyprideis from caspi-brackish ostracodes; next, the Pliocene is characterized by brackish and shallow marine ostracodes, and such planktic foraminifers as Pulleniatina primalis Banner and Blow, Sphaeroidinellopsis seminulina(Schwager), Globigerinoides obliquus extremus Bolli, plus the nannoplankter Discoaster brouweri Tan; the Pleistocene contains some reworked fossils from older deposits and provides evidence of eustatic sea-level fluctuations. All these chronostratigraphical levels accord with other Mediterranean sequences such as the Vera Basin(Spain), Sicily and Tyrrhenian Basin (Italy), the Greek Islands, Gabes Strait (Tunisia) and Cyprus