50 research outputs found
7. Sınıf Matematik Ders Kitaplarında Dönüşüm Geometrisi İşlenişinin Öğretim Programları Açısından Değerlendirilmesi
Bu araştırmanın amacı 7. sınıf matematik ders kitaplarında yer alan dönüşüm geometrisi işlenişlerini 2009 yılı ilköğretim matematik dersi öğretim programını dikkate alarak incelemektir. Nitel araştırma desenlerinden doküman analizine göre yapılandırılan çalışmada, bu öğretim programının uygulanma sürecinde ücretsiz olarak öğrencilere verilen dört adet 7. sınıf matematik ders kitapları incelenmiştir. Veriler Öğretim, Beceriler ve Ölçme Değerlendirme boyutları temel alınarak oluşturulan kod matrisine yerleştirilerek incelemeler yapılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, kitaplar öğretim programındaki işlenişle ilgili basamaklarından birçoğunu gerçekleştirmeye çalışmış olsa da en büyük eksikliğin Keşfetme aşamasında olduğu tespit edilmiş olup bazı kitaplarda da birkaç kazanımın işlenişinde bu aşamanın hiç uygulanmadığı görülmüştür. İkinci boyut olan Beceriler boyutunda ise öğretim programının temel becerileri bağlamında bir inceleme yapılmıştır. Bunlardan, İlişkilendirme becerisine kitaplarda sık sık yer verildiği görülürken özellikle gerçek yaşamla ilişkilendirmenin daha fazla kullanıldığı gözlenmiştir. Sosyal bilgiler veya görsel sanatlar kapsamında yer alan tarihten ve sanattan yapılan ilişkilendirmelerin de bazı kitaplarda kullanıldığı dikkati çekmektedir. İletişim becerisinin tüm kitaplarda ilgili kazanımların işlenişlerinde yer aldığı ancak bu beceri kapsamında olan farklı gösterim biçimlerine kazanımların işlenişlerinde az yer verildiği tespit edilmiştir. Özellikle matematiksel dili yazılı/sözlü olarak kullandırılması ile ilgili işleniş tüm kitaplarda ilgili kazanımlar için yer almıştır. Akıl yürütme becerisine dair incelenen kitapların öğrencilerin mantıklı çıkarımlar ve genellemeler yapmasını belirli bir oranda sağladığı görülmüştür. Ölçme değerlendirme boyutunun içeriğini sorulan soruların çeşitliliği ve öz değerlendirme ile akran değerlendirmeleri incelenmesi oluşturmaktadır. Kısa cevap gerektiren sorular tüm kitaplarda tercih edilirken, sadece iki kitapta eşleştirme, boşluk doldurma veya doğru-yanlış soru çeşitleri kullanılmıştır. Öz değerlendirme için ise sadece iki kitapta formların bulunduğu görülmüş ancak akran değerlendirme formlarına hiçbir kitapta rastlanmamıştır. Araştırma bulgularına göre ders kitaplarının öğretim programının ön gördüğü uygulamalara sınırlı şekilde yer verdiği tespit edilmiştir
A 6-Month-Old Boy with Reddish, Scaly Skin: Netherton Syndrome
Typical features of Netherton syndrome are congenital ichthyosiform erythroderma, atopic diathesis and trichorrhexis nodosa. Here in this report, we present a case with congenital ichthyosis with atopy presenting later. We wanted to discuss the importance of whole exome sequencing to diagnose the atypical presentations of common syndromes
Demographic, Phenotypic and Genotypic Features of Alkaptonuria Patients: A Single Centre Experience
Aim:Alkaptonuria (AKU) is an autosomal recessively inherited disease caused by a deficiency of homogentisate 1,2-dioxygenase. This enzyme converts homogentisic acid (HGA) into maleylacetoacetic acid in the tyrosine degradation pathway. The presence of HGA in urine, ochronosis (bluish-black pigmentation in connective tissues) and arthritis of the spine and the other large joints are the three major features of AKU. Nitisinone and a tyrosine-restricted diet are the treatment options. In this study, we evaluated the demographic and clinical characteristics and also the mutations of our AKU patients.Materials and Methods:This retrospective single centre study included 36 patients who were diagnosed as AKU between the years of 2002 and 2017 Çukurova University Faculty of Medicine, Department of Pediatrics, Division of Metabolism and Nutrition.Results:Thirty six AKU patients were included (17 female, 19 male) in our study. The mean age of the patients was 9.3±13.4 years (3 months-54 years). The major complaints were darkening of the urine (100%), ochronosis (11.1%), arthralgia (16.7%) and arthritis (8.1%). Darkening of the urine was firstly recognized at the age of 8.89±16.9 months (1-84 months). Eighteen (86%) patients had homozygous and 3 (14%) patients had compound heterozygous mutations in the HGD gene.Conclusion:AKU was the first inherited metabolic disease defined. The three main features are; darkening of the urine at birth which is followed by ochronosis (blue-dark pigmentation) clinically visible in the ear and alae of the nose and finally a severe ochronotic arthropathy of the spine and large joints at around the age of 50 years. Here we report on the clinical and genetic features of our patients at various ages
Evaluation of Response to Growth Hormone Treatment and Investigation of Genetic Etiology in Patients with Multiple Pituitary Hormone Deficiency.
TEZ10696Tez (Uzmanlık) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2014.Kaynakça (s. 135-156) var.xii, 161 s. : res. (bzs. rnk.), tablo ; 29 cm.Amaç: Bu çalışmada, büyüme hormonu tedavisine yanıtı etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi ve multipl hipofizer hormon yetmezliği olan hastalarda genetik inceleme yapılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Polikliniği’nde Ocak 1997-Aralık 2013 arasında en az 1 yıl büyüme hormonu tedavisi alan 255 hastanın etiyolojileri, antropometrik ölçümleri, kemik yaşı, diğer hormon eksiklikleri, hipofiz görüntüleme bulguları, tedavi yaşı, puberte durumu, uyarı testlerine pik yanıtı, tedaviyle uzama hızı ve final boyu değerlendirildi. Ayrıca, multipl hipofizer hormon yetmezliği olan 54 hastada hipofizer transkripsiyon faktör mutasyonları çalışıldı. Bulgular: Hastaların 139’u (% 54,5) erkek, 116’sı (% 45,4) kızdı. Ortalama tanı yaşı 9,63 (±4,14) yıldı. Hastaların 113’ünde hipotiroidi, 40’ında santral adrenal yetmezlik, 37’sinde hipogonadotropik hipogonadizm, 12’sinde santral diabetes inspitus ve 8’inde hipoprolaktinemi vardı. Tedavi sonrası 1. yıl ortalama uzama 8,7 (±3,2) cm, 2. yıl ortalama uzama 7,0 (±2,2) cm’di. Final boya ulaşan 83 hastanın ortalama final boyu 156,4 cm (±9,9)’di. 192 hastanın 79’unun hipofiz MR’ı anormaldi. Multipl hipofizer yetmezlik tanılı hastaların anne-baba akrabalığı olan 6 hastada PROP1 geninde mutasyon saptanmış, LHX4 geninde anlamlı mutasyona rastlanmamıştır. Sonuç: 1. yıl boy kazancını etkileyen değişkenler; etiyoloji, tedavi başlangıç yaşı, hedef boy, tedavi başlangıcındaki boy ve pubertal durum, hipotiroidi, uyarı testi pik yanıtı, hipofiz MR’ında anormalliktir. Büyüme hormonu eksikliği olan hastalarda final boyu etkileyen faktörlere bakıldığında en önemli faktör 1. yıl uzama hızıdır. Kemik yaşı farkı, hedef boy, tedavi süresi ve final boya ulaşılan yaş, final boyu tahmin etmede kullanılabilecek diğer faktörlerdir. Multipl hipofizer yetmezlikte anne-baba akrabalığı olan hastalarda transkripsiyon faktör mutasyonu daha sık görülmektedir. Multipl hipofizer yetmezlikte teanskripsiyon faktör mutasyonları en sık PROP1 geninde görülmektedir.Aim: In this study, we aimed to assess the factors associated with response to growth hormone treatment and identify the underlying genetic etiology in multipl pituitary hormone deficiency. Material and Method: 255 patients who are treated with growth hormone in Çukurova University Medicine Faculty Pediatric Endocrinology Department, in between January 1997- December 2013, are evaluated according to etiology, anthropometric measurements, bone age, other hormone deficiencies, pituitary imaging findings, age at start of treatment, pubertal state, peak response to stimulation tests, growth velocity with treatment and final height. Also, transcription factor mutation analysis were performed in patients with multiple pituitary hormone deficiency. Results: 139 of patients (% 54,5) were male and 116 (% 45,4) were female. Mean age at diagnosis was 9,63 (±4,14) years. 113 of patients had hypothyroidism, 40 had central adrenal insufficiency, 37 had hypogonadotropic hypothyroidism, 12 had central diabetes inspitus and 8 had hypoprolactinemia. After treatment, mean growth velocity was 8,7 (±3,2) cm in first year and 7,0 (±2,2) cm in second year. 79 of 192 patients had an abnormality in pituitary MRI. 6 patients in multiple pituitary hormone deficiency group who had consanguineous parents had mutations in PROP1 gene. No disease causing mutation was found in LHX4 gene. Discussion: Variables that affect first year height velocity are etiology, age at treatment, target height, height and pubertal status at the start of treatment, hypothyroidism, peak response to stimulation test, abnormality in pituitary MRI. Most important factor that affect final height in patients with growth hormone deficiency is growth velocity in first year of treatment. Bone age deficit, target height, treatment duration, age at final height are variables that can be used in predicting final height. Transcription factor mutations are more frequent in multiple pituitary hormone deficiency patients whose parents are consanguineous. Most common mutations in multiple pituitary hormone deficiency are found in PROP1 gene.Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: TF2013LTP24
Euler Bağıntısının Öğretiminde 5E Öğrenme Döngüsünün Kullanıldığı Ders İşlenişin Geliştirilmesi Eylem Araştırması
2004/2009 yılı ilköğretim matematik dersi ve ortaöğretim geometri dersi öğretim programlarında origaminin derslerde kullanımına yönelik örnek işlenişlere ve origaminin kullanımının faydalarına yönelik açıklamalar bulunmaktadır. Ayrıca, 5E öğrenme döngüsü yaklaşımının ders işlenişlerinde kullanılması istenmiştir. Matematik konularının işlenişlerinde hem 5E öğrenme döngüsünün hem de origaminin kullanıldığı bilimsel çalışmalar incelenen çalışmalar her iki yaklaşımın öğrencilere olan olumlu katkılarını ortaya koymuşlardır. Yapılan ön incelemelerde 5E öğrenme döngüsünün ve origaminin matematik konuların işlenişlerinde etkili şekilde kullanılmasını sağlayacak örneklere ihtiyaç olduğu ortaya koyulmuştur. Bundan dolayı, bu çalışmanın amacı her iki yaklaşım birlikte ele alınarak örnek ders işlenişleri hazırlamaktır. Bunun için konu olarak Euler bağıntısı ele alınmıştır. Bu çalışma bir eylem araştırmasıdır. Çalışmanın katılımcıları Eğe Bölgesinde 11. Sınıfta okuyan 35 öğrenciden oluşmaktadır. Öğrenci çalışma kağıtlarını içeren iki tane ders planı hazırlanmıştır. İki oturum şeklinde Euler Bağıntısı işlenmiştir. İlk oturumda bu bağıntı çizge kuramı ile ele alınmıştır. İkinci oturumda ise bu bağıntı Platonik katı cisimlerde incelenmiştir. Uygulama öncesi öğretmen ve 4 öğrenci ile görüşmeler yapılmıştır. Ders işlenişleri birinci araştırmacı tarafından gerçekleştirilmiştir. Uygulama süresince gözlemler yapılmıştır. Uygulama sonrasında yine aynı öğrencilerle görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler, gözlem notları ve öğrencilerin çalışma kağıtlarında elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Sonuç olarak örnek bir ders işlenişi hazırlanmış ve bu sürecin zorlukları ve olumlu yanları ortaya koyulmuşt
Elementary school mathematics curricula Grades 1 5 with respect to physical Instructional objects
Most of the people agree that mathematics is very important for everybody. “Every child can learn mathematics” as stated in the elementary school mathematics curricula of 2009 approved by the Republic of Turkey Ministry of National Education (MoNE)[1,p.7]. Unfortunately, the results of several international exams verify that a lot of students in different countries including Turkey have difficulties in mathematics[2]. The findings related to us have been supported with mathematics scores in our national exam results. There is a great need to determine the methods on how to teach and learn mathematics effectively. Thus, there are many research studies on investigating the effects of different teaching methods on students’ mathematics achievement. One of them is related to using the concrete materials in teaching and learning mathematics [3,4]. The use of concrete instructional materials in teaching and learning mathematics has very long history as “Manipulative materials were included in the activity curricula of the 1930s. The mid-1960s began another period of emphasis on using concrete objects and pictorial representations in mathematics instruction.”[5, p.498]. Moreover, according to Bruner and Piaget, young children can have some acquisitions from exploring concepts by using concrete materials[6,7]. “In Germany, the main advocate for the use of concrete models and dynamic instruments was Klein. In many ways, Monge in France and Klein in Germany set the standards for how mathematics was taught in Europe, Northern America and the Far East in the nineteenth and early twentieth centuries(Klein& Riecke,1904;see also International Conference on Mathematics and Mathematics Education (ICMME-2016), Fırat University, Elazığ, 12-14 May 2016566Schubring,1989)”[8,p.21]. We analysed three mathematics textbooks in 1920s and 1930s.There are some tasks to make conjectures such as sum of measure of interior angles of triangles by cutting paper and area of circle by dividing a paper into small sectors and the relationship between the volumes of square prism and square pyramid. There are also instructional materials such as pantograph and clinometer. We also have investigated a book on instructional materials in 1960s. Hence, the purpose of this study is to investigate our elementary school mathematics curricula (grades 1-5) from 1948 through 2015 with respect to utilization of the physical instructional objects. The present study is a qualitative study. The document analysis technique is used to analyse the data obtained from elementary school mathematics curricula documents approved by the MoNE in 1948, 1968, 1983, 1998, 2009, 2013, and 2015. They are coded by two researchers separately. These codes are compared and discussed to become consensus on them. The results of the study reveal that there are many explanations about how to use physical instructional objects in teaching and learning numbers, geometry and measurement in all mathematics curricula. They also are used in statistics and probability in mathematics curricula of 2009. They can be grouped as natural objects such as our body and stone; the productions for real life such as balls and clothes; and the objects produced by learners, teachers or companies such as counting sticks and geoboard. They have been utilized to teach and learn mathematics meaningfully, especially by using discovery learning method and explaining the conjectures