7 research outputs found

    Comparison of Passivhaus concept buildings used for indoor swimming pools in cold and hot climates

    Get PDF
    Passive House (Passivhaus) should be evaluated considering the indoor comfort conditions in order for the building to provide energy efficiency. Accordingly, the building's thermal properties, insulation, heating/cooling systems, lighting, hot water systems, natural ventilation, location and orientation of the building and outdoor climate characteristics, and passive solar systems and sun protection elements are required. When the Passivhaus concept was first introduced, the goal was to reduce the heating load in cold climate countries and use the existing heat more efficiently, and all the factors that prevent it were designed to be cold temperatureappropriate. Today, Passivhaus concept buildings are primarily used in residential buildings and are widely used in small-scale offices, residences, and other facilities. In large-scale Passivhaus installations, ventilation, lighting, heating, and cooling requirements expand, increasing energy consumption. The buildings should be oriented with the sun in hot climates due to the low heating load and the high cooling load. This study is a comparison of the indoor pool structure with the Passive House concept in Munich, which has a cold climate in Germany, and the indoor pool structure implemented in Antalya, which has a hot climate in Turkey. In this regard, OpenStudio and ClimatePlus simulation programs are used to conduct research. The results obtained show that the use of Passivhaus in hot climates is as efficient and profitable as the use in cold temperatures. It is concluded that preventing the formation of thermal bridges in buildings, the thickness of the insulation materials, the importance of heat permeability, and conductivity coefficients also affect the annual cost.Pasif Ev (Passivhaus), binanın enerji verimliliği sağlayabilmesi için iç mekân konfor koşullarını göz önünde bulundurarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda binanın ısıl özelliklerini, yalıtımını, ısıtma/soğutma sistemlerini, aydınlatmasını, sıcak su sistemlerini, doğal havalandırmayı, binanın konumu ve yönelimi ile dış mekân iklim özelliklerini ve pasif güneş sistemleriyle güneşten korunma elemanlarını kapsaması gerekmektedir. Pasif Ev konsepti ilk çıktığında amaç soğuk iklime sahip ülkelerde ısıtma yükünü hafifleterek var olan ısıyı daha verimli kullanabilmeyi sağlamaktır. Enerji verimliliğini sağlamaya engel olan tüm elemanlar soğuk iklime uygun olacak şekilde tasarlanmıştır. Pasif Ev’lerin kullanımları günümüzde de en çok konut yapılarında kullanılmıştı ve küçük ölçekli ofis, konut vb. yapılarda kullanımı yaygındır. Büyük ölçekli yapılarda pasif evlerin havalandırma, aydınlatma, ısıtma ve soğutma gibi ihtiyaçları mekân genişledikçe performansta düşüşe neden olduğu görülmektedir. Sıcak iklimlerde ise ısıtma yükünün az olmasıyla soğutma yükünün fazla olması güneşe göre yapının tasarlanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu çalışmada da Almanya’da soğuk iklime sahip Münih’te Pasif Ev konseptine sahip kapalı havuz yapısı ile Türkiye’de Antalya’da uygulanan kapalı havuz yapısı karşılaştırması yapılmıştır. Yapıların birbirleri ile enerji performansları Openstudio ve ClimatePlus simülatör programları ile ölçümlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre sıcak iklimlerde pasif evlerin kullanımının soğuk ülkelerde kullanımlar kadar verimli ve kâr sağlayan sistem olduğunu göstermektedir. Yapılarda ısı köprüsü oluşumlarının engellenmesi ve malzeme kalınlıklarının öneminin tahmini etkilediği maliyet ölçümü ile hesaplanmıştır.No sponso

    A research on environmental rating systems considering building energy performances in different climatic regions of Turkey

    Get PDF
    Turkey’s diverse regions lead to complex issues in sustainability. We studied to cities in different areas of the country to examine the effects of local climate on energy use in energy-efficient buildings. Erzurum is the coldest city; Antalya lies in the Mediterranean region and has the highest solar global horizontal radiation in Turkey. We used Heating Degree Days (HDD) and Cooling Degree Days (CDD) values for both cities to estimate the energy demand for heating and cooling the buildings. In Erzurum, CO2 emissions are high, because fuel consumption to heat the same building is more than 4 times of that of Antalya in winter. CO2 emission is significant as the key greenhouse gas. In Antalya, the electricity costs for cooling the same building are more than 42 times that of Erzurum; CO2 emissions are also higher during summer. A building certified by the Leadership in Energy and Environmental Design (LEED) uses about 35% less energy for heating and cooling in both cities. The economic and environmental contributions of a LEED-certified building in Erzurum is higher during cold weather, while in Antalya, a LEED-certified building conserves comparatively more energy and retains more CO2 during hot weather. The results show that the LEED Certification System can be a more international system if geographical and climatic differences are also taken into consideration

    Kurumsal sosyal sorumluluk: inşaat sektörü için sürdürülebilirlik bağlamında kavramsal bir çerçeve

    Get PDF
    International Symposium on Innovative Approaches in Scientific Studies (2. : 2018 : Samsun, Turkey)İnşaat sektöründe, kurumsal sosyal sorumluluk (KSS / CSR-Corporate Social Responsibility) konusu giderek önem kazanmaktadır. Farklı ülkelerde farklı sektörlere de odaklanan KSS kavramı inşaat sektöründe genel olarak sürdürülebilirlik ekseninde ele alınmaktadır. Gelişmiş ülkelerde inşaat sektöründe KSS ön plandadır ve bu faaliyetlerinden fayda sağlayarak sektörü olumlu yönde etkilemektedir. Yapılan çalışmaların sonuçlarına göre Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeyse firmaların odaklandığı, büyümek ve firmanın devamlılığı iken kültürel değerlerin göz ardı edildiğidir. KSS tarihi çok eskiye dayanmasına rağmen son yıllarda inşaat firmalarının yönetimi için önemli gelişim süreci yaşanmaktadır. Bu gelişim topluma ve çevreye karş ı duyarlılığın artması ve sorumluluğun oluşması, şirketin büyümesini sağlamanın yanı sıra firmaya güven sağlamaktadır. Ancak Türkiye’de maliyet odaklı çalışan firmalar için beklentilerin kar odaklı olmasından ve verimin ne kadar arttığı gözlenemediği için sonuçlar belirsizdir ve gelişmekte olan birçok ülkeyle birlikte inşaat firmalarında boşluklar olduğu sonucuna varılmıştır. İnşaat sektöründe KSS araştırmaları günümüzde hızlanırken, parçalanmış ve kavramlaştırılmamış olarak kalmıştır. Mevcut KSS kavramı hakkında eksikliği gidermek, çağdaş KSS teorisi üzerine kavramsal çerçeve oluşturmak ve KSS faaliyetlerinin genel alanlarını belirlemek amacıyla kapsamlı bir literatür incelemesi yapılmıştır. Literatür incelemesiyle birlikte konunun ortaya çıkma süreci, KSS yönetimi, inşaat sektörünün özelliklerinin KSS’ye etkisi tartışılmaktadır. Bu çalışmanın sonuçları, inşaat sektöründeki KSS anlayışına sürdürülebilir kalkınma sağlayarak Türkiye’deki sisteme etkileri ele alınacaktır.In the construction sector, the issue of corporate social responsibility (CSR) is increasingly important. The concept of CSR, which focuses on different sectors in different countries, is dealt with in the construction sector on the basis of sustainability. In developed countries, CSR is in the forefront in the construction sector and positively affects the sector by benefiting from these activities. According to the results of studies on the subject, while in developing countries such as Turkey, the focus of firms is negligible, while the continuity of cultural values and to grow the company. Although the history of CSR dates back a long time, there has been an important development process for the management of construction companies in recent years. This development increases the sensitivity to the society and the environment and the formation of responsibility, as well as the growth of the company, provides confidence in the company. However, it was concluded that the results are gaps in construction firms with many countries which are uncertain and evolving unable to due to profit-driven expectations for costoriented companies operating in Turkey and observed that the greater the efficiency. In the construction sector, CSR research has accelerated in recent years and has remained fragmented and unbranded. A comprehensive literature review has been conducted to eliminate the lack of existing CSR concept, to create a conceptual framework on contemporary CSR theory and to identify the general areas of CSR activities. With the review of the literature, the process of emergence of the subject, CSR management, the effects of the characteristics of the construction sector on CSR are discussed. The results of this work, ensuring sustainable development of the CSR concept in the construction sector in Turkey will be discussed the effects of the system.No sponso

    The importance of using photovoltaic panels (PV) in buildings in the corporate environmental responsibility of local governments

    Get PDF
    Kurumsal sosyal sorumluluk kurumlar için, rekabet ortamında kendisini ön plana çıkaracak ve kurumsal imajını güçlendirecek stratejik hedeflerden oluşmaktadır. Kurumsal çevre sorumluluğu ise, kurumun çevre bilincine uygun stratejiler belirlemesi, karbon salımının azaltılması ile canlıların yaşamına ve doğal çevreye karşı duyarlı olması gerekmektedir. En fazla enerji tüketiminin binalarda olması nedeniyle kurumların en önemli çevre adımları binalarındaki enerji tasarrufunu sağlamak olmalıdır. Bu çalışmada, binalarda tüketilen enerji ve bu ihtiyacı karşılamak için kullanılan alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan güneş enerjisi (PV paneller) ele alınmaktadır. Kurumsal çevre sorumluluğunun yerel yönetim binalarında her sene geliştirmesi nedeniyle bu çalışma kapsamında 4 yurtiçi ve 4 yurtdışı olmak üzere toplam 8 yerel yönetim binası PV panellerin bina formu üzerinde etkisi ve sağladıkları enerji tasarrufu incelenecektir. Binaların formuna göre mevcut binaya sonradan eklenen ve yeni yapılan binalara tasarım aşamasında entegre olabilen PV panellerin iklim, bölge, güneş ışınımları ve bina üzerinde toplam kaplanan alan üzerinden değerlendirilmesi yapılmaktadır.Corporate social responsibility is composed of strategic goals for institutions that will stand out in a competitive environment and strengthen their corporate image. Corporate environmental responsibility, which is the subtitle, requires the organization to determine strategies that are environmentally conscious and to be sensitive to the life and living environment by reducing carbon emissions. As most energy consumption is in the buildings, the most important environmental steps of the institutions are to save energy in their buildings. With this study, the use of PV panels with solar and PV panels, which are among the alternative renewable energies, will be examined. As the corporate environmental responsibility develops in local government buildings every year, the effect of PV panels on the building form and the energy savings they provide will be analyzed within the scope of this study. The PV panels, which can be integrated into the existing building design and newly built buildings according to the form of the buildings, are evaluated over the climate, region, solar radiation and the total area covered on the building.No sponso

    Kurumsal sosyal sorumluluk: inşaat sektörü için sürdürülebilirlik bağlamında kavramsal bir çerçeve

    Get PDF
    International Symposium on Innovative Approaches in Scientific Studies (2. : 2018 : Samsun, Turkey)İnşaat sektöründe, kurumsal sosyal sorumluluk (KSS / CSR-Corporate Social Responsibility) konusu giderek önem kazanmaktadır. Farklı ülkelerde farklı sektörlere de odaklanan KSS kavramı inşaat sektöründe genel olarak sürdürülebilirlik ekseninde ele alınmaktadır. Gelişmiş ülkelerde inşaat sektöründe KSS ön plandadır ve bu faaliyetlerinden fayda sağlayarak sektörü olumlu yönde etkilemektedir. Yapılan çalışmaların sonuçlarına göre Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeyse firmaların odaklandığı, büyümek ve firmanın devamlılığı iken kültürel değerlerin göz ardı edildiğidir. KSS tarihi çok eskiye dayanmasına rağmen son yıllarda inşaat firmalarının yönetimi için önemli gelişim süreci yaşanmaktadır. Bu gelişim topluma ve çevreye karş ı duyarlılığın artması ve sorumluluğun oluşması, şirketin büyümesini sağlamanın yanı sıra firmaya güven sağlamaktadır. Ancak Türkiye’de maliyet odaklı çalışan firmalar için beklentilerin kar odaklı olmasından ve verimin ne kadar arttığı gözlenemediği için sonuçlar belirsizdir ve gelişmekte olan birçok ülkeyle birlikte inşaat firmalarında boşluklar olduğu sonucuna varılmıştır. İnşaat sektöründe KSS araştırmaları günümüzde hızlanırken, parçalanmış ve kavramlaştırılmamış olarak kalmıştır. Mevcut KSS kavramı hakkında eksikliği gidermek, çağdaş KSS teorisi üzerine kavramsal çerçeve oluşturmak ve KSS faaliyetlerinin genel alanlarını belirlemek amacıyla kapsamlı bir literatür incelemesi yapılmıştır. Literatür incelemesiyle birlikte konunun ortaya çıkma süreci, KSS yönetimi, inşaat sektörünün özelliklerinin KSS’ye etkisi tartışılmaktadır. Bu çalışmanın sonuçları, inşaat sektöründeki KSS anlayışına sürdürülebilir kalkınma sağlayarak Türkiye’deki sisteme etkileri ele alınacaktır.In the construction sector, the issue of corporate social responsibility (CSR) is increasingly important. The concept of CSR, which focuses on different sectors in different countries, is dealt with in the construction sector on the basis of sustainability. In developed countries, CSR is in the forefront in the construction sector and positively affects the sector by benefiting from these activities. According to the results of studies on the subject, while in developing countries such as Turkey, the focus of firms is negligible, while the continuity of cultural values and to grow the company. Although the history of CSR dates back a long time, there has been an important development process for the management of construction companies in recent years. This development increases the sensitivity to the society and the environment and the formation of responsibility, as well as the growth of the company, provides confidence in the company. However, it was concluded that the results are gaps in construction firms with many countries which are uncertain and evolving unable to due to profit-driven expectations for costoriented companies operating in Turkey and observed that the greater the efficiency. In the construction sector, CSR research has accelerated in recent years and has remained fragmented and unbranded. A comprehensive literature review has been conducted to eliminate the lack of existing CSR concept, to create a conceptual framework on contemporary CSR theory and to identify the general areas of CSR activities. With the review of the literature, the process of emergence of the subject, CSR management, the effects of the characteristics of the construction sector on CSR are discussed. The results of this work, ensuring sustainable development of the CSR concept in the construction sector in Turkey will be discussed the effects of the system.No sponso

    An Adapted Model of Cognitive Digital Twins for Building Lifecycle Management

    Full text link
    In the digital transformation era in the Architecture, Engineering, and Construction (AEC) industry, Cognitive Digital Twins (CDT) are introduced as part of the next level of process automation and control towards Construction 4.0. CDT incorporates cognitive abilities to detect complex and unpredictable actions and reason about dynamic process optimization strategies to support decision-making in building lifecycle management (BLM). Nevertheless, there is a lack of understanding of the real impact of CDT integration, Machine Learning (ML), Cyber-Physical Systems (CPS), Big Data, Artificial Intelligence (AI), and Internet of Things (IoT), all connected to self-learning hybrid models with proactive cognitive capabilities for different phases of the building asset lifecycle. This study investigates the applicability, interoperability, and integrability of an adapted model of CDT for BLM to identify and close this gap. Surveys of industry experts were performed focusing on life cycle-centric applicability, interoperability, and the CDT model’s integration in practice besides decision support capabilities and AEC industry insights. The evaluation of the adapted model of CDT model support approaching the development of CDT for process optimization and decision-making purposes, as well as integrability enablers confirms progression towards Construction 4.0

    A research on environmental rating systems considering building energy performances in different climatic regions of Turkey

    Full text link
    Turkey’s diverse regions lead to complex issues in sustainability. We studied to cities in different areas of the country to examine the effects of local climate on energy use in energy-efficient buildings. Erzurum is the coldest city; Antalya lies in the Mediterranean region and has the highest solar global horizontal radiation in Turkey. We used Heating Degree Days (HDD) and Cooling Degree Days (CDD) values for both cities to estimate the energy demand for heating and cooling the buildings. In Erzurum, CO2 emissions are high, because fuel consumption to heat the same building is more than 4 times of that of Antalya in winter. CO2 emission is significant as the key greenhouse gas. In Antalya, the electricity costs for cooling the same building are more than 42 times that of Erzurum; CO2 emissions are also higher during summer. A building certified by the Leadership in Energy and Environmental Design (LEED) uses about 35% less energy for heating and cooling in both cities. The economic and environmental contributions of a LEED-certified building in Erzurum is higher during cold weather, while in Antalya, a LEED-certified building conserves comparatively more energy and retains more CO2 during hot weather. The results show that the LEED Certification System can be a more international system if geographical and climatic differences are also taken into consideration
    corecore