413 research outputs found
Türkiye’nin net göç hızını etkileyen faktörlerin sıralı panel logit regresyon analizi ile belirlenmesi
Internal migration, which has been continuing without slowing down since 1950s in Turkey, has started to reduce the quality of life in especially the metropolis that let in excessive numbers of immigrants for the last 15-20 years. From the perspective of the regions of outgoing migrations, production decreases here due to the population and labor force transfers. The net migration rate, which is a measure of incoming and outgoing migrations balance, needs to be examined closely. In this study, the determinants of net migration 12 regions of Turkey in NUTS1 level, which are rate divided into 4 categories, were analyzed for 2008-2014 period using ordered panel logit regression.Türkiye’de 1950’li yıllardan günümüze kadar hız kesmeden devam eden iç göç, yaklaşık son 15-20 yıldır özellikle fazla miktarda göç alan büyük şehirlerde yaşam kalitesini düşürmeye başlamıştır. Göç veren açısından bakıldığında ise, nüfus ve işgücü transferinden dolayı buralarda üretimin düşmesine neden olmaktadır. Alınan ve verilen göçlerin dengesinin bir ölçüsü olan net göç hızının yakından incelenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, 4 kategoriye ayrılmış net göç hızının belirleyicileri Türkiye’nin NUTS1 düzeyinde yer alan 12 bölgesi 2008-2014 dönemi için sıralı panel logit regresyon kullanılarak incelenmiştir
Analyzing of the stationarity of reel effective exchange rates using panel unit root tests with structural breaks
Ülkelerin ekonomik istikrarı hakkında önemli bilgiler veren reel döviz kurlarının durağanlığını incelemek için son yıllarda oldukça fazla çalışma yapılmaktadır. Reel döviz kurlarının durağanlığını analiz etmek için, serinin hem genel hem de bireysel olarak durağanlığının incelenmesine imkan tanıyan panel birim kök testleri sıklıkla kullanılmaktadır. Genel olarak, makro iktisadi zaman serilerinde bazı yıllarda yapısal kırılmalar olduğu görülmektedir. Bu kırılmalar dikkate alınmadan birim kök testleri yapılırsa; kırılma noktası dikkate alınarak durağan olan bir seride, durağanlığın reddi gibi yanıltıcı bir sonuçla karşılaşılabilinir. Bu çalışmada, 25 OECD ülkesinde Satın Alma Gücü Paritesi teorisinin geçerliliğini sınamak için uygulanan panel durağanlık testleri, yapısal kırılmanın olduğu ve olmadığı durumlarda ele alınmıştır. Sonuçlara göre, yapısal kırılma dikkate alınmadan yapılan birim kök testlerinde sadece 10 ülkede SGP teorisi geçerli iken, kırılmalar dikkate alındığında teorinin ülkelerin tamamında geçerli olduğu görülmüştür.In the last years, many studies have analyzed the stationarity of reel exchange rates which gives important knowledge about economic stability of countries. The panel unit root tests which include both pooled and individual unit root tests are used frequently to analyze the stationarity of real exchange rates. Generally, structural breaks issue have taken place in macroeconomic time series for some years. If unit root tests are used without taking account these structural breaks, stationarity hypothesis can be rejected mistakenly. In this study, panel unit root tests with and without structural breaks were used to analyze the validity of Purchasing Power Parity hypothesis in 25 OECD countries. According to the results, while in panel unit root tests with no break, PPP theory is valid for only 10 countries; it is valid for all countries in panel unit root tests with structural breaks
Determining the Factors that Affect the Net Migration Rate in Turkey with Ordered Panel Logit Regression Analysis
Internal migration, which has been continuing without slowing down since 1950s in Turkey, has started to reduce the quality of life in especially the metropolis that let in excessive numbers of immigrants for the last 15-20 years. From the perspective of the regions of outgoing migrations, production decreases here due to the population and labor force transfers. The net migration rate, which is a measure of incoming and outgoing migrations balance, needs to be examined closely. In this study, the determinants of net migration 12 regions of Turkey in NUTS1 level, which are rate divided into 4 categories, were analyzed for 2008-2014 period using ordered panel logit regression
Avrupa’da işsizlik ve iktisadi büyüme arasında uzun ve kısa dönemli etkiler
In this paper, the movement of unemployment rate and the long and short term relationships between unemployment rate and economic growth rate are examined for individuals and pooled cases in European countries over the period 1977-2008. Several panel techniques are used for non-stationary panels and thereby some evidence are found for unemployment hysteresis in all European Countries. The Okun’s coefficients are also estimated. The results show that the validity of Okun’s Law and the significance of the relationship between economic growth rate and unemployment rate vary between countries.Bu çalışmada, 1977-2008 yılları arasında Avrupa ülkelerinde işsizlikteki hareketler ile işsizlik oranı ve iktisadi büyüme arasındaki kısa ve uzun dönemli ilişkiler ülkeler bazında ve tüm panelde incelenmiştir. Durağan olmayan panellere ilişkin çeşitli teknikler kullanılmış ve tüm Avrupa Ülkelerinde işsizlik histerisine ait bazı deliller bulunmuştur. Okun katsayısı da hesaplanmıştır. Sonuçlar, Okun Kanununun ve işsizlikle büyüme arasındaki ilişkinin anlamlılığının ülkeden ülkeye farlılıklar gösterdiğini göstermektedir
Determining the Factors that Affect the Net Migration Rate in Turkey with Ordered Panel Logit Regression Analysis
Internal migration, which has been continuing without slowing down since 1950s in Turkey, has started to reduce the quality of life in especially the metropolis that let in excessive numbers of immigrants for the last 15-20 years. From the perspective of the regions of outgoing migrations, production decreases here due to the population and labor force transfers. The net migration rate, which is a measure of incoming and outgoing migrations balance, needs to be examined closely. In this study, the determinants of net migration 12 regions of Turkey in NUTS1 level, which are rate divided into 4 categories, were analyzed for 2008-2014 period using ordered panel logit regression
Türkiye’deki Fen Bilgisi Öğretmenlerinin Mesleki İyilik Durumlarının Bazı Demografik ve Kontekst Değişkenleri ile İlişkisi : Çok Değişkenli Analiz
The purpose of this study was twofold: first, to determine the Turkish elementary science teachers’ occupational well-being profile and second, to investigate the relation of science teachers’ occupational well-being to some contextual and demographic characteristics. The contextual variables included class size, years of teaching experience and weekly course hours, while demographic characteristics included gender, graduated faculty, marital status, and having children. Moreover, occupational well-being was examined in terms of job satisfaction and burnout (i.e. emotional exhaustion and personal accomplishment). 376 elementary science teachers that were randomly selected across the Turkey participated in the study. Descriptive statistics and canonical correlation analysis were utilized to analyze the data. Results showed that Turkish elementary science teachers experience low level of Emotional exhaustion and high level of personal accomplishment and job satisfaction. Additionally, it was found that as class size and weekly course hour increase, elementary science teachers tend to experience more emotional exhaustion but less job satisfaction. Teachers having children appeared to experience more emotional exhaustion but less job satisfaction. Moreover, a positive relationship was found between teaching experience and occupational well-being (i.e. job satisfaction and personal accomplishment). Female teachers appeared to experience more personal accomplishment and job satisfaction than male teachers. Similarly, teachers graduated from faculties of arts and sciences were found to have higher level of personal accomplishment and job satisfaction than teachers graduated from educational faculties.Bu çalışmanın amacı Türkiye’deki fen bilgisi öğretmenlerinin mesleki iyilik durumlarını incelemek ve bu fen öğretmenlerinin mesleki iyilik durumlarının bazı demografik ve kontekst değişkenleri ile ilişkisini araştırmaktır. Demografik değişkenler cinsiyet, mezun olunan fakülte türü, medeni durum ve çocuk sahibi olma durumunu içerirken, kontekst değişkenleri ortalama sınıf mevcudu, öğretmenin iş deneyimi ve öğretmenin haftalık ders saatini içermektedir. Ayrıca, mesleki iyilik durumu; iş tatmini ve tükenmişlik (duygusal tükenmişlik ve kişisel başarı) olarak ele alınmıştır. Araştırmanın örneklemini Türkiye genelinden basit seçkisiz örnekleme yöntemi ile belirlenen 376 fen bilgisi öğretmeni oluşturmuştur. Veri setinin analizi için betimsel istatistikler ve kanonik korelasyon analizi kullanılmıştır. Analiz sonuçları Türkiye’deki fen bilgisi öğretmenlerinin yaşadığı duygusal tükenmişliğin düşük düzeyde; kişisel başarı hissi ve iş tatmininin ise yüksek düzeyde olduğunu göstermiştir. Ayrıca, ders verilen sınıfların mevcudu ve öğretmenin haftalık ders saati sayısı arttıkça öğretmenlerin daha çok duygusal tükenmişlik ve daha az iş tatmini yaşama eğiliminde oldukları bulunmuştur. Çocuk sahibi olan öğretmenlerin daha çok duygusal tükenmişlik ve daha az iş tatmini yaşadıkları görülmüştür. Bunun yanı sıra, iş deneyiminin iş tatmini ve kişisel başarı hissi ile pozitif yönde ilişkili olduğu bulunmuştur. Bayan öğretmenler, erkek öğretmenlere kıyasla daha yüksek iş tatmini ve kişisel başarı hissi yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Benzer şekilde, üniversitelerin fen-edebiyat fakültelerinden mezun öğretmenlerin de eğitim fakültesi mezunlarına göre daha yüksek iş tatmini ve kişisel başarı hissi yaşadıkları bulunmuştur
INVESTIGATION OF TREND ANALYSIS AND CHANGE POINT DETECTION FOR ANNUAL MEAN STREAMFLOWS OF SUSURLUK BASIN
Bu çalışmada Susurluk havzasındaki yıllık ortalama akım verileri istatistiki olarak değerlendirilerek bir trendin ve eğer varsa hidrolojik bir değişim noktasının varlığı araştırılmıştır. Susurluk havzasında istatistiksel olarak değerlendirme yapılabilecek ölçüm süresine sahip Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından işletilen 6 ölçüm istasyonun verileri kullanıldı. Verileri kullanılan akım gözlem istasyonlarının ölçüm süreleri 39 ile 68 yıl arasında değişmektedir. Öncelikle verilerin kendi içinde rasgele olup olmadıkları Run testi kullanılarak tespit edildi. Trend analizi için Mann-Kendall mertebe korelasyon yöntemi kullanıldı. Trend analizi sonucunda havzadaki nehir akımlarında azalan yönde bir trend belirlendi. Pettitt ve Standart Normal Homojenlik yöntemleri yardımı ile değişim yılı tespit edilmeye çalışıldı. Verisi kullanılan 6 akım gözlem istasyonundan 5'inde % 95 güven aralığında değişim yılı belirlendi. Yıllık ortalama akımların değişim yılını belirlemek için kullanılan iki yöntem birbirleri uyumlu sonuçlar elde etti. Ayrıca homojenlik testi yöntemleri ile elde edilen değişim yılları ile Mann-Kendall mertebe korelasyon yöntemi tarafından belirlenen trend başlangıç yıllarının uyumlu olduğu gözlendi. In this study, the annual mean streamflow data in Susurluk Basin were investigated to evaluate statistically presence of a trend and a hydrological change point, if any. Statistically meaningful data from six gauging stations being operated by the State Hydraulic Works (DSI) in Susurluk Basin were used. The data used in this study were measured over a period of 39 to 68 years. First of all, the randomness of the data is evaluated using the Run test. Mann-Kendall rank correlation method was used for trend analysis. Trend analysis identified a decreasing trend of the river flow in the basin. An effort was made to obtain the change year using Pettitt and the Standard Normal Homogeneity Tests.In five of the six gauging stations, the change years were determined in 95% of confidence intervals. Results obtained using the aforementioned two methods were found to be compatible with each other. In addition, the change years obtained by Homogeneity Test were found to be compatible with the initial years of the trend determined using Mann-Kendall rank correlation metho
Measuring Teacher Engagement: Development of the Engaged Teachers Scale (ETS)
The goal of this study was to create and validate a brief multi-dimension scale of teacher engagement—the Engaged Teachers Scale (ETS)—that reflects the particular characteristics of teachers’ work in schools. We collected data from four separate samples of teachers (total N = 823), and followed five steps in developing and validating the ETS. The result of our five steps of analysis was a 16-item, 4-factor scale of teacher engagement that shows evidence of reliability, validity, and usability for further research. The four factors of the ETS consist of: cognitive engagement, emotional engagement, social engagement: students, and social engagement: colleagues. The ETS was found to correlate positively with a frequently used work engagement measure (the UWES) and to be positively related to, but empirically distinct, from a measure of teachers’ self-efficacy. Our key contribution to the measurement of teacher engagement is the novel inclusion of social engagement with students as a key component of overall engagement at work for teachers. We propose that social engagement should be considered in future iterations of work engagement measures in a range of settings
INVESTIGATION OF TREND ANALYSIS AND CHANGE POINT DETECTION FOR ANNUAL MEAN STREAMFLOWS OF SUSURLUK BASIN
Bu çalışmada Susurluk havzasındaki yıllık ortalama akım verileri istatistiki olarak değerlendirilerek bir trendin ve eğer varsa hidrolojik bir değişim noktasının varlığı araştırılmıştır. Susurluk havzasında istatistiksel olarak değerlendirme yapılabilecek ölçüm süresine sahip Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından işletilen 6 ölçüm istasyonun verileri kullanıldı. Verileri kullanılan akım gözlem istasyonlarının ölçüm süreleri 39 ile 68 yıl arasında değişmektedir. Öncelikle verilerin kendi içinde rasgele olup olmadıkları Run testi kullanılarak tespit edildi. Trend analizi için Mann-Kendall mertebe korelasyon yöntemi kullanıldı. Trend analizi sonucunda havzadaki nehir akımlarında azalan yönde bir trend belirlendi. Pettitt ve Standart Normal Homojenlik yöntemleri yardımı ile değişim yılı tespit edilmeye çalışıldı. Verisi kullanılan 6 akım gözlem istasyonundan 5'inde % 95 güven aralığında değişim yılı belirlendi. Yıllık ortalama akımların değişim yılını belirlemek için kullanılan iki yöntem birbirleri uyumlu sonuçlar elde etti. Ayrıca homojenlik testi yöntemleri ile elde edilen değişim yılları ile Mann-Kendall mertebe korelasyon yöntemi tarafından belirlenen trend başlangıç yıllarının uyumlu olduğu gözlendi. In this study, the annual mean streamflow data in Susurluk Basin were investigated to evaluate statistically presence of a trend and a hydrological change point, if any. Statistically meaningful data from six gauging stations being operated by the State Hydraulic Works (DSI) in Susurluk Basin were used. The data used in this study were measured over a period of 39 to 68 years. First of all, the randomness of the data is evaluated using the Run test. Mann-Kendall rank correlation method was used for trend analysis. Trend analysis identified a decreasing trend of the river flow in the basin. An effort was made to obtain the change year using Pettitt and the Standard Normal Homogeneity Tests.In five of the six gauging stations, the change years were determined in 95% of confidence intervals. Results obtained using the aforementioned two methods were found to be compatible with each other. In addition, the change years obtained by Homogeneity Test were found to be compatible with the initial years of the trend determined using Mann-Kendall rank correlation metho
MEVSİMLİK KAR ERİMESİNİN YAPAY SİNİR AĞLARI YÖNTEMİ İLE TAHMİN EDİLMESİ
The great amount of snowpack still all through the winter time starts melting with the coming of spring and all that static water becomes a huge dynamic force. The fundamental aim of hydraulic and environmental engineers is to minimize the disaster due to its uncontrolled flow while benefiting from it the greatest. Evaluation of this optimum benefit is closely related with the correct estimation of snow precipitation and snowmelting which is very important for the counterbalance of overflow and the planning of dams and water resources in the area. There are several models for the estimation of snowmelt which may be classified in two groups as degree‐day method and the energy‐mass equilibrium method. Neural network method is used in this study, which has a wide area of application in engineering problems. In Turkey, the maximum amount and long period of snow is encountered in Eastern Anatolia region. Due to this fact, the model used in this study, is applied on the Karasu ‐ Kırkgöze basin for March and May time span which is the snowmelt time for 1987‐1995.Kış ayları boyunca devam eden katı yağışların oluşturduğu kar kütleleri durağan bir halde bekler. Bahar aylarının gelmesi ile birlikte başlayan erime sonucu statik haldeki su dinamik bir kuvvet olarak hareketlenir. Su ve çevre bilimi uzmanlarının amacı bahar ayları ile hareketlenen bu büyük miktardaki sudan maksimum faydayı elde etmek ve kontrolsüz durumda oluşturacağı zararı minimize etmektir. Bu optimum faydanın elde edilmesi ise yağışın ve erimenin doğru tahminine bağlıdır. Kar erimesinin tahmin edilmesi taşkınların önlenmesi, barajların ve diğer su kaynaklarının planlanması bakımından önemlidir. Kar erimesinin tahmini için geliştirilen birçok model bulunmaktadır. Bu modeller genel olarak derece‐gün yöntemi ve enerji‐kütle denge yöntemleri başlıklarında toplanabilir. Bu çalışmada ise birçok alanda başarı ile uygulanan yapay sinir ağları yöntemini kullanmıştır. Ülkemizde önemli miktarda ve uzun süreli periyotta kar yağışı Doğu Anadolu Bölgesinde meydana gelmektedir. Çalışma için geliştirilen yapay sinir ağları modeli, 1987–1995 yıllarında, erime dönemi olarak kabul edilen Mart‐Mayıs aylarında Doğu Anadolu’daki Karasu‐Kırkgöze havzasına uygulanmıştır.
- …