Üç İngilizce Öğretmen Eğitmeninin Ortak Yansıtmalarından Ortaya Çıkan Yansıtmalı Tipolojisi

This article presents the reflective typology emerging from post-observation conferences conducted as part of an action research study to investigate how a triad of Turkish university English Language teacher educators reflected with the aim of professional development. First, the literature on reflective practice and reflective frameworks are discussed. This is followed by a description of the data collection and analysis methods used in the research and the emerging typology. The typology was found to overlap with the reflective frameworks developed by other researchers. The occurrence of the different categories of reflection together in the data reinforces the claim that dimensions ofreflective thinking are not hierarchical, but can occur simultaneously. The typology can be used with quantitative data analysis techniques to investigate teachers’ reflective profiles.Bu makale, Türkiye’de bir üniversitenin Yabancı Diller Eğitimi Bölüm’ünden üç öğretmen eğitminin mesleki gelişimi amacıyla yapılan bir eylem araştırma çalışmasından ortaya çıkan verilerin çözümlenmesi için araştırmacı tarafından geliştiren yansıtıcı düşünce tipolojisini sunmaktadır. İlk olarak yansıtıcı öğretmen eğitimi uygulamaları ve yansıtıcı düşünce tipolojileri ile ilgili yazın sunulmaktadır. Ardından araştırma esnasında izlenen veri toplama ve çözümleme süreçleri ile ortaya çıkan yansıtıcı tipoloji anlatılmaktadır. Verilerden ortaya çıkan tipolojinin, başka araştırmacıların geliştirdikleri yansıtıcı düşünce çerçeveleriyle örtüştüğü belirlenmiştir. Yansıtıcı düşüncenin çeşitli boyutlarının araştırmanın verilerinde birlikte bulunması, bu boyutların hiyerarşik olmayıp eşzamanlı var olabileceğini göstermektedir. Araştırmadan ortaya çıkan tipoloji, nicel veri analiz teknikleri ile öğretmenlerin yansıtıcı örüntüleri araştırmada kullanılabilir

Türk Üniversite Öğrencilerinin Dil Öğrenme Stratejileri

This study examines the reported language learning strategy use of 187 university students learning English as a foreign language in Turkey using Oxford’s Strategy Inventory for Language Learning (SILL). First the reported means for the six categories of language learning strategies of two groups of learners at different proficiency levels were calculated to find the rank ordering of use. These means were then compared across the two groups using the independent t-test to determine any significant differences in terms of language proficiency level. The findings were interesting in that, unlike similar studies, the lower proficiency group reported significantly more frequent use of metacognitive strategies than the higher proficiency group. While metacognitive and compensation strategies were the most frequently reported by both groups; affective strategies were reported the least, concurring with the findings of other studies.Bu çalışmada, Türkiye’de yabancı dil olarak İngilizceyi öğrenen 187 üniversite öğrencisinin kullandığı dil öğrenme stratejileri, Oxford’un (1990) Dil Öğrenme Strateji Envanteri (SILL) uygulanarak ölçülmüştür, ilkönce, kullanım sırasını bulmak için, farklı dil düzeyine sahip iki grup öğrencinin, dil öğrenme stratejilerinden altı kategorinin kullanım ortalamaları hesaplanmıştır. Dil düzeyi açısından anlamlı fark olup olmadığını tespit etmek için, karşılıklı iki grup arasındaki ortalamalar bağımsız t-test kullanarak karşılaştırılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, benzer çalışmaların aksine, daha düşük dil seviyesine sahip öğrencilerin, daha yüksek dil seviyesine sahip öğrencilerden daha sık bilişötesi stratejileri kullandıktan görülmüştür. Bilişötesi ve telafi stratejilerinin her iki grup tarafından en sık kullanıldığı görülürken, diğer çalışmaların sonuçlarının da gösterdiği gibi duyuşsal stratejilerin en az kullanıldığı tespit edilmiştir

Why it is Necessary to Validate SILL?

AbstractThe Strategy Inventory for Language Learning (hereafter SILL, Oxford, 1990) is the most frequently employed instrument in language learning strategy research. However; many studies which have used SILL do not report the validity of the instrument in the specific research contexts. This study presents the results of exploratory and confirmatory factor analyses of a previously validated Turkish version of SILL. The instrument was administered to 445 university English language preparatory school students. Exploratory and confirmatory factor analyses suggested a 4-factor model with 16 items. The findings of this study stress the importance of validating the instrument in specific research contexts

REFLECTIVE FOREIGN LANGUAGE TEACHER DEVELOPMENT: A CASE STUDY

Bu tez, günlük iş yüklerine devam ederken, mesleki olarak kendilerini geliştirmek için yol arayan İngiliz Dili Eğitimi bölümünde görevli üç üniversite öğretim elemanını tanımlayan bir eylem araştırmasıdır. Araştırmaya ait veriler, katılımcıların birbirleriyle yaptıkları gözlem sonrası görüşmelerin yazılı olarak kaydedilmesi ve kişisel yansıtma günlüklerin araştırmacı tarafından kodlanması; ayrıca araştırma sorularıyla bağlantılı olan bölümlerin araştırmacı tarafından belirlenen yansıtmacı kodlarla yansıtmanın bağlam ve rol değişkenleri etrafında nasıl kümeleştiğini analiz edilmesi amacıyla istatistiksel olarak incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda üç çeşit bulgu ortaya çıkmıştır: nitel analiz, istatiksel (nicel) analiz, ve eylem araştırma süreci. Nitel analiz, her bir katılımcının katıldığı yansıtma şekillerinin listesini ve katılımcıların yansıtmalarının içeriğini tanımlayan kategorileri üretmiştir. İstatiksel analizin bulguları, belirli yansıtma kategorilerin belirli bağlamlarda daha sıklıkla gözlemlendiğini, her katılımcının farklı yansıtma modelleri olduğunu, ama kişisel ve ortak yansıtmaların arasında doğrusal bir ilişki olmadığını göstermiştir. Eylem araştırması süreci, bir katılımcıda anlamlı bir değişiklik olduğunu, ve tüm katılımcıların daha ziyade farkındalık seviyesinde değişiklik sağladığını göstermiştir. Sonuçlar öğretim elemanlarının uygulamalarında neyi nasıl yansıttıklarını göstermede, ortak yansıtmanın kişisel yansıtmaya alternatif bir yansıtma modeli sağlamasında, ve öğretim elemanlarının bireysel ve ortak gelişimlerine yalın bir çerçeve sunması konularında anlamlı sonuçlar vermiştir.This dissertation describes a piece of action research conducted with three English Language Teaching university instructors looking for a way to develop themselves professionally while continuing with their normal workload. The data, which consisted of the transcribed post-observation conferences held between pairs of participants and the entries in the personal reflective journals, were coded by the researcher; and the sections relevant to the research questions were analysed statistically to find how the reflective codes identified by the researcher clustered around the variables of role and context of reflection. There were three types of findings that emerged from this study: those of the qualitative analysis, those of the statistical analysis, and those of the action research process. The qualitative analysis produced a list of reflective modes that each participant was engaged in, and a list of categories that describe the content of their reflection. The findings of the statistical analysis show that certain reflective categories occurred more frequently in particular contexts, that each participant had different patterns of reflection, and that there was no linear relationship between their private and collaborative reflections. The findings of the action research process shows that each participant achieved change mostly at the level of awareness, although one participant noticeably changed. The findings are significant in that they show how and on what aspects of their practice instructors reflect; that collaborative reflection can provide alternative reflection patterns to private reflection; and that they present a simple framework for instructors to engage in self and collaborative development

Self-regulated capacity for vocabulary learning in Turkish high school students: An experimental study

*Bilican, Recep ( Aksaray, Yazar )This study intended to investigate the general attitudes of a group of high school EFL students towards language learning strategies, particularly vocabulary learning strategies, and to investigate whether or not one month awareness-raising program for self-regulated vocabulary learning can increase the use of vocabulary learning strategies autonomously and the rate of success among the students. At the time of the study all the participants were in the same proficiency level (B1). The data were gathered through inventory, the self-regulated capacity for vocabulary learning (the SRCvoc) prepared by Tseng, Dornyei and Schmitt (2006), which was translated to Turkish by a researcher with a PhD in ELT...