28 research outputs found
Kuadriseps kasına uygulanan kinezyolojik bantlama kas gücünde artış ve dengede iyileşme sağlıyor mu?
Objective: Kinesiotape is a treatment method developed to support muscles-joints and improve their stabilities without limiting the range of motion. Kinesiotape claims to increase cutaneous stimulation, facilitate motor unit firing and consequently enhance functional performance. In this way, it is claimed that kinesiotape increases the strength of the muscles by supporting the weak muscles. The effect of kinesiotape on balance and functional performance has been controversial because of the inconsistencies of tension and direction of application. Even though there is not enough data about its effect on increasing muscle strength, kinesiotape is used to increase muscle strength in sports. In clinical practice, it is used especially in musculoskeletal problems. Kinesiotape application to quadriceps muscle of healthy participants’ dominant leg was investigated in this trial. Material and Methods: Voluntary women, healthy and aged from 18 to 40 (average age 24.8±3.3), were included. At first, kinesiotape was applied to the quadriceps with stimulation technique. After a week, sham taping was applied to the same volunteers’ same muscles. The isokinetic dynamometer was used to assess the muscle strength and Biodex Balance System was used to assess balance. Assessments were done before taping, after taping, and after 24 hours. Results: Kinesiotape not cause a statistically significant increase at peak torque and total work at 60 and 180 degrees angular velocity but caused statistically significant improvement at some of the balance parameters compared to sham tape. Conclusion: The results showed that kinesiotape application doesn’t increase muscle performance but improves some balance parameters.Amaç: Kinezyolojik bantlama, eklem hareket açıklığını kısıtlamadan kas-eklem yapılarına destek olmak ve stabilitelerini artırmak için geliştirilmiş bir tedavi yöntemidir. Kutanöz stimülasyonu artırdığı, motor ünite ateşlenmesini fasilite ettiği ve sonuç olarak fonksiyonel performansı artırdığı iddia edilmektedir. Bu şekilde kinezyolojik bantlamanın zayıf kasları destekleyerek, kas gücünü artırdığı ileri sürülmektedir. Denge ve fonksiyonel performans üzerindeki etkileri tartışmalıdır. Çünkü gerim ve uygulama yönü konusunda tutarsızlıklar mevcuttur. Kas gücünü artırıcı etkisini destekleyen veriler yeterli olmamasına rağmen kinezyolojik bantlama özellikle sporcularda kas gücünü artırmak amacıyla kullanılır. Aynı amaçla klinikte kas-iskelet sorunlarında da kullanımı yaygındır. Çalışmamızda sağlıklı gönüllülerde dominant alt ekstremitedeki kuadriseps kasına uygulanan kinezyolojik bantlamanın kas gücü ve denge üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 18-40 yaş arasında (yaş ortalaması 24,8±3,3) 30 sağlıklı kadın gönüllü olarak dâhil edilmiştir. Kuadriseps kasına ilk olarak stimülasyon tekniği ile kinezyolojik bantlama uygulaması yapılmıştır. Aynı kişilere ve kaslara 1 hafta sonra yalancı bantlama uygulaması yapılmıştır. Kas gücü değerlendirmesi için izokinetik dinamometre, denge için ise Biodex Denge Sistemi kullanılmıştır. Ölçümler yalancı ve gerçek bantlama öncesinde, bantlama uygulamasından hemen sonra ve 24 saat sonrasında yapılmıştır. Bulgular: Kinezyolojik bantlama, sağlıklı bireylerde plasebo ile karşılaştırıldığında 60 ve 180 derece açısal hızlarda pik tork ve total iş değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir artışa neden olmamıştır ancak denge parametrelerinin bazılarında istatistiksel anlamlı iyileşme elde edilmiştir. Sonuç: Kinezyolojik bantlama uygulamasının kas performansında artışa neden olmadığı ancak bazı denge parametrelerinde iyileşme sağladığı sonucuna varılmıştır
Diagnostic value of anterior cruciate ligament-tibial medial plateau angle in anterior cruciate ligament tears
Amaç: Bu çalışmada ön çapraz bağ (ÖÇB) yırtıklarında
ÖÇB-medial tibial plato açısının tanısal değeri araştırıldı.
Hastalar ve yöntemler: Ekim 2007 - Mayıs 2008 tarihleri
arasında kliniğimizde ÖÇB yırtığı tanısı konulan ve
ameliyat edilen 10 erkek hasta (ort. yaş 34.6±11.3 yıl;
dağılım 21-51 yıl) geriye yönelik olarak değerlendirildi.
Ameliyat öncesi, hastalara öncelikle 1.5 Tesla cihazı ile
manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve ardından tanı
ve tedavi amaçlı artroskopi yapıldı. Kontrol grubundaki
10 erkek birey (ort. yaş 40.2±13.0 yıl; dağılım 21-56 yıl)
rutin diz MRG incelemesi ve artroskopisi yapılan, ancak
ÖÇB’si sağlam olan diğer hastalar arasından seçildi.
Hastaların ve kontrollerin MRG’leri iki radyolog tarafından
değerlendirildi. Hasta ve kontrol grubunda her bir
bireyin ÖÇB-medial tibial plato açıları ölçüldü.
Bulgular: Ön çapraz bağ yırtığı olan hastalarda ortalama
ÖÇB-medial tibial plato açısı değerleri (59.5±1.3°),
kontrol grubunun ortalama değerlerine göre (68.1±3.5°)
önemli ölçüde düşüktü.
Sonuç: Ön çapraz bağ-medial tibial plato açısı değerleri
hem tam, hem de kısmi ÖÇB yırtıklarında normal
değerlerin altına düşer ve özellikle klinik açıdan şüpheli
olgularda tanıya yardımcı olur
Paraplegia due to missed thoracic meningioma after lumbar spinal decompression surgery: A case report and review of the literature
Spinal meningiomas are often localized to the thoracic level and symptoms from a spinal meningioma are determined by the location of the mass. We present a case of thoracic paraplegia due to a thoracic spinal cord tumor (meningioma) that was not detected during lumbar spinal decompressive surgery. Thoracic mass was detected in level of T2-3 on magnetic resonance imaging (MRI). The patient was re-operated and the patient's neurologic symptoms were partially relieved. Surgeons should know that a thoracic silent meningioma can aggrevate neurological symptoms after lumbar spinal decompression surgery and should inform their patient before surgery
Terörizmde hibrid değişim ve dönüşüm
Bu çalışma, terörizmde yaşanan çok boyutlu değişim sürecini hibrid tehditler ve hibrid terör örgütleri çerçevesinde ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır.
ABSTRACT
This study aims to explain the multi dimensional transformation process occurring in terrorism within the framework of hybrid threats and hybrid terror organizations
Postpartum stress fracture of bilateral tibia: A case report
Stress fractures are overuse injuries of the bone characterized by a magnetic resonance imaging (MRI) finding of the fracture line with bone marrow edema. Clinical findings are tenderness and persistent pain. It is usually related to repetitive stresses. A 25-year-old woman was admitted with bilateral severe knee pain. She was in the postpartum period and the complaints started three days after the beginning of 2-h daily walk. The initial plain radiograph showed no abnormality, while MRI demonstrated bilateral incomplete fracture line at the proximal tibia. The patient had accompanying vitamin D deficiency and osteopenia, diagnosed with pregnancy-related osteopenia and stress fracture of bilateral proximal tibia. We advised cessation of weight bearing, resting, and supplementation of calcium and vitamin D. This report highlights that, in the postpartum period, persistent pain may indicate bone lesions such as stress fractures, particularly developing shortly after a vigorous physical activity. Detailed physical examination and further investigations are necessary to detect these fractures and risk factors
Retrospective observational study of intramuscular oxygen-ozone therapy for the treatment of neck pain: Cervical paravertebral injection
Neck pain is one of the major pathologies responsible for loss of labor. Many conservative treatment methods for neck pain have been described. The purpose of this study was to obtain pain scores for patients undergoing paravertebral ozone-oxygen (O3/O2) injections for neck pain caused by cervical disc disease. Over the last 6 months of 2018, 72 patients who undergoing intramuscular O3/O2 injections to treat neck pain were examined retrospectively in this multicenter study. Patients were injected with 30 mL of 20 μg/mL O3/O2 gas (into the paravertebral space). Subjects were treated once a week for 6 weeks. The visual analog scale pain scores and Japanese Orthopedic Association scores were obtained before (pre-injection) and after treatment (i.e., at 2 and 6 months). Significant improvements were observed in visual analog scale and Japanese Orthopedic Association scores at both 2 and 6 months versus the pre-injection scores. There was no significant difference in the visual analog scale or Japanese Orthopedic Association scores between 2 and 6 months. Paravertebral O3/O2 injection is a reliable and effective treatment of neck pain caused by cervical disc disease. The study was approved by Umraniye Education and Research Hospital, University of Health Sciences, Turkey (Reference Number: 00102187854) on September 25, 2019