49 research outputs found

    Temperamental Characteristi cs of Mothers of Preschool Children With Separati on Anxiety Disorder

    Get PDF
    Abstract Türk Psikiyatri Dergisi 2009; Turkish Journal of Psychiatry Conclusion: The mothers of the children with separation anxiety disorder had higher scores on depressive, cyclothymic, irritability and anxious temperament scores than the control group mothers. We think that this study can be used to inform future community based, prospective studies

    The Quality of Life and Mental Health in Children with Primary Immunodeficiency

    Get PDF
    Primary immunodeficiency disorders (PIDs) are characterized by recurrent and numerous infections, autoimmune disorders, and malignancies. These diseases are a heterogeneous group that contains many disorders caused by the disruption of the immune system. Despite being seen rarely, PIDs lead to serious morbidity and mortality. Children and adolescents with PIDs are expected to have a higher prevalence of psychopathologies and a lower level of the health quality of life In this text, we aim to review and summarize the current literature

    Diyabetik çocuklarda psikopataloji ve tedaviye uyumu etkileyen psikososyal faktörler

    No full text
    Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.2. Diyabetik çocuklarda depresif duygudurumla giden psikiyatrik bozukluklar başta olmak üzere % 8 oranında psikiyatrik bozukluk bulunmuştur. Psikiyatrik bozukluktan çok eşik altı psikiyatrik bulgulara rastlanması da dikkat çekmiştir. 3. Diyabetik çocuklarda metabolik kontrolü etkilebileceği düşünülen psikososyal faktörler incelendiğinde; yaş büyüdükçe metabolik kontrolün bozulduğu, parçalanmış aileden gelen ya da aile ilişkilerinde sorun tanımlayan çocuklarda, okula devam etmeyen, okul başarısı kötü olan, üniversiteye gitme ya da mesleki eğitim gibi amaçlan olmayan diyabetik çocuklarda, psikiyatrik bozukluk ya da sorun saptananlarda metabolik kontrolün kötü olduğu bulunmuştur. Ancak varsayımın tersine sosyoekonomik düzey ile metabolik kontrol arasında bir ilişki saptanmamıştır. Sonuç olarak; diyabetik çocuklarda sağlıklı yaşıtlarına kıyasla daha fazla anksiyete, depresif duygulanım ve içe yönelik nevrotik semptomlar bulunduğu; etkinliklerinin, sosyalliklerinin ise daha düşük düzeylerde olduğu bulunmuştur. Diyabetik çocukların daha pasif ve izole oldukları, daha fazla duygusal sorun ve davranış problemleri yaşadıkları düşünülmüştür. Diyabetik kontrolün yaşın artmasıyla bozulduğu, sosyoekonomik düzeyden ziyade, aile ve okul durumunun, ruhsal sorunların metabolik kontrolü etkilediği saptanmıştır. Yaşam boyu izlem ve tedavi gerektiren bir hastalığa sahip olan diyabetik çocuklara ve ailelerine destek olabilmek ve yardım etmek için multidisipliner yaklaşımlar gerekli olup, bu yönde yapılan çalışmaların arttırılması hem çocuklara yardımcı olacak, hem de farklı disiplinler arası işbirliği ve yardımlaşmayı arttıracaktır. 10

    Obez gençlerde yeme tutumlarının değerlendirilmesi

    No full text
    Obesity is an important health problem. There are limited number of studies about eating disorders in obese children and these studies are generally focused to binge eating disorders. the aim of this study is to investigate the eating attitudes of obese adolescents. the study sample consisted of a clinical group of 30 obese adolescents, a non-clinical obese group of 30 obese adolescents and control group of non-obese adolescents. Psychological assessments were administered using a non-structured psychiatric interview and Eating Attitude Test (EAT). There was no difference between the groups according to gender and age. the mean age of the adolescents was 13.8+1.3. 53.3% were girls and 46.7% were boys. the mean total scores of EAT of the obese groups were significantly higher than the non obese group. the mean total score of EAT of the clinically obese group was significantly higher than the non-clinically obese group. These results suggest that obese adolescents reveal a higher ratio of eating attitudes than non obese adolescents. Findings provided that clinically obese group has more eating problems than non-clinically obese patients.Çocuk ve gençlerde görülme sıklığı gittikçe artan, obez hastalarda, yeme bozukluklarını araştıran çalışmaların sayısı oldukça kısıtlı olup bu konuda en çok vurgulanan tıkınırcasına yeme bozukluğudur. Bu çalışmanın amacı obez gençlerde yeme tutumlarının araştırılmasıdır. Ekzojen obezite tanısı konmuş 12-15 yaş arasında 60 (otuz tanesi tedavi için hastaneye başvurmuş, otuz tanesi toplum ömekleminden seçilmiş) ve kontrol amacıyla normal kiloda 30 genç çalışma kapsamına alınmıştır. Hastaların psikiyatrik muayeneleri yapılmış ve yeme tutum testi verilmiştir. Gruplar arasında yaş ve cinsiyet açısından bir fark olmayıp, yaş ortalaması 13.8 ± 1.3'dür. Olguların %53.3'ü kız, %46,7'si erkektir. Obez gençlerde yeme tutumu testi puanı kontrol grubundan daha yüksek bulunmuştur (f=10.9, p=0.0001). Psikiyatrik muayene sonucunda obezlerde %6.7 oranında tıkınırcasına yeme bozukluğuna rastlanmıştır. Obez gereçlerde yeme tutumu sorunlarına daha fazla rastlanması ve tıkınırcasına yeme bozukluğu görülme oranlarının toplum ömekleminden yüksek oranda olması, bu grupta yeme bozukluklarının araştırması ve bu alanda psikiyatrik destek verilmesinin önemini göstermiştir

    Okul fobisi olan çocukların davranışsal özellikleri, annelerinin ruhsal belirti düzeyleri ve aile fonksiyonlarının incelenmesi

    No full text
    In this study, behavioural characteristics of the children with school phobia, psychological symptoms of their mothers and the family functions are examined. The sample consisted of a total of 70 (34 girls and 36 boys) elementary school students with ages between 6 and 11 and their mothers. Behavioural Assessment Scale for Children age 4-18 (CBCL) was administered to the children who were diagnosed with school phobia. Their mother's psychological symptoms were measured by SCL-90-R and Family Assessment Scale (FAS) was used to assess the children's family functions. When the data was analysed on the basis of each case, approximately one forth of the families' family functioning level, children's problem behaviour and the mothers' level of symptom were found to be healthy for each scale. Statistical analysis of the data show that school phobia is multifactorial and that each child should be treated as an individual case.Bu çalışmada okul fobisi görülen çocukların davranışsal özellikleri.annelerinin ruhsal belirti düzeyleri ve aile fonksiyonları incelenmiştir. Araştırmanın ömeklemi 6-11 yaşları arasında 34 kız ve 36 erkek olmak üzere toplam 70 ilkokul öğrencisi ve annelerinden oluşmuştur. Ölçme araçları olarak okul fobisi olan çocuklar için 4-18 Yaş Davranış Değerlendirme Ölçeği (DDÖ), annelerin ruhsal belirti düzeylerini ölçmek üzere SCL-90-R ve aile fonksiyonlarına ilişkin bilgi elde etmek için Aile Değerlendirme Ölçeği (ADÖ) kullanılmıştır. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda elde edilen veriler çocukların problem davranışları ve aile fonksiyonları ile annelerin ruhsal belirti puan ortalamalarının psikopatoloji düzeyini aşmadığını göstermektedir. Veriler olgu bazında ele alındığında ailelerin ve çocukların yaklaşık dörtte birinin aile işlevleri ve problem davranışları açısından annelerin ise ruhsal belirti düzeylerinin herbir alt ölçek için sağlıklı olduğu saptanmıştır. Bulgular okul fobisinin çok faktörlü olduğunu, her bir olgunun tek başına ele alınması gerektiğini gösterir niteliktedir
    corecore