5 research outputs found

    Serviks ve overleri koruyarak yapılan histerektominin seksüel fonksiyonlar üzerindeki etkisi

    No full text
    Aim: The aim of our study was to assess the effect of cervical and ovarian protection during hysterectomy on sexual functions. Material and methods: Study group consisted of patients who had undergone subtotal hysterectomy (STH), total abdominal hysterectomy (TAH) or total abdominal hysterectomy and bilateral salpingooopherectomy (TAH+BSO); and received hormonal replacement therapy (HRT) in our maternity hospital. An inquiry form was prepared to determine pre-and postoperative sexual functions and was applied to patients in whom address informations could be reached and to whom approved join the study. The results were assessed by making comparison between the groups of STH and TAH, TAH and, TAH+BSO There were no demographic differences between the three groups. In the patients who undergone TAH; orgasm, multiple orgasm, coital frequency and whole sexual sufficiency scores were worse than the patients who had undergone STH (p=0.024, p=0.012, p-0.032 and p=0.003; consecutively).The only statistically significant difference between TAH+BSO and TAH groups was in postoperative libido changes and it was better in TAH group(p=0.014). Discussion:Results of our study shows that procting cervix and ovaries during hysterectomy has positive effects on sexual functions.Larger prospective studies are needed on this subject which is hard to make objective assessment to make certain decisions.Amaç: Çalışmamızın amacı, histerektomide serviksin ve överlerin korunmasının, seksüel fonksiyonlara etkisini belirlemektir. Materyal ve Metod: Çalışmamız SSK Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Hastanesinde subtotal histerektomi (STH), total abdominal histerektomi (TAH) ve total abdominal histerektomi ve bilateral salpingoooferektomi (TAH+BSO) uygulanıp hormon replasman tedavisi (HRT) alan hastalar üzerinde uygulanmıştır. Adres kayıtlarına ulaşılan ve çalışmaya katılmayı kabul eden hastalara, prepostoperatif seksüel fonksiyonu değerlendirmek amacıyla hazırlanan anket formu uygulandı. Sonuçlar, STH ve TAH ile TAH ve TAH+BSO grupları arasında karşılaştırılma yapılarak değerlendirildi. Sonuçlar: Anket çalışmasına katılan 32'si STH, 34'ü TAH ve 30'u TAH+BSO geçirmiş hasta, verdikleri cevaplarla değerlendirildi. Her üç grup arasında demografik özelliklerde fark yoktu. TAH uygulanan hastalarda, STH olanlara kıyasla, orgazm, çoklu orgazm ve koital sıklık ile tüm seksüel yeterlilik daha kötü idi (p= 0.024, p=0.012, p=0.032 ve p=0.003 sırasıyla). TAH+BSO grubu ile TAH grubu arasında ise, sadece postoperatif libidoda değişim konusunda, TAH grubu lehine anlamlı fark elde edildi (p=0.014). Tartışma: Çalışmamızın sonuçları, serviksin ve överlerin korunmasının seksüel fonksiyonlara olumlu etkileri olduğu yönündedir. Ancak, objektif değerlendirmenin ve sağlıklı analiz yapabilmenin oldukça güç olduğu bu konuda, kesin yargıya varabilmek için daha çok kontrollü çalışmaya ihtiyaç vardır

    Gestasyonel diabetes mellitus taramasında 50-gr glukoz tarama testinin etkinliği

    No full text
    Objective: 50-gr GTT is the screening test for gestational diabetes mellitus, whereas the 100-gr OGTT is the diagnostic tool. Two or more increased results in 100-gr OGTT is diagnostic for gestational diabetes mellitus (GDM). But, application of 50-gr GTT to all pregnant cases is expensive and time-consuming together with low patient compliance. We tried to evaluate if screening pregnant women with risk factors of GDM is more effective and reliable than screening all of the pregrents. Material and Methods: A total of 446 pregnant women was enrolled to this study as randomized and prospectively in SSK (Social Security Agency) Aegean Maternity Hospital in between January 2001 and December 2001. Pregnant women were divided into two groups according to the presence of risk factors of gestational diabetes. Obesity, advanced maternal age, presence of glucouria, presence of diabetes mellitus history in first degree relatives, history of macrosomia, prematurity, fetal anomaly, polyhidramniosis, intrauterine mort fetalis in previous pregnancies and polyhidramniosis in the present pregnancy were accepted the risk factors for gestational diabetes mellitus. 50-gr GTT was applied to both groups at appropriate pregnancy weeks and then 100-gr OGTT to cases with positive 50-gr GTT. Sensitivity and specifity of 50-gr GTT were calculated for both groups and the results were compared. Results: Among 446 evaluated pregnant women, 242 pregnant women had risk factors for gestational diabetes mellitus and the rest 204 pregnant women had no risk. Eleven cases out of 204 pregnant women with no risk factors were found to have positive results with 50-gr GTT and two of these eleven cases were also positive with 100-gr OGTT. Forty cases out of 242 pregnant women with risk factors were found to have positive results with 50-gr GTT and ten of these 40 cases were also positive with 100-gr OGTT. Conclusion: GDM prevalance in cases with no risk factors was lower than that of cases with risk factors, whereas positive predictive value of the 50-gr GTT was found to be high at all ranges for the group with risk factors.Amaç: Gebe kadınların geatasyonel diabetes mellitus açısından taranmasında en etkin yol 50-gr glukoz tolerans testi (50-gr GTT)'dir. Test sonucu yüksek çıkan gebelere 100-gr oral glukoz tolerans testi (100-gr OGTT) uygulanır.Gestasyonel diabetes mellitus (GDM) tanısı için, 50-gr GTT, tarama testi; 100-gr OGTT, tanısal test niteliğindedir. 100-gr OGTT'si yüksek bulunan gebeler, GDM olarak kabul edilir. Ancak, her gebeye 50-gr GTT uygulamak, pahalı olduğu kadar zaman kaybettirici ve hasta uyumu düşük bir yaklaşımdır.Acaba tüm gebeler yerine sadece gestasyonel diabetes mellitus için risk faktörüne sahip gebeleri taramak yeterli ve etkili olabilir mi? Biz, bu çalışmayla, bu sorunun yanıtını bulmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışma SSK Ege Doğumevi'ne Ocak 2001-Aralık 2001 tarihleri arasında başvuran toplam 446 gebe üzerinde, prospektif ve randomize olarak yapılmıştır. Gebeler, GDM için risk faktörüne sahip olup olmamalarına göre iki gruba ayrılmıştır. Her iki gruba da uygun gebelik haftalarında 50-gr GTT uygulanmıştır. 50-gr GTT yüksek çıkan gebelere 100-gr OGTT uygulanmıştır. Her iki grup için 50-gr GTT'nin duyarlılığı ve seçiciliği hesaplanmış ve sonuçları karşılaştırılmıştır. Bulgular: Taranan toplam 446 gebeden 204 gebe GDM için risk taşımazken, 242 gebe risk faktörüne sahipti. Risk faktörü olmayan 204 gebeden, 11 gebede 50-gr GTT yüksek bulunmuş ve bu 11 gebeden 2 gebede 100-gr OGTT yüksek bulunmuştur. Risk faktörüne sahip 242 gebe arasında ise, 40 gebede 50-gr GTT yüksek iken, bu 40 gebeden 10'unda 100-gr OGTT yüksek bulunmuştur. Sonuç: Risk faktörüne sahip ve sahip olmayan guruplar arasında, her bir ölçülmüş test değeri için duyarlılık, seçicilik ve pozitif prediktif değer hesaplanmıştır. Sonuçlar incelendiğinde 50-gr GTT testinin pozitif prediktif değeri, risk içeren grupta tüm değer aralıkları da yüksek bulunmuştur
    corecore