10 research outputs found
Two Distinct Groups of EU Immigrants in Coastal Turkey
The Mediterranean and the Aegean coastal zone of Turkey has emerged as a new destination for lifestyle migrants from Northern Europe in the recent years. This article aims at drawing attention to the recent migration flow of EU citizens to Turkey in case of Marmaris – a tourism town located on the Turkish Riviera. The differences of EU citizens who settled in Marmaris are studied by considering their retirement status. The retired and non-retired EU citizens are compared as to their socio-economic and demographic characteristics, pull and push factors in their migration process, perceived problems in Turkey and intention to return. The research was conducted in 2008 and 2009. 131 participants are EU citizens who spend at least three months in a year in Marmaris. Both qualitative and quantitative methods were employed during the research. The factors that cause the migration of the Europeans towards Marmaris are similar with other destination countries along the Mediterranean as well as the other destinations in Turkey however the retired and the non-retired groups in Marmaris differ from each other in aspect of some characteristics
The Image of Australia : a case study on the mental maps of Turkish immigrants in Sydney
In this study, mental representations of Australia were examined through mental maps in case of Turkish immigrants living in Sydney. The survey is based on 53 mental maps of Australia drawn by Turkish immigrants who reside in Sydney. The participants were asked to list the connotations about Australia, draw a sketch map of the continent and finally fill in an outline Australian map. A prominent difference between these two types of mental maps was in the number and in the categories (place names, natural-geographic elements and symbols) of the components that were displayed by the participants. On the other hand, a comparison of our study with similar academic works conducted from a European example shows that connotations on Australia are predominantly referred to the natural characteristics of the continent. This could be related to the physical isolation Australia as a continent and also to the political indifference tendencies of the urbanized part of the society because of a high living standard.11 page(s
TÜRKİYE’DE YABANCI NÜFUSUN YENİ COĞRAFYALARI
Cumhuriyet’in ilanından günümüze, Türkiye’de yabancı nüfusun coğrafi bir analizinin sunulduğu bu makalede, Genel Nüfus Sayımları ve Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nden elde edilen yabancı nüfus verilerinden hareketle yabancı nüfusun ülkemizdeki zamansal ve mekânsal dağılımının belirlenmesi amaçlamaktadır. “Yabancı nüfus” ifadesi ile Türkiye sınırları içinde yaşayan ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan kişiler kast edilmektedir. Söz konusu nüfusa dair istatistiksel verilerin düzenli ve tutarlı olmamasından ötürü, bu konuda net bir portre çizmek oldukça güçtür. Çalışmamızda, nüfus sayımlarından ve adrese dayalı nüfus kayıt sisteminden derlenen “vatandaşlık” temelli yabancı nüfus verisi temelinde, yabancı nüfus miktarının zamansal gelişimi ve mekânsal dağılımı dönemlere ayrılarak incelenmiş ve haritalanmıştır. Yabancı nüfusun, daha ayrıntılı verilerin elde edilebildiği 2008 yılı sonrasındaki görünümüne ilişkin olarak ise mekânsal analizler yapılmıştır. Uluslararası göçlere bağlı olarak Türkiye’de yabancı nüfusun Cumhuriyet’in başlarından itibaren önce azalma, özellikle 1980’lerle birlikte ise artış gösteren iki farklı eğilim sergilediği saptanmıştır. 1950’li yıllara kadar ağırlıklı olarak başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerde yoğunlaşan yabancı nüfus, 1980’lerle birlikte Ege ve Akdeniz kıyılarına, 2000’li yıllarda ise ülke genelinde iç kesimlere doğru gidererek genişleyen bir yayılış alanına sahip hale gelmiştir. Türkiye’ye yönelen farklı göç hareketlerine ve değişen uluslararası siyasal konjonktüre göre, yabancı nüfusun ülke içindeki coğrafi dağılışının farklı ölçeklerde, farklı mekânsal dokular ortaya çıkardığı anlaşılmaktadır ve köken ülkeler giderek çeşitlenmektedir. Yabancı nüfus miktarında 2000’li yıllarla birlikte gözlenen kayda değer artışlar yoluyla, ülke içindeki dağılışta farklılaşan örüntüler ortaya çıkmıştır. Göçler yoluyla yabancı nüfusun Türkiye’de daha önce hiç olmadığı kadar artan görünürlüğü ve beraberinde getirdiği sosyo-kültürel etkileşim ve deneyimler, toplumsal güçlükleri beraberinde getirmekte ve bir arada yaşama dair politikalar geliştirilmesini gerekli kılmaktadır.In this Article, a geographic analysis of foreign population in Turkey presented. Based on the data from General Population Census and the national Address-based Population Registration System, it aims at outlining the temporal and spatial change of the foreigner in Turkey. Foreign population in this study refers to the people who officially reside in Turkey without Turkish citizenship. Due to the lack of long term, regular and coherent statistical data, it is rather hard to portray the spatio-temporal development of foreign population in Turkey. The paper presents the development of the foreign population in Turkey in different periods. Relatively detailed statistical data available after the year 2008 allowed us to perform spatial analysis. Both emigration and immigration flows with diverse motives resulted in the considerable decline in the amount of the foreign population during the first decades of the Turkish Republic however a striking increase especially with the 1980s. Istanbul and the other two big cities of Turkey, Ankara and Izmir, were the major cities where the foreign population primarily intensified until 1950s. With the 1980s, there was an expansion towards the Mediterranean and Aegean coastal zone, so called the Turkish Riviera. Besides the concentration in the big cities and coastal zones, there has been a growing expansion towards the continental provinces and districts during 2000s. Diverse spatial patterns at different geographical scales are observed in the way how the foreign population is distributed across Turkey. There is an increasing diversification of origin countries. The unignorably increasing visibility of the foreign population in Turkish society through immigration flows and related social challenges require the development of peaceful co-existence policies
DAVRANIŞSAL COĞRAFYADA BİLİŞSEL HARİTALAR: EGE ÜNİVERSİTESİ KAMPÜSÜ ÖRNEĞİ
Bu makalede, Türkiye’deki bölgesel bir üniversitenin kampüsünün, bu kampüsü kullanan öğrencilertarafından nasıl algılandığı bilişsel haritalama tekniği yoluyla incelenmiştir. Çalışmada öncelikle, davranışsal coğrafya yaklaşımının coğrafya disiplininde ortaya çıkışına ve gelişimine, ilgili literatür çerçevesinde değinilmiştir. Türkçe beşeri coğrafya ve ilgili diğer alanlardaki literatürde, bilişselharitalama tekniğinin kullanıldığı çalışmalar irdelenmiştir. Alan araştırması İzmir’deki Ege Üniverstiesi’nde yürütülmüştür ve çalışma, 100 kişilik bir örneklemden elde edilen bulgulara dayanmaktadır.Katılımcılara üniversite kampüsünün bir haritası çizdirilmiş ve haritalar gösterilen ögelerin sayısı vetürleri ile çizime başlama noktası ve çizim stiline göre analiz edilmiştir. Bulgular, üniversite kampüsünün temsilinde cinsiyet değişkenin belirgin bir fark yaratmadığını; lokasyonun ve mekânsal fonksiyon ile mekân kullanımının ise mekânın temsilinde etkili değişkenler olduğunu göstermektedir.In this article, how the university students perceive a regional university campus in Turkey was explored through cognitive mapping technique. the first part presents a literature review on the emergence of the behavioural approach within the discipline of geography, followed by the developmentof behavioural geography and cognitive mapping studies in Turkish. the empirical study was conducted at the Ege University campus in Izmir and the results are based on a sample of 100 universitystudents. Each participant drew a map of the campus. the maps were analyzed according to thenumber, type and distribution of the components indicated and the initial starting point of the maps.Results indicate that gender is not a remarkable variable while location, spatial functions and utilization of certain places are significant in the mental representation
Turquie 2006 : aux portes de l'Union européenne ?
La Turquie a obtenu le statut officiel de pays candidat à l’adhésion à l’UE le 3 octobre 2005. Membre de l’Union douanière (1995), elle veut entrer dans le club européen des pays riches, développés et démocratiques, vieux rêve déjà caressé par les réformistes pro-occidentaux ottomans puis par le premier Président turc, Atatürk, qui ne concevait la « civilisation » que comme occidentale. L’immigration turque, dès lors qu’elle est considérée comme l’une des plus nombreuses, des plus problématiques d’Europe, à tort ou à raison, devient un enjeu capital dans le processus de négociation de l’adhésion turque. Non seulement les Turcs sont nombreux « chez eux » (plus de 73 millions), mais ils forment la « communauté » immigrée nationale la plus importante d’Europe avec plus de trois millions de membres. Aussi le thème de la libre circulation des travailleurs turcs, résidant en Europe (immigrés) ou en Turquie (potentiel migratoire) est-il devenu un épouvantail facile, manié avec plus ou moins de finesse par les turco-sceptiques, avec les questions kurdes, chypriotes, arméniennes, des droits de l’homme, des femmes, des minorités ethniques, confessionnelles et sexuelles… sans compter la situation de la Turquie en « Asie ». Ce numéro n’a pourtant pas pour objectif de répondre à la question complexe de l’impact de la migration sur l’adhésion à l’UE, mais se propose de fournir quelques clés pour comprendre les processus contemporains, sur fond de difficiles négociations où les immigrés présents en Europe ne sont guère consultés