13 research outputs found
Siroz Hastalığı Olan Bireyler İçin Web Tabanlı Hemşirelik Eğitim Programı
Siroz hastaları, yaşam boyunca çeşitli güçlüklerle karşılaşırlar. Hastaların büyük bir kısmı hastalığıngetirdiği ağrı, yorgunluk ve depresif semptomlarla birlikte sosyal yaşamlarında kısıtlılıklar, fizikselaktivitelerini gerçekleştirmede güçlükler, uzun süreli tedavilere bağlı pek çok invaziv girişimleryaşarlar. Gelecekle ilgili belirsizlikler nedeni ile de hastalıkla baş etmede güçlük çekerler ve yaşamkaliteleri bundan etkilenir. Hastalık süresi uzadıkça bireyler kronik hastalığa sahip olmanın getirdiğisınırlılıkları daha uzun süre yaşamak zorunda kalırlar ve bu durum yaşam kalitelerinin daha çokbozulmasına neden olur. Siroz hastalarının öz bakım gücünün ve yaşam kalitesinin artırılması için planlıeğitimlerin verilmesi çok önemlidir. Hastalara verilen eğitim çoğu zaman iş yükü ve zaman kaygısınedeniyle planlı bir şekilde gerçekleşememektedir. Hastalara başarılı bir siroz yönetiminikazandırabilmek için hastalığın getirdiği sağlık sorunlarının, hastalığın ve komplikasyonların tıbbitedavisini, egzersiz, diyet ve uygun yaşam tarzı değişikliklerinin anlatılması ve öğretilmesigerekmektedir. Web tabanlı eğitim, hasta bilgilendirmesi için kullanılan erişimi kolay güncel bir hastaeğitim modelidir. Sağlık kurumları ve hemşirelerin web tabanlı eğitimleri geliştirmesi sirozun daha iyikontrol altına alınmasını sağlayabilir. Böylece siroz hastalarının hem gerekli bilgilere erişimi hem dekendileri üzerinde çok daha fazla kontrole sahip olmaları sağlanmış olur. Literatürde siroz hastalarınayönelik web tabanlı eğitim uygulamasına rastlanmamıştır. Bu nedenle derleme konunun önemine dikkatçekmek için yazılmıştır. </p
AKTİF YAŞLANMA VE HEMŞİRELİK BAKIMI
Dünyada ve ülkemizde son yıllarda yaşlı nüfusunartması ile birlikte aktif yaşlanma kavramı da önem kazanmıştır. Yaşlılarınbakış açılarına göre aktif yaşlanma fonksiyonların devam etmesi anlamınagelmektedir. Aslında aktif yaşlanma kavramı yaşlı bireyin sadece fizikselolarak aktif olması değil, ekonomik, sosyal, kültürel, ruhsal alanlar gibi pekçok alana aktif katılımlarının devam etmesi anlamına gelmektedir. Yaşlı bireylerin,her anlamda topluma katılımlarının sürdürülmesinin desteklenmesi önemlidir. Buhususta hemşirelerin yaşlılık, yaşlanma süreci, yaşlıların genel fizyolojik,psikolojik, sosyal ve pek çok değişen yönlerini bilmesi ve ona göre süreci dahasağlıklı bir şekilde sürdürmelerini sağlaması gerekmektedir.</p
An Analysis of Coronavirus Disease 2019 Infection-Related Characteristics of Chronic Obstructive Pulmonary Disease Patients with and without Inhaler Training: A Case–Control Study
OBJECTIVE: Patients with chronic obstructive pulmonary disease are among the most risky groups for Coronavirus Disease 2019. The study was conducted with a case–control group design in order to determine the coronavirus disease 2019 infection-related characteristics of chronic obstructive pulmonary disease patients with and without inhaler training. MATERIAL AND METHODS: A total of 106 patients, being case group (n = 53) and control group (n = 53), were included in the study sample through purposive and simple random sampling methods. While the control group did not receive training, the case group received inhaler training in 2017-2018. Inhaler training was conducted face-to-face using the demonstration method. Patients were evaluated according to their coronavirus disease 2019 (approved by a physician positive polymerase chain reaction) status from the beginning of the pandemic to the time they were included in the study (June 2021). RESULTS: The rate of incorrect inhaler use was determined to be 39.6% of the patients in the control group, which is statistically different from the case group (P < .001). It was also determined that 17.9% of the patients in the study sample had contracted coronavirus disease 2019. It was found that the presence of symptoms for at least 1 month following the negative polymerase chain reaction result was significantly higher in the control group (P = .018). It was determined that the case group patients were more careful compared to the control group in terms of coronavirus disease 2019 measures (P < .031). The patients in the case group reported that inhaler medicines were also effective in protecting against other respiratory system diseases (P = .006). CONCLUSION: Few patients with chronic obstructive pulmonary disease have been infected. It was concluded that the coronavirus disease 2019 symptoms lasted longer in the control group than in the case group
Erectile dysfunctıon: the factors of erectıle dysfunction among men diabetic mellitus type 2
Erectile dysfunction (ED) as sexual dissatisfaction in diabetic mellitus type 2 (DM T2) in men has many psychological, social, andfunctional problems. However, it is often overlooked by health professionals and around half of male DM patients never discussor share their problems with their caregivers. In addition, findings in regard to the significance of DM T2 in ED development arevarying. Therefore, the objective of this review was to determine the associations between ED and DM T2 in men and to discriminatethe determining factors of ED in DM T2 men. The current review used a solid body of research findings that indicate poorlycontrolled blood sugar, advancing age, duration from the diagnosis of DM, lipid panel irregularity, high body mass index (BMI),and unhealthy lifestyles as the major determining factors of ED in DM T2 in men. Therefore, health-care providers are expected toconsider ED as a medical condition that requires regular screening of all DM T2 male patients, as it is routinely applying for othercommon complications of diabetes in medical practices, for early diagnosis, effective management, and complication prevention
KNOWLEDGE LEVEL OF NURSING STUDENTS ABOUT PATIENT SAFETY
Giriş: Bu çalışma, hemşirelik öğrencilerinin hasta güvenliği konusunda bilgi ve görüşlerini belirlemek amacıyla planlandı.
Gereç Yöntem: Araştırmanın örneklemini bir üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi hemşirelik bölümünde okuyan 551 kişi oluşturdu. Veriler anket formu ile toplandı. Etik kurul onayı, kurum izni ve bireylerden yazılı olur alındı.
Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin çoğunun (%77.3) ise yetersiz düzeyde bilgi sahibi olduğunu belirttikleri saptandı. Tıbbi hataları önlemeye yönelik uygulamalar (%59.7) ve hata ile karşılaşıldığında izlenmesi gereken yol konusunda (%44.8) çoğunun bir fikri olmadığı tespit edildi. Çalışmaya katılanların %89.3’ünün hasta güvenliğine ait riskleri belirleme, planlama, uygulama ve değerlendirmenin hemşirelik rolü olduğunu ifade etmelerine rağmen %24.7’ sinin oluşturulmuş hasta güvenliği uygulamalarına destek olmayı hasta güvenliğinde hemşirelik rolü olarak gördüğü belirlendi.
Sonuç: Sonuç olarak öğrencilerin çoğunun hasta güvenliğinde hemşirenin rolleri, tıbbi hataları önlemeye yönelik uygulamalar ve tıbbi hata ile karşılaşıldığında izlenmesi gereken yol konularında bilgi gereksinimleri olduğu belirlendi
HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNİN HASTA GÜVENLİĞİ KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİ
ÖZGiriş: Bu çalışma, hemşirelik öğrencilerinin hasta güvenliği konusunda bilgi düzeylerini belirlemek amacıylayapılmıştır.Gereç Yöntem: Araştırmanın evrenini bir üniversiteninhemşirelik bölümünde öğrenim gören ikinci, üçüncü vedördüncü sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Örneklemseçiminde evrenin tamamına ulaşılması hedeflenmiştir.Çalışma sonunda evrenin %79’una ulaşılarak 551 öğrenci ile çalışma tamamlanmıştır. Veriler anket formuile toplanmıştır. Etik kurul onayı, kurum izni ve bireylerden yazılı olur alınmıştır.Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin çoğunun (%77.3) hasta güvenliği konusunda yetersiz düzeyde bilgisahibi olduğu belirlenmiştir. Tıbbi hataları önlemeyeyönelik uygulamalar (%59.7) ve hata ile karşılaşıldığında izlenmesi gereken yol konusunda (%44.8) çoğununbir görüşü olmadığı tespit edilmiştir. Çalışmaya katılanların %89.3’ ünün hasta güvenliğine ait riskleri belirleme, planlama, uygulama ve değerlendirmenin hemşirelik rolü olduğunu ifade etmelerine rağmen, sadece %24.7’ sinin oluşturulmuş hasta güvenliği uygulamalarına destek olmayı hasta güvenliğinde hemşirelik rolüolarak gördüğü belirlenmiştir.Sonuç: Sonuç olarak öğrencilerin çoğunun hasta güvenliğinde hemşirenin rolleri, tıbbi hataları önlemeye yönelik uygulamalar ve tıbbi hata ile karşılaşıldığındaizlenmesi gereken yol konularında bilgilerinin yetersizolduğu belirlenmiştir.Anahtar kelimeler: Hasta güvenliği, hemşirelik öğrencileri, tıbbi hatalarABSTRACTIntroduction: This study was conducted to determinethe knowledge level of nursing students about patientsafety.Materials and Methods: The universe of the studyconsisted of second, third and fourth grade studentsstudying in the nursing department of a university. Inthe sample selection, it is aimed to reach the wholeuniverse. At the end of the study, 79% of the universewas reached and the study was completed with 551students. Data were collected by questionnaire form.Ethics committee approval, institutional permission andwritten consent of individuals were obtained.Results: It was determined that most of the students(77.3%) had insufficient knowledge about patientsafety. It was found that most of them did not have anyopinion about the practices to prevent medical errors(59.7%) and the way to be followed when errors wereencountered (44.8%). Although 89.3% of theparticipants stated that planning, implementing, andevaluating the risks related to patient safety had anursing role, only 24.7% of them considered supportingthe established patient safety practices as nursing rolein patient safety.Conclusion: As a result, it was determined that most ofthe students had insufficient knowledge about the rolesof the nurse in patient safety, applications to preventmedical errors and the way to be followed whenmedical errors were encountered.Keywords: Patient safety, nursing students, medicalmistakes </p