6 research outputs found

    Okul Öncesi Dönemdeki Çocukların “Oyun” ve “Açık Alan (Bahçe)” Etkinlikleri İle İlgili Görüşlerinin İncelenmesi ve Örnek Bir Bahçe Düzenleme Çalışması

    Get PDF
    Tuuml%253Brkiyede, okul ouml%253Bncesi eğitim kurumlarını fiziksel donanımlar accedil%253Bısından inceleyen ccedil%253Beşitli ccedil%253Balışmalarda temizlik, ses yalıtımı, guuml%253Bvenlik, bahccedil%253Be ve oyun alanları duuml%253Bzeni, eğitsel malzemelerin uygunluğu, malzemelerin nicel yeterliliği ve kullanım şekli gibi konular ouml%253Bnemli eksiklikler olarak gouml%253Bsterilmektedir. Gallahue (1982), ccedil%253Bocuğun motor ve sosyal yeteneklerinin geliştirilmesinde duuml%253Bzenli ve sistemli, nitelikli bir ouml%253Bğretme-ouml%253Bğrenme ortamına ihtiyaccedil%253B duyulduğunu vurgulamaktadır. Ccedil%253Bocuklar ancak iyi duuml%253Bzenlenmiş bir uyarıcı ortamda ilgilerine ve ihtiyaccedil%253Blarına gouml%253Bre ccedil%253Beşitli etkinliklere youml%253Bnelebilir ve yaratıcılıkları desteklenebilir. Sınıf iccedil%253Bi ya da sınıf dışındaki ouml%253Bğrenme merkezlerinden beklenen faydanın sağlanabilmesi, ouml%253Bğrenme merkezlerinin istenilen biccedil%253Bimde duuml%253Bzenlenebilmesine bağlıdır. Bu bilgiler doğrultusunda, eğitim ortamlarının tasarım boyutu gouml%253Bz ardı edilmemeli ve bilinccedil%253Bli olarak tasarlanmalıdır. Ouml%253Bzellikle, okul bahccedil%253Besinin planlanmasında, sadece accedil%253Bık alan ayırmakla konuya ccedil%253Bouml%253Bzuuml%253Bm getirilemez. Accedil%253Bık alanlar okulun niteliği, eğitim derecesi, şekli, fonksiyonu, bulunduğu ccedil%253Bevrenin sosyal yapısı ve rekreasyon olanakları gibi kriterler gouml%253Bz ouml%253Bnuuml%253Bnde bulundurularak planlanmalıdır (Akdoğan, 1972 %253B Willams, 1983 %253B Gallahue, 1989 %253B Oğuzkan vd., 2000 %253B Algan amp%253B Uslu, 2009 %253B Ouml%253Bzdemir amp%253B Yılmaz, 2009 %253B Biehl, 2011 %253B Pınar, 2012). Yapılan araştırmalara gouml%253Bre%253B okul bahccedil%253Beleri doğru bir şekilde duuml%253Bzenlendiğinde bahccedil%253Bede oyun, spor, eğitim ve sosyal-kuuml%253Bltuuml%253Brel etkinliklere youml%253Bnelik olanaklar oluşmakta ve bouml%253Bylece ccedil%253Bocukların birccedil%253Bok alanda gelişimlerine katkı sağlanmaktadır. Tuuml%253Brkiyede, okul ouml%253Bncesi eğitim kurumlarında, guuml%253Bn boyunca yapılan etkinliklerin ccedil%253Boğu sınıf ortamında gerccedil%253Bekleştirilmektedir (Takahashi, 1999 %253B Fjoslash%253Brtoft amp%253B Sageie, 2000 %253B Menino, 2000 %253B Fisman, 2001 %253B Corson, 2003 %253B Ouml%253Bzdemir amp%253B Yılmaz, 2008 %253B Miller vd., 2009 %253B Sabırlı, 2012). Bu ccedil%253Balışmanın amacı%253B uuml%253Bccedil%253B, douml%253Brt ve beş yaş gruplarındaki ccedil%253Bocukların oyun ve bahccedil%253Be ile ilgili gouml%253Bruuml%253Bşlerinin incelenmesi ve amaca uygun ouml%253Brnek bir okul bahccedil%253Besinin oluşturulmasıdır. Ccedil%253Balışmanın bir diğer amacı da%253B eğitimin temelini oluşturan okul bahccedil%253Belerinin en az okul binaları kadar ouml%253Bnemli olduğunu vurgulamak ve ccedil%253Bocukların fiziksel, ruhsal ve zihinsel gereksinimlerini karşılayacak mekanların yaratılması gerekliliğine dikkat ccedil%253Bekmektir. 2016-2017 Eğitim-Ouml%253Bğretim yılında Ordu İlinde yapılan deneysel desenli bu araştırmada amaccedil%253Blı ouml%253Brneklem kullanılarak, yapılandırılmamış boş bir arsaya sahip ouml%253Bzel bir anaokulunda ccedil%253Balışma gerccedil%253Bekleştirilmiştir. Anaokuluna devam eden uuml%253Bccedil%253B yaş grubunda 13, douml%253Brt yaş grubunda 13 ve beş yaş grubunda 20 ccedil%253Bocuk olmak uuml%253Bzere toplam 46 ccedil%253Bocuk araştırmanın ccedil%253Balışma grubunu oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama youml%253Bntemi olarak yarı yapılandırılmış gouml%253Bruuml%253Bşme formu kullanılmış ve ccedil%253Bocukların verdikleri cevaplar analiz edilerek değerlendirilmiştir. Uuml%253Bccedil%253B, douml%253Brt ve beş yaş gruplarındaki ccedil%253Bocukların tamamının bahccedil%253Bede oyun oynamayı sevdikleri sonucuna ulaşılmıştır. Bahccedil%253Bede oyun etkinlikleri ile ilgili ccedil%253Bocukların verdikleri cevaplar yaş gruplarına gouml%253Bre değişiklik gouml%253Bstermiştir. Ccedil%253Bocuklardan alınan cevapların değerlendirilmesi neticesinde, amaca uygun ouml%253Brnek bir bahccedil%253Benin oluşturulması uygulamaya konularak, accedil%253Bık alanların yapılandırılmasına youml%253Bnelik birtakım ouml%253Bneriler getirilmiştir

    48-72 Aylık Çocuğa Sahip Anne-Babaların Çocukları İle İletişimlerinin BazıDeğişkenler Açısından İncelenmesi

    Get PDF
    Bu çalışmada, 48-72 aylık çocuğa sahip anne-babaların çocuklarıile iletişimlerinin ailenin sosyo-ekonomik düzeyi, çocuğun yaşı, cinsiyeti, doğum sırasıve anne-babanın yaşıgibi değişkenler açısından anlamlıfarklılık gösterip göstermediği araştırılmıştır. Araştırmada, anne-babalar ve çocuklarıhakkında bilgi toplamak amacıyla Genel Bilgi Formu, ailelerin sosyo-ekonomik düzeylerini belirlemek amacıyla Sosyo-Ekonomik Düzeyi Belirleyici Ölçek Alpan, 2006 ve 48-72 aylık çocuğa sahip anne-babaların çocuklarıile iletişimlerini değerlendirmek amacıyla Anne-Baba-Çocuk İletişimini Değerlendirme Aracı ABÇİDA Arabacı, 2011 kullanılmıştır. Verilerin analizinde, anne-babalar ve çocuklarının demografik bilgilerine ilişkin dağılımlarıfrekans ve yüzde değerleri olarak verilmiştir. Anne-babaların Anne-Baba-Çocuk İletişimini Değerlendirme Aracı’nın ABÇİDA Arabacı, 2011 alt boyut puanlarında, sosyo-ekonomik düzeye, çocuğun yaşına, cinsiyetine, doğum sırasına ve anne-babanın yaşına göre farklılık olup olmadığınıdeğerlendirmek amacıyla tek yönlü ANOVA testi ve bağımsız örneklemler için t testi kullanılmıştır. 48-72 aylık çocuğa sahip anne-babaların çocuklarıile iletişimlerinde, ailenin sosyo-ekonomik düzeyine, çocuğun yaşına, doğum sırasına ve annebabanın yaşına göre anlamlıdüzeyde farklılık olduğu bulunmuştur. Çocuğun cinsiyetine göre anlamlıdüzeyde farklılık bulunmamıştır

    Investigation of the relationship between preschool children's temperament characteristics and mother-child communication

    Get PDF
    Annelerin çocuklarıyla iletişimlerinde çocuğa ait bireysel özellikler etkili olmaktadır. Bu çalışmada, okul öncesi çocukların sahip oldukları mizaç özellikleriyle anneleriyle iletişimleri arasındaki ilişkinin kişisel bazı değişkenlere göre incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma grubunu, okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 4-6 yaş grubu 108’i kız ve 133’ü erkek olmak üzere 241 çocuk ve bu çocukların anneleri oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında Çocuklar İçin Mizaç Ölçeği (ÇİMÖ) ve Anne-Baba-Çocuk İletişimini Değerlendirme Aracı (ABÇİDA)kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda; ÇİMÖ Aktivite Düzeyi ve Dikkat ve Sebat alt boyutları ile annelerin ABÇİDA Konuşma, Dinleme, Sözsüz İletişim ve Empati alt boyutları arasında; ÇİMÖ Tepkisellik Durumu ve Duygusal Duyarlık ile ABÇİDA tüm alt boyutları arasında; ÇİMÖ Ritmiklik ile ABÇİDA Konuşma, Dinleme, Mesaj ve Sözsüz İletişim alt boyutları arasında pozitif yönlü düşük bir ilişki varken ÇİMÖ Duygusal Hassasiyet alt boyut puanları ile ABÇİDA Mesaj alt boyutu ortalama puanları arasında negatif yönlü düşük düzeyde bir ilişki bulunmaktadır. Buna göre çocukluların olumlu duygulanıma ilişkin mizaç özellikleri ve anne-çocuk iletişim becerileri arasında pozitif ilişkiler olduğu görülmüştür. Aktivite düzeyi, yakınlık ve uyum, dikkat ve sebat ve duygusal duyarlılık özellikleri açısından kız çocukları lehine anlamlı farklılık olduğu saptanmıştır. Ayrıca annelerin çocuklarıyla iletişimlerinin bazı boyutlarında çocuğun cinsiyeti, doğum sırası, anne yaşı ve öğrenim durumunun da etkili olduğu görülmüştür. Bu çalışma sonucunda, ebeveynlerin çocukla ilişkilerinde çocuğun mizacına uygun yaklaşımlar sergilemelerinin sağlıklı iletişimde önemli olduğu vurgulanmıştır.The individual characteristics of the child are effective in the communication of mothers with their children. In this study, it was aimed to examine the relationship between the temperament characteristics of preschool children and their communication with their mothers according to some personal variables. The study group consisted of 241 children, 108 girls and 133 boys, in the 4-6 age group attending preschool education institutions and their mothers. The Temperament Scale for Children (TSC) and the Mother-Father-Child Communication Evaluation Tool (MFCCET) were used to collect the data. As a result of the research; Between TSC Activity Level and Attention and Persistence sub-dimensions and mothers' MFCCET Speaking, Listening, Nonverbal Communication and Empathy sub-dimensions; Between all sub-dimensions of TSC Responsiveness and Emotional Sensitivity with MFCCET; While there is a low positive correlation between TSC Rhythmicity and MFCCET Speaking, Listening, Message and Nonverbal Communication sub-dimensions, there is a low negative correlation between TSC Emotional Sensitivity sub-dimension scores and MFCCET Message sub-dimension average scores. Accordingly, it was observed that there was a positive relationship between the temperament characteristics of children with positive affect and mother-child communication skills. It was determined that there was a significant difference in favor of girls in terms of activity level, closeness and harmony, attention and persistence, and emotional sensitivity. In addition, it has been observed that the gender of the child, birth order, maternal age and educational status are also effective in some aspects of the communication of mothers with their children. As a result of this study, it was emphasized that it is important for healthy communication that parents exhibit approaches appropriate to the child's temperament in their relations with the child

    The determination of parent attitude and childhood trauma in adolescent pushed into crime

    Get PDF
    Objective: This study was conducted to determine parent attitude and childhood traumas of adolescents pushed into crime who came to the policlinic of child and adolescent psychiatry for judicial evaluation. Method: Of this descriptive cross-sectional study sample was included 45 adolescents aged between 13 and 18 years, came with their parents to the psychiatric outpatient clinic of child, pushed into crime. Data were collected with Introductory Information Form, Childhood Trauma Questionnaire, Parents Attitude Research Instrument Scale. To evaluation of the data, descriptive statistics, Mann-Whitney-U, Kruskal Wallis Variance analysis and Pearson correlation analysis were used. Results:84.4 % of adolescent who joined the research were 15-17 age, 60.0% of them were male and 57.8% of them were not unable to continue schooling. The mean of trauma questionnaire of adolescent was found 54.42±7.53 (middle). It was found that sexual abuse’s median points of adolescent who were unable to continue schooling, had a poor commination with father, and physical abuse’s median points of adolescent who lived with their family, and physical neglect’s median points of adolescent who graduated from primary school, and emotional abuse’s median points of adolescent whose father showed irrelevant attitude, and emotional neglects’ median points of adolescent who have three or more sisters/brothers, whose mothers showed unbalanced and inconsistent attitude were higher than other’s significantly (p<0.05). Discussion: Adolescent who pushed into crime experienced middle level childhood trauma. The repressive-irrelevant parental attitude, unable to continue schooling, poor communication with the father, being in the crowded family, having psychiatric diagnosis from childhood are predictors of childhood mental trauma

    Validity and reliability analysis of parent-child communication assessment tool (abçida)

    Full text link
    48-72 aylik çocuğa sahip anne-babalarin çocuklari ile iletişimlerini değerlendirmek amaciyla Anne-Baba-Çocuk iletişimini Değerlendirme Araci'ni (ABÇiDA) geliştirmek ve bu ölçme araci ile, anne-babalarin çocuklari ile iletişimlerine bazi değişkenlerin etkisini incelemek bu araştirmanin amacini oluşturmaktadir. Araştirma iki örneklem grubundan oluşturulmuştur. ilk örneklem grubunu, Anne-Baba-Çocuk iletişimini Değerlendirme Araci'nin (ABÇiDA) geçerlik güvenirlik çalişmasini yapmak üzere amaçli örneklem kullanilarak belirlenen okullara devam eden 48-72 aylik çocuğa sahip 206 anne-baba; ikinci örneklem grubunu ise, Basit Tesadüfi Örnekleme yöntemi ile belirlenen, 48-72 aylik çocuğa sahip 801 anne-baba oluşturmuştur. Metodolojik araştirma yönteminin temel alindiği bu çalişmada; anne-babalar ve çocuklari hakkinda bilgi toplamak amaciyla Genel Bilgi Formu, ailelerin sosyo-ekonomik düzeylerini belirlemek amaciyla Sosyo-Ekonomik Düzeyi Belirleyici Ölçek (Alpan, 2006) ve 48-72 aylik çocuğa sahip anne-babalarin çocuklari ile iletişimlerini değerlendirmek amaciyla Anne-Baba-Çocuk iletişimini Değerlendirme Araci (ABÇiDA) kullanilmiştir. Aracin istatistiksel olarak test-tekrar test güvenirliğini ölçmek amaciyla, araştirmaya katilan 206 anne-babadan tesadüfi olarak seçilen 52 anne-babaya, uygulamadan dört hafta sonra Anne-Baba-Çocuk iletişimini Değerlendirme Araci (ABÇiDA) tekrar uygulanmiştir. Verilerin analizinde, anne-babalar ve çocuklarinin demografik bilgilerine ilişkin dağilimlari frekans ve yüzde değerleri olarak verilmiştir. Aracin geçerlik güvenirlik çalişmasi olarak açimlayici ve doğrulayici faktör analizleri yapilmiştir. Aracin genel olarak güvenirliğini belirleyebilmek için, madde-toplam puan güvenirliği, Cronbach Alpha güvenirliği, test-tekrar test güvenirliği analizleri yapilmiştir. Araştirmaya katilan annebabalarin Anne-Baba-Çocuk iletişimini Değerlendirme Araci'nin (ABÇiDA) alt boyut puanlarinda, sosyo-ekonomik düzeye, çocuğun yaşina, çocuğun cinsiyetine, çocuğun doğum sirasina ve anne-babanin yaşina göre farklilik olup olmadiğini değerlendirmek amaciyla tekyönlü ANOVA testi ve bağimsiz örneklemler için t testi kullanilmiştir. The aims of this study are to develop Parent-Child Communication Assessment Tool (ABÇİDA) that seeks to evaluate the communication patterns between parents and their children of 48-72 months and to analyse the effects of some variables on the communication between parents and their children. The study includes two samples. The first sample was for the validity and reliability analyses of the Parent-Child Communication Assessment Tool (ABÇİDA), and it was identified through a purposeful sampling method. Specifically, it involved the parents of 206 children who are at ages of 48-72 months. The second sample was randomly selected and involved the parents of 801 children with the ages of 48-72 months. The data of the study in which is based on a methodological research method were collected through several data collection tools. General Information Form was used in order to obtain information about parents and their children sampled. Parents' socio-economic status wasdetermined through the use of Socio-Economic Status Scale (Alpan, 2006). The communication between parents and their 48-72 months children was assessed through the use of Parent-Child Communication Assessment Tool (ABÇİDA). In order to determine testretest reliability of the tool, it was administered to randomly selected fifty-two parents among 206 parents sampled a four weeks after the implementation. In the data analysis, frequency and percentage values are used to present the distribution of demographical information about parents and their children. In regard to the reliability of the tool, factor analyses were employed. In order to identify the overall reliability of the tool, item-total score reliability, Cronbach Alpha reliability and test-retest reliability were analysed. ANOVA and for independent samples t-test were employed in order to determine the effects of such variables as socio-economic status, age of the children, the birth order, gender of the children, and parents' age on the scores of subscales and on the overall scores in the Parent-Child Communication Assessment Tool (ABÇİDA). The findings reveal that the Parent-Child Communication Assessment Tool (ABÇİDA) is a reliable assessment tool and has a consistent pattern. In regard to the analysis of the communication between parents and their 48-72 months children, it is found that socio-economic status of the parents have effects on their scores of subscales concerning speaking, listening, messages, non-verbal communication and empathy, leading to statistically significant differences (p.05). urthermore, the age of the children is found to have no effects on fathers' scores on the subscales of speaking, listening, messages and empathy, leading to statistically insignificant differences (p>.05). On the other hand, there is a statistically significant difference in the fathers' scores on the subscale of non-verbal communication (p.05). The gender of the children is found to have no effect on mothers' scores on the subscales of speaking, listening, messages, non-verbal communication and empathy, leading to statistically insignificant differences (p>.05). The gender of the children is found to have no effect on fathers' scores on the subscales of speaking, listening, messages, non-verbal communication and empathy leading to statistically insignificant differences (p>.05). The birth order is found to have no effects on the parents' scores of the subscales of speaking, listening, non-verbal communication and empathy, leading to statistically insignificant differences (p>.05). There is a statistically significant differences in the parents' scores in the subscales of message (p.05). However, there is statistically significant difference in the mothers' scores in the subscales of speaking, listening and non-verbal communication (p.05). However, there is a statistically significant difference in the fathers' scores in the message subscale (p.05). There is a statistically significant difference in their scores of the subscales of message (p.05). However, there is a statistically significant difference in their scores of the subscale of speaking and message (p.05). urthermore, the age of the children is found to have no effects on fathers' scores on the subscales of speaking, listening, messages and empathy, leading to statistically insignificant differences (p>.05). On the other hand, there is a statistically significant difference in the fathers' scores on the subscale of non-verbal communication (p.05). The gender of the children is found to have no effect on mothers' scores on the subscales of speaking, listening, messages, non-verbal communication and empathy, leading to statistically insignificant differences (p>.05). The gender of the children is found to have no effect on fathers' scores on the subscales of speaking, listening, messages, non-verbal communication and empathy leading to statistically insignificant differences (p>.05). The birth order is found to have no effects on the parents' scores of the subscales of speaking, listening, non-verbal communication and empathy, leading to statistically insignificant differences (p>.05). There is a statistically significant differences in the parents' scores in the subscales of message (p.05). However, there is statistically significant difference in the mothers' scores in the subscales of speaking, listening and non-verbal communication (p.05). However, there is a statistically significant difference in the fathers' scores in the message subscale (p.05). There is a statistically significant difference in their scores of the subscales of message (p.05). However, there is a statistically significant difference in their scores of the subscale of speaking and message (p<.05). The findings presented above clearly indicate that training programs concerning communication competence should be designed towards young parents with lower socioeconomic status and with more children and these parents should be encouraged to participate in these programs to improve the communication between parents and children

    9th International Congress on Psychopharmacology & 5th International Symposium on Child and Adolescent Psychopharmacology

    Full text link
    corecore