8 research outputs found

    Çileklerde kurşuni küf (Botrytis cinerea Pers. ex Fr.) hastalığıyla biyolojik mücadelede antagonistleri yaymada vektör olarak bal arıları (Apis mellifera L.)’nın kullanımı*

    Get PDF
    Bal arıları (Apis mellifera L.) çok önemli ürünleri (bal, bal mumu, arı sütü, propolis ve polen) ve tozlaşmaya sağladıkları katkılar ile büyük bir ekonomik öneme sahiptir. Bal arıları farklı bitki türlerinin çiçekleri arasında bakteri ve fungal sporların taşınmasında da rol oynamaktadır. Mikrobiyal biyolojik mücadele etmenlerinin (fungus, bakteri ve virus) kovandan çiçeklere taşınmasında, bal arılarının taşıma yeteneğinin kullanılması bir entomovektör teknolojisi olarak bilinmektedir. Mikrobiyal biyolojik mücadele etmenlerinin çiçeklere taşınmasında bal arılarının kullanımıyla ilgili olarak son zamanlarda yayınlanmış birçok çalışma mevcuttur. Birçok bitki patojeni bitkiye çiçekten penetrasyon gerçekleştirmekte ve bu yolla da tohumlar enfekte olabilmektedir. Çiçekler üzerinde antagonistik mikroorganizma sporlarının bulunması, olası patojenlere karşı başarılı bir mücadeleye temel oluşturabilir. Bal arılarının, antagonistik mikroorganizmaları çiçeklere yaymalarıyla bitki enfeksiyonları azalabilmektedir. Botrytis cinerea Pers. ex Fr. (teleomorf; Botryotinia fuckeliana (de Bary) Whetzel), tüm dünya yüzeyine yayılmış ve 200’den fazla ekonomik öneme sahip bitkide büyük kayıplara yol açabilen, hasat öncesi ve sonrasında görülebilen bir bitki patojenidir. Çilek (Fragariae x ananassa) bitkisine B. cinerea’nın giriş yollarından bir tanesi de çiçeklerdir. B. cinerea ile biyolojik mücadele uygulamaları, 1950’li yıllardan beri fungisitlere karşı umut verici bir alternatif olarak düşünülmüştür. Trichoderma ve Clonostachys türleri B. cinerea’nın biyolojik mücadelesinde en fazla çalışılan fungal biyolojik mücadele etmenleridir. Bu çalışmada, çileklerde kurşuni küf hastalığının biyolojik mücadelesinde entomovektör teknolojisinin kullanıldığı çalışmaların sonuçları özetlenmiştir. Ayrıca, entomovektör teknolojisinin Türkiye’deki ilk uygulaması olan BICOPOLL projesi hakkında da bilgi verilecektir

    ÇİLEKTE KURŞUNİ KÜF HASTALIĞI ETMENİ Botrytis cinerea’YA IN VITRODA FUNGAL ANTAGONİSTLERİN ETKİSİ

    Get PDF
    Adaptasyon kabiliyetinin yüksekliği sayesinde, çileğin (Fragaria X ananassa Duch.) çok farklı ekolojilerde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Çilek de diğer taze meyve sebzelerde olduğu gibi, özellikle yetiştirme döneminde hüküm süren fungal hastalıklar nedeniyle önemli ürün kayıplarına uğramaktadır. Botrytis cinerea Pers. ex Fr. (teleomorf; Botryotinia fuckeliana (de Bary) Whetzel) çilekte çiçek veya meyvede kurşuni küf hastalığına sebep olmakta, hem hasat öncesinde hem de hasat sonrasında çilekteki başlıca ürün kayıpları bu hastalıktan kaynaklanmaktadır. Hastalık ile mücadelede çiçeklenme dönemindeki fungisit uygulamaları hastalığın engellenmesinde kullanılan en etkili ve yaygın yöntemdir. Ancak, B. cinerea’nın fungisitlere karşı kazandığı dayanıklılık, meyveler üzerindeki ilaç kalıntıları, fungisitlerin çevreye olumsuz etkileri ve insanların çevreye karşı duyarlılığın artmasıyla biyolojik kontrolü de içeren alternatif mücadele yöntemlerinin önemi artmıştır. Botrytis cinerea’nın fungal antagonistler ile biyolojik mücadelesinin mümkün olduğu birçok çalışma ile ortaya konmuştur. Erzincan ilinde hastalıklı çileklerden izole edilen B. cinerea S-TR-20 izolatının farklı (103, 104 ve 105 konidi/ml) konsantrasyonlarına fungal antagonistlerin (Clonostachys rosea f. catenulata (syn. Gliocladium catenulatum), C. rosea f. rosea (syn. G. roseum) ve Trichoderma asperellum) farklı (103, 104 ve 105 konidi/ml) konsantrasyonlarının etkilerinin araştırılması amacıyla in vitro da bu çalışma yürütülmüştür. Yeni açmış çilek (cv. Fern) çiçekleri, içlerinde 15 ml su agarı bulunan plastik petri kaplarına bırakılmış ve petal yaprakların dip kısımları, 10 µl patojen ve antagonistlerin farklı konsantrasyonlarında hazırlanan spor süspansiyonları ile inokule edilmiştir. Çilek çiçeklerindeki hastalık şiddetleri ve hastalık kontrol değerleri inokulasyondan dört gün sonra değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda, hastalık şiddeti bakımından B. cinerea’nın spor konsantrasyonları arasında istatistiki olarak önemli bir fark saptanmamıştır. C. catenulata, C. rosea ve T. asperellum’un 105 konidi/ml konsantrasyonlarının çilek çiçeklerindeki hastalık kontrol değerleri önemli bulunmuştur

    ENTOMOVEKTÖR TEKNOLOJİSİNİN BİTKİ KORUMADA KULLANIMI

    No full text
    Bitkilerin çoğu çiçek tozlarının yayılmasında, böceklere bağımlıdır. Bal arıları, Bombus arıları ve yaban arıları farklı bitki türlerinin çiçekleri arasında bakteri ve fungal sporların taşınmasında da rol oynamaktadır. Fungus, bakteri ve virus gibi mikrobiyal biyolojik mücadele etmenleri bitki hastalıkları ve bitki zararlısı böceklerin mücadelesinde kullanılabilmektedir. Mikrobiyal biyolojik mücadele etmenlerinin (fungus, bakteri ve virus) kovandan çiçeklere taşınmasında, bal arılarının taşıma yeteneğinin kullanılması entomovektör teknolojisi olarak bilinmektedir. Bu teknoloji ile bitki zararlısı böcekler ve bitki patojenlerine karşı çevreye zararsız mücadele yapılmakta ve bitkilerde tozlaşmanın da artırılmasıyla verim ve ürün kalitesinde artış olmaktadır. Entomovektör teknolojisinin uygulama şekli; arı kovanına takılan dağıtıcı bir aparat içerisine kullanılacak mikrobiyal biyolojik mücadele etmeninin toz formulasyonu bırakılmakta ve kovandan çıkan arıların vücutlarına bulaşan bu etmenin bitkiye dağıtımı sağlanmaktadır. Mikrobiyal biyolojik mücadele etmenlerinin çiçeklere taşınmasında arılarının kullanımıyla ilgili olarak son zamanlarda yayınlanmış birçok çalışma mevcuttur. Bu çalışmada, bitki hastalıkları ve zararlı böceklerin biyolojik mücadelesinde entomovektör teknolojisinin kullanıldığı çalışmaların sonuçları özetlenmiştir. Çalışma sonuçlarına göre arılar, çeşitli bitkilerdeki hastalıklar ve zararlı böceklerin baskılanması için biyolojik mücadele etmenlerinin bitkilere dağıtımında mükemmel vektör görevi görmüştür. Ayrıca bu çalışmada, entomovektör teknolojisinin Türkiye’deki uygulaması olan BICOPOLL projesi hakkında da bilgi verilmiştir

    DOKTOR ARILAR

    No full text
    Bal arısı (Apis mellifera L.) farklı bitki türlerinin çiçekleri arasında bakteri ve fungal sporların taşınmasında rol oynamaktadır. Mikrobiyal biyolojik mücadele etmenlerinin (fungus, bakteri ve virus) arı kovanından çiçeklere taşınmasında, bal arılarının taşıma yeteneğinin kullanılması entomovektör teknolojisi olarak bilinmektedir. Entomovektör teknolojisinin uygulama şekli; arı kovanına takılan dağıtıcı bir aparat içerisine kullanılacak mikrobiyal biyolojik mücadele etmeninin toz formulasyonu bırakılmakta ve kovandan çıkan arıların vücutlarına bulaşan bu etmenin bitkiye dağıtımı sağlanmaktadır

    Çileklerde Kurşuni Küf (Botrytis cinerea) Hastalığının Biyolojik Mücadelesi için Clonostachys rosea f. catenulata J1446 Uygulanmasında Vektör Olarak Apis mellifera’nın Kullanımı Üzerine Ön Çalışmalar

    No full text
    Mikrobiyal biyolojik mücadele etmenlerinin (fungus, bakteri ve virus) kovandan çiçeklere taşınmasında, bal arılarının taşıma yeteneğinin kullanılması bir entomovektör teknolojisi olarak bilinmektedir. Bu çalışmada, çileklerde kurşuni küf (Botrytis cinerea) hastalığıyla biyolojik mücadelede biofungisit Clonostachys rosea f. catenulata J1446’yı yaymada vektör olarak Apis mellifera’nın kullanımının etkinliğini belirlemek amaçlanmıştır. Gereçler ve Yöntemler: Denemeler 2013 yılında, Erzincan Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü arazisinde tesadüf blokları deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Parseller 3.30 m × 4 m ebatlarında hazırlanmış, kontrol grubu parseller tül kafesler içerisine alınmış ve her bir parseldeki 70 çilek (cv. Aromas) bitkisinde hastalıklı meyve sayımları yapılmıştır. Bulgular: Bal arıları ile uygulanan Clonostachys rosea f. catenulata J1446 preparatı parsellerinde 283 adet hastalıklı meyve saptanırken, tül kafesli parsellerde (bal arıları ile biofungisit uygulaması yapılmayan) ise 915 adet hastalıklı meyve saptanmıştır. 2013 üretim sezonunda hastalıklı meyve sayısı bakımından uygulamalar arasındaki farklılık istatistiki olarak önemli bulunmuştur. Sonuç: Bu çalışma, Türkiye’de entomovektör teknolojisinde bal arılarının kullanımının ilk uygulaması olan BICOPOLL projesi kapsamında yürütülmekte ve ilk yıl alınan sonuçlar organik çilek yetiştiriciliği için oldukça ümitvar bulunmuştur. BICOPOLL, CORE Organic II başlıklı Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programınca desteklenen bir ERA-NET projesidir

    BAL ARILARI (Apis mellifera L.)’NIN BİTKİ HASTALIKLARI İLE BİYOLOJİK MÜCADELEDE KULLANIMI

    No full text
    Bitkilerin çoğu çiçek tozlarının yayılmasında, böceklere bağımlıdır. Bal arıları (Apis mellifera L.); bal, bal mumu, arı sütü, propolis ve polen gibi gıda, ilaç, kozmetik ve diğer bazı sanayilerde büyük değeri olan ürünleri üretmektedir. Bu ürünlerin yanı sıra, bu böceğin asıl önemi bitkilerde yaptığı tozlaşmadan kaynaklanmaktadır. Dünyada üretilen gıdaların 1/3’i bal arılarının tozlaşmadaki etkinliğinden kaynaklanmaktadır. Bal arıları farklı bitki türlerinin çiçekleri arasında bakteri ve fungal sporların taşınmasında da rol oynamaktadır. Fungus, bakteri ve virus gibi mikrobiyal biyolojik mücadele etmenleri bitki hastalıkları ve bitki zararlısı böceklerin mücadelesinde kullanılabilmektedir. Mikrobiyal biyolojik mücadele etmenlerinin (fungus, bakteri ve virus) kovandan çiçeklere taşınmasında, bal arılarının taşıma yeteneğinin kullanılması bir entomovektör teknolojisi olarak bilinmektedir. Bu teknoloji ile bitki patojenlerine karşı çevreye zararsız mücadele yapılmakta ve bitkilerde tozlaşmanın da artırılmasıyla verim ve ürün kalitesinde artış olmaktadır. Entomovektör teknolojisinin uygulama şekli; arı kovanına takılan dağıtıcı bir aparat içerisine kullanılacak mikrobiyal biyolojik mücadele etmeninin toz formulasyonu bırakılmakta ve kovandan çıkan arıların vücutlarına bulaşan bu etmenin bitkiye dağıtımı sağlanmaktadır. Birçok bitki patojeni bitkiye çiçekten penetrasyon gerçekleştirmekte ve bu yolla da tohumlar enfekte olabilmektedir. Çiçekler üzerinde antagonistik mikroorganizma sporlarının bulunması, olası patojenlere karşı başarılı bir mücadeleye temel oluşturabilmeltedir. Mikrobiyal biyolojik mücadele etmenlerinin çiçeklere taşınmasında bal arılarının kullanımıyla ilgili olarak son zamanlarda yayınlanmış birçok çalışma mevcuttur. Entomovektör teknolojisinde bal arıları ilk olarak, yumuşak çekirdekli meyveler, çilek, ahududu ve yaban mersini gibi bahçe bitkilerinin hastalıklarının biyolojik mücadelesinde kullanılan bakteriyel ve fungal etmenlerin dağıtımında kullanılmıştır. Bu teknik başlıca ateş yanıklığı (Erwinia amylovora) ve kurşüni küf (Botrytis cinerea) hastalıklarının mücadelesinde kullanılmaktadır. Bu çalışmada, bitki hastalıklarının biyolojik mücadelesinde entomovektör teknolojisinin kullanıldığı çalışmaların sonuçları özetlenmiştir. Ayrıca, entomovektör teknolojisinin Türkiye’deki ilk uygulaması olan BICOPOLL projesi hakkında da bilgi verilecektir

    Successful use of honeybees for grey mould (Botrytis cinerea) biocontrol on strawberries in Turkey

    No full text
    Entomovector Technology is a novel application strategy using bees for the delivery of microbial control agents. This technology is an environmentally friendly control strategy against plant pathogens and pests that makes use of pollinators to vector powder formulations of plant protection products from the hive to the flowers and leaves of pest-infested crops and improves crop pollination resulting in increased yield and crop quality. In practice, a dispenser is attached to the hive and loaded with a powder formulation of the desired biological control agent. Biological control in organic agricultural systems is more friendly to the environment and more sustainable than the other farming systems. The study was performed to determine the efficacy of entomovector technology in suppression of grey mold (Botrytis cinerea) was tested in field conditions using Prestop Mix biopreparation (Clonostachys rosea f. catenulata J1446). The experiments were conducted on experimental fields of Erzincan Horticultural Research Station in Erzincan, Turkey in 2014. The experimental design was completely randomized with 4 repetitions. The frigo plants of ‘Aromas’ strawberry cultivars were used. Each plot (no cage and cage) consisted of 70 strawberry plants planted in an area of 3.30 m × 4 m. The number of diseased fruit of each plot was recorded. The number of diseased fruit was averagely 139 in the treatment of Clonostachys rosea f. catenulate J1446 treatment disseminated with Apis mellifera. On the other hand, the untreated plots were calculated 432 in the diseased fruit number. There were significant differences number of diseased fruit between treatments.BICOPOLL is the first application of the use of honey bees in entomovector technology in Turkey. Results have shown that Clonostachys rosea f. catenulate J1446 can be effectively delivered by honey bees for prevention of Botrytis cinerea infection in strawberry. This method has important significance in organic farming, biocontrol is an environmentally friendly approach to control the development of grey mold. The project BICOPOLL was founded by transnational CORE Organic II Funding Body within the FP7 ERA-Network

    PRESENT SITUATION OF HONEY BEES AND BUMBLE BEES HAVING POTENTIAL ENTOMOVECTOR TECHNOLOGY IN TURKEY

    No full text
    Microbiological control agents (MCA) are naturally occurring bacteria, fungi, nematodes, and viruses that can be used to manage pathogens and insect pests. Entomovector technology, novel technology for the application of MCA is the use of pollinating bees such as honey bees (Apis mellifera L.) and bumble bees (Bombus spp.). This technology is an environmentally friendly control strategy against plant pathogens and pests that makes use of pollinators to vector powder formulations of plant protection products from the hive to the flowers and leaves of pest-infested crops and improves crop pollination resulting in increased yield and crop quality. In practice, a dispenser is attached to the hive and loaded with a powder formulation of the desired MCA. The intent is for foragers exiting the hive to become dusted with the MCA and to deliver it to the target crop. Many reports have been published lately on the use of bees to disseminate of MCA. Bees are the main animal pollinators of crops worldwide. The roles of pollinators are significant for many cultivated and uncultivated plants and many flowering plants for their reproduction, evolution and perpetuation of their species. Turkey is rich in these kinds of pollinators. The Anatolia is one of the most significant bee gene centers. For example, the Anatolian honey bee (A. m. anatoliaca) is an important bee race, which is resistant to cold weather and diseases and thus can live in hard conditions. The Caucasian honey bee (A. m. caucasica), which occur in the North-Eastern Anatolia, is one of the most important bee races in the world. The bumble bee (B. terrestris), which is located naturally in fauna of Turkey, is most important pollinator of many plants in native flora. Bombus terrestris is also used in greenhouse to their pollination efficiency and the increasing quality and quantity of crops. Turkey is one of the countries where greenhouses are abundantly used. In greenhouses 50 % of tomatoes and 15 % of peppers are cultivated. In 1997, 3500 commercial B. terrestris colonies were first introduced into Turkey. Approximately, 100.000 B. terrestris colonies are used for pollination in greenhouses in Turkey today. Here, we discuss the current status of commercial bumble bees and honey bees as pollinators in Turkey. On the other hand, BICOPOLL project began in 2011 as the first application of entomovector technology in Turkey
    corecore