15 research outputs found
Avrupa Birliği'nde ortak tarım politikası çerçevesinde tarımın finansmanı ve Türkiye'nin uyumu açısından değerlendirilmesi
Türkiye’nin AB ile olan ilişkisi, 31 Temmuz 1959 tarihinde Türkiye’nin Avrupa
Ekonomik Topluluğu’na ortaklık için başvurması ile başlamış olup, 3 Ekim 2005 tarihi
itibariyle müzakere sürecine girilmesiyle önem kazanmıştır.
Tarım sektörü stratejik bir sektör olması nedeniyle tüm ülkelerde çeşitli şekillerde
desteklenmektedir. Ortak Tarım Politikası günümüze kadar bir çok reform ile değişikliğe
uğramasına rağmen, halen bütçenin yaklaşık yarısına yakınının buraya aktarılması
nedeniyle önemli bir yere sahiptir. AB’de OTP harcamaları, 1962 yılında kurulan
Avrupa Tarımsal Garanti ve Yönverme Fonu tarafından finanse edilmekte iken,
2007’den itibaren bu fonun yerini AB genel bütçesi içersinde oluşturulan iki yeni fon
(Avrupa Tarımsal Garanti Fonu ve Kırsal Kalkınma için Avrupa Tarımsal Fonu)
almıştır.
Türkiye’de tarımın finansmanında ise AB benzeri bir yapılanma bulunmamaktadır.
Türkiye’de tarımın finansmanından sorumlu birden çok kurum ve kuruluşun olması ve
bu kurumlar arasında koordinasyonun iyi olmaması nedeniyle tarım sektörüne aktarılan
kaynakların birçoğu hedef kitleye ulaşamamaktadır.
Bu çalışmada öncelikle AB bütçesinin genel özellikleri ve OTP’nin yeni ve eski
dönem finansman düzeni incelenmiş, daha sonra Türkiye’de tarımın finansman yapısı
incelenerek, Türkiye’nin uyumu açısından değerlendirilme yapılmıştır. Bu çerçevede,
Türkiye’nin Avrupa Tarımsal Garanti Fonu ve Avrupa Kırsal Kalkınma Fonlarından
yararlanabilmesi için oluşturması gereken idari ve yapısal düzenlemeler
değerlendirilmiştir Ayrıca, olası bir tam üyelik durumda, Türkiye’nin AB bütçesine
yapacağı katkı ve Türk tarımının AB bütçesi üzerine etkileri ortaya konulmaya
çalışılmıştır.The relation history of Turkey with European Union has commenced through the
application of membership of Turkey to European Economic Community on July 31
1959 and gained a significant importance along with the negotiation stage started on
October 3 2005.
Since it is a very strategic sector, the agricultural activities are being supported
through many different ways in countries. In spite of considering that CAP faced to real
transformations depending on the reforms achieved until today, this authority is still
taking a significant part in the budget on based of an allocation by almost half of the
total. CAP expenses had been financed by EAGGF incorporated in 1962 however those
financial activities are being carried out by two newly organized funds (European
Agricultural Gurantee Fund and European Agricultural Fund for Rural Development)
organized within the general budget of EU as of 2007.
An organization has not been observed in Turkey similar to the agriculture financing
in EU depending on some factors i.e. many institutional bodies that are responsible for
the agricultural finance and the missing coordination among those bodies, the most part
of the resources allocated in the agriculture sector could not be provided with the target
group sufficiently.
In this study, primarily the general specifications of EU budget and the current and ex
term financial structure of CAP were reviewed then a general evaluation in such scope
had been done from the point of view of Turkish adaptation by examining the structure
of agricultural finance in Turkey. Under this frame, the administrative and structural
arrangements to be achieved by Turkey to take benefits from those European
Agricultural Gurantee Fund and European Agricultural Fund for Rural Development
Funds were evaluated in details. Additionally, in the event of a full membership, the
contribution specific to Turkey in the budget of EU and the effectiveness of Turkish
agriculture in the budget of EU were properly explained as well
Türkiye'de ve AET'de tahıl grubu ürünler ile ilgili destekleme politikalarının çeşitli yönlerden karşılaştırılması
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.185 3 * ÖZET VE SOMJQ Tahıl grubu ürünler ; gerek insan beslenmesinde önemli bir gıda maddesi, gerekse hayvansal üretimde önemli bir girdi olması nedeniyle Türkiye'nin ve AET'nin tarımında önemli bir yere sahiptir. Toplam tarım alanlarının en büyük kısmında üre timinin yapılması ve toplam tarımsal üretim değeri içinde büyük bir payı oluşturması her iki ekonomide de tahıl grubu ürünle re yönelik destekleme politikalarının önemini arttırmaktadır. Bu nedenle çalışmada öncelikle, her iki ekonomide de tahıl sektörünün önemi ortaya konmaya çalışılmaştır. Daha son ra, Türkiye ve AET1 de tahıl ürünlerine yönelik olarak uygula nan destekleme politikaları çeşitli yönleriyle ortaya konmuş tur. Ayrıca destekleme uygulamalarının etkileri de çeşitli yön temlerle analiz edilmiştir. Sonuçta, tüm bu ele alman konular karşılaştırmadı olarak değerlendirilmiştir. ?--?-?? ???. -? Tahıl sektörünün karşılaştırılması sonucunda, Türkiye '.de ve AET' de işletme düzeyinde, makro düzeyde ve tüketim düze yinde yapısal açıdan önemli farklılıklar olduğu, saptanmıştır. Bu durum, daha çok uygulanan destekleme politikalarının fark lılığından kaynaklanmaktadır. AET' de ilk Ortak Piyasa Düzeni tahıl ürünleri için oluş turulmuş ve diğer tarım ürünlerine yönelik Ortak Piyasa Düzen lerinin geliştirilmesine örnek olmuştur, öz olarak önemli deği şiklikler olmadan bugüne kadar da sürdürül ©gelmiştir. Bu Ortak Piyasa Düzeni içerisinde Müdahale Fiyatı, Hedef Fiyat, Eşik Fiyat, yumuşak buğday için Referans Fiyatı, Prelevman, Resti- tüsyon ve silo sistemi olarak adlandırılan fiyat ve fiyata bağlı yöntemlerle tahıl sektörü desteklenmektedir. Bunlarla birlikte sert buğday üreticilerine yardım, küçük üreticilere186 direkt yardam gibi fiyat dışı destekleme yöntemleri de kulla nılmaktadır. Ayrıca tarıma yönelik olarak uygulanan strüktür politikaları tahıl sektörü üzerinde de etkisini göstermiştir. Türkiye'de de tahıl ürünlerine yönelik destekleme poli tikaları çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. Fakat, daha çok, fiyat ve fiyata bağlı yöntemler kullanılmaktadır. Devlet tahıl piyasasına baş alım fiyatı ile müdahale ederek piyasada denge sağlamaya çalışmaktadır. Verim düzeyinin yüksel tilmesi amacıyla; da bir tohumluk politikası izlenmektedir. Tür kiye'de tahıllara ilişkin bu desteklemeler devletin görevlen dirdiği Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından gerçekleştirilmek tedir. Ayrıca, ihracatı teşvik amacıyla Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu ödemesi, ithalata yönelik olarak ise Fon kesinti si uygulanmaktadır. * Tahıl grubu ürünlerin desteklenmesi konusunda Türkiye'de' ve AET 'deki uygulamalar karşılaştırıldığında konuyla ilgili amaçlarda ve bilhassa destekleme yöntemlerinde belirgin fark lılıkların olduğu dikkati çekmektedir. AET' de öncelikle, tax-im sektörü ile ilgili strüktürel politikalara önem verildi ği, tahıllara ilişkin Ortak Piyasa Düzenleri ve fiyata bağlı destekleme yöntemlerinin strüktürel politikalarla birlikte ele alındığı. söylenebilir. Oysa, Türkiye'de konunun bu anlamda bir bütünlük içinde ele alındığının söylenmesi son derece güç tür. Bu nedenle, Türkiye'de de konuya ilk olarak Strüktür politikası açısından yaklaşılması ve AET ile yapısal farklılık ların giderilmesi zorunlu görülmektedir. Ayrıca, tahıllara iliş kin destekleme politikalarının tüm tarım sektörüne yönelik strüktür politikalarıyla birlikte ele alınmasının gerekliliği de ortaya çıkmaktadır.187 AET' de tahıl ürünleri destekleme politikaları sektörün kendi içerisinde üretim, tüketim, pazarlama ve diğer sektör ler arasındaki uyum gibi tüm konuları kapsamaktadır. Amaçlar, araçlar, uygulayıcı organlar düzenli olarak belirlenmiş, amaç- araç uyumu gerçekleştirilerek tahıl sektöründe istenen geliş me sağlanmıştır. Türkiye'de ise sektörün kendi içinde bir takım sorunları olduğu gibi diğer alt sektörlerle uyumun sağ lanmasında belirgin güçlükler ve sorunlar bulunmaktadır. Bu nedenle AET' deki Ortak Piyasa Düzenlerine ilişkin uygulamala-.rın aşamalar halinde Türkiye'de de uygulanmasının olumlu sonuçlar verebileceği söylenebilir. En azından Topluluk Tarım Politikasına uyum açısından bu zorunlu görülmektedir188 SUMMARY and CONCLUSIONS Cereals being one of the main foods in human nutrition and an important input in animal feedstuff production have a very important place in the Turkish and BEC agricultural sector. The fact that they cover the largest part of the agricultural areas and constitute a large share in the final agricultural production, makes the support policy of cereals very important both for Turkey and BEC economies. In the BBC the first market organization to be introduced was for cereals, in 1962, and it led to setting up the common organization of the markets in the other agricultural products. It has since been adapted and amplified, the latest main changes having been made in 1975. Cereal sector could be supported by using measures related to agricultural prices and price policy known as intervention price, target price, threshold price, reference price for common wheat, variable levy (pr£Levement), export refund (restitution) and silo system. The measures other than price factors have also been used, such as aid durum wheat and direct aid producers. In the same time structural policies applied to agricultur in general effected the cereal sector as well. Support policies directly related to cereals have been realized by using various measures in the Turkish agricultural sector, where the measures related to agricultural prices have extensively been used. Government tries to provide a balance in the cereal markets by interfering with support prices. A seed policy has been introduced to increas189 yield recently. All of these supports to cereal markets are undertaken "by T.M.O. which is a govermental organization. If the measures used to support the cereal sector in the Turkey and BBC countries compared, differences in their purposes and especially in their support measures could be recognized. It could he said that agriculture in the EEC has been primarily supported by structural policies, and support measures of the common organization and structural policies have been considered together. But it is rather difficult to say, latter is fully reached in Turkey. Prom this point of view, it could be stated that importance should be given to structural policies, and ways should be developed to diminish structural differences between Turkish and the EEC agricultural sectors.... As a result, it could be stated that the support policiesffor cereals should be discussed together with the structural policies of the whole agricultural sector
Turkey 's PotentialDried Fig Export: Gravıty ModelApproach
In this study, Turkey's dried fig export structure and its influencing factors were investigated by gravity model approach, which is widely used in foreign trade analysis. The data for the period from 1996 to 2015 and 19 countries were included in the study. Turkey's actual export values of dried fig were compared with the potential export values obtained from the model results. The model parameters are estimated by using the flexible generalized least squares regression, using the Parks-Kmenta estimator. According to the obtained gravity equation results, 1% increase in GDP per capita of importing countries would increase Turkey's dried fig exports by 0.68%. The 1% increase in population of importing countries was also found to increase Turkey's exports by 0.39%. The 1% increase in the distance between Turkey and the importer countries would reduce Turkey's export of dried fig by 0.48%. The fact that there is sea connection between Turkey and the importer countries has positive effect. On the other hand, the fact that the importer country is an EU member and also the free trade agreement between Turkey and the importing country has positive effect. It was found according to model results that the actual export to EU countries, France, Germany Italy, Sweden and Slovakia from Turkey is more than the potential export. Also, the actual export to the Netherlands, Spain, England, Austria and Denmark is below potential export. In addition, the actual export to Australia, Switzerland, Egypt, Brazil and Russia is more than the potential export.Bu çalışmada, Türkiye'nin kuru incir ihracat yapısı ve bunu etkileyen faktörler, dış ticaret analizlerinde yaygın olarak kullanılan Çekim Modeli (Gravity Model) yaklaşımı ile incelenmiştir. Çalışmada 1996-2015 yılları arasındaki 20 yıllık dönem ve 19 ülke araştırma kapsamına alınmıştır. Bu yaklaşımla Türkiye'nin kuru incir ihracatında gerçekleşen ihracat değerleri ile model sonucu elde edilen potansiyel ihracatın karşılaştırılması yapılmıştır. Model parametreleri, Parks-Kmenta tahmincisi kullanılarak, esnek genelleştirilmiş en küçük kareler regresyonu ile tahmin edilmiştir. Elde edilen çekim denklemi sonuçlarına göre ithalatçı ülkelerin GSYİH'larındaki 1'1ik artışın Türkiye'nin kuru incir ihracatını 0.68 artıracağı, ithalatçı ülkelerin nüfusundaki l'lik artışın da, Türkiye'nin kuru incir ihracatını 0.39 artıracağı sonucuna ulaşılmıştır. Türkiye ile ithalatçı ülkeler arasındaki mesafenin l'lik artışının ise Türkiye'nin kuru incir ihracat hacmini %0.48 azaltacağı saptanmıştır. Türkiye ile ithalatçı ülkeler arasında deniz bağlantısı olması olumlu bir etki yapmaktadır. Diğer taraftan ithalatçı ülkenin AB üyesi olması ve ayrıca Türkiye ile ithalatçı ülke arasında serbest ticaret anlaşması olması da pozitif etki yapmaktadır. Model sonuçlarına göre, Türkiye'den, AB ülkelerinden Fransa, Almanya İtalya, İsveç ve Slovakya'ya yönelik gerçekleşen kuru incir ihracatının potansiyel ihracattan daha fazla olduğu saptanmıştır. Ayrıca, Hollanda, İspanya, İngiltere, Avusturya ve Danimarka'ya yönelik gerçekleşen ihracat ise potansiyel ihracatın altındadır. AB dışındaki ülkelerden Avustralya, İsviçre, Mısır, Brezilya ve Rusya'ya gerçekleşen ihracat, potansiyel ihracattan daha fazladır
Organik kuru incir üreticilerinin organik tarım sistemi tercihini etkileyen kriterlerin Analitik Hiyerarşi Süreci ile analizi
Dried fig is one of the most important agricultural product which is produced by using organic farming methods in Turkey. The aim of this sludy is to analyse the criterions affecting tendency to organic farming of dried fig farmers and effect level of these by Analytic Hierarchy Process (AHP). The price, cost, yield, marketing and sustainable agriculture-environment were determined as farmers' decision criteria in the preference of farming system. In the study, 67 dried fig fanners were interviewed in Aydm and Izmir. 29.9 % of farmers used organic farming methods and they have knowledge about organic farming and good agricultural practices. Producers using organic farming methods are younger and more educated than farmers using conventional methods. These farmers were included AHP analysis. According to AHS results, the most important criterion is marketing criteria on the agricultural system preferences of farmers. Advantage of price is the second, other important criterions are respectively sustainable agriculture-environment, yield and cost. Ranking for farming system preferences as decision criteria, according to marketing, price cost and sustainable agriculture-environment criteria, organic farming is first. Good agricultural practices is second. Conventional farming is third. Based on yield criteria, conventional farming is first, good agricultural practices is second, organic farming is third. Ranking of farming system preferences as together five decision criteria, organic farming is the first rank and has priority with 0.574, good agricultural practice is second (0.226), conventional farming is third (0.200). Economic criteria (marketing and price) have more effect on farming system preferences than sustainable agriculture-environment.Türkiye'de kuru incir organik tarım yöntemleri kullanılarak üretilen en önemli tarımsal ürünlerdendir. Bu çalışmanın amacı kuru incir üreticilerinin organik tarım sistemine yönelmesinde etkili olan kriterler ve etki düzeylerinin Analitik Hiyerarşi Süreci ile analiz etmektir. Üreticilerin üretim sistemi tercihindeki karar kriterleri olarak fiyat, maliyet, verim, pazarlama, sürdürülebilirlik-çevre kriteri saptanmıştır. Bu çalışmada İzmir ve Aydın'da toplam 67 kum incir üreticisi ile görüşülmüştür. Üreticilerin % 29.9'u organik tarım yöntemlerini kullanmaktadır ve organik tarım ve iyi tarım uygulamaları konusunda bilgilidir. Organik tarım yöntemlerini kullanan üreticiler konvansiyonel yöntemleri kullananlara göre daha genç ve eğitimleri daha fazladır. Bu üreticiler AHS analizine dahil edilmiştir. AHS sonuçlarına göre, üreticilerin tarım sistemi tercihinde en önemli kriter pazarlama kriteridir. Fiyat avantajı ikinci sıradadır, diğer önemli kriterler sırasıyla sürdürülebilir tarım- çevre, verim ve maliyettir. Üreticilerin, kriterlere göre üretim sistemi tercihleri sıralandığında, pazarlama, fiyat, maliyet ve sürdürülebilirlik-çevre kriterlerine göre organik tarım ilk sıradadır, iyi tarım uygulamaları ikinci, konvansiyonel tarım üçüncü sıradadır. Verim kriterine göre konvansiyonel tarım ilk sıradadır, iyi tarım uygulamaları ikinci, organik tarım üçüncü sıradadır. Üreticilerin üretim sistemi tercihi beş kriter ile birlikte değerlendirilip sıralandığında, organik tarım 0.574 ile öncelikli ve ilk sıradadır. İyi tarım uygulamaları ikinci (0.226), konvansiyonel tarım üçüncüdür (0.200). Üreticilerin organik tarım tercihini sürdürülebilirlik ve çevre kriterinden daha çok ekonomik kriterler (pazarlama ve fiyat) etkilemektedir
Türkiye'de Tarımsal GSYH İle Tarımsal Yatırımlar Arasında Nedensellik İlişkisi
In this study, the trend of public and private sector fixed capital investments and the agricultural gross domestic product for 1983-2015 were examined in Turkey. The aim of the study is to determine the impact of both public and private sector fixed capital investments on agricultural GDP during the period under review and to determine the interaction among agricultural GDP, public sector agricultural fixed investment and private sector agricultural fixed investment. For this purpose first, the existence of a long-term relationship between the variables was determined using Johansen cointegration analysis. Then, the vector error correction model (VECM) was used to determine the distinction between short-term dynamics and long-run equilibrium among the variables. The analysis of Vector Error Correction (VEC) Granger Causality was performed to detect short-term causality. The cointegration analysis revealed the existence of a long-term relationship between agricultural gross domestic product, agricultural public sector fixed capital investments and agricultural private sector fixed capital investments. The coefficient of the error correction term obtained from VECM where agricultural GDP is a dependent variable is found to be -0.98. This coefficient, which is negative but statistically insignificant, indicates that the error correction mechanism does not work. According to the results of the causality analysis, in the short term, public sector agricultural fixed investments and private sector agricultural fixed investments are not the reason for agricultural GDP, and agricultural GDP and private sector agricultural fixed investments are not the cause of public sector agricultural fixed investments. While the causality relation between agricultural GDP and public sector agricultural fixed investments is not found, it is concluded that agricultural GDP is the reason of private sector agricultural fixed investmentsBu çalışmada 1983-2015 yılları arasında Türkiye'de tarım sektörüne yönelik kamu ve özel sektör sabit sermaye yatırımlarının değişimi ile tarımsal gayrisafi yurtiçi hasıla değişimleri incelenmiştir. Çalışmanın amacı, incelenen dönemde hem kamu hem de özel sektör tarafından gerçekleştirilen sabit sermaye yatırımlarının tarımsal gayri safi yurtiçi hasıla (TGSYH) üzerindeki etkisinin ortaya koyulması ve ayrıca TGSYH, kamu sektörü tarımsal sabit sermaye yatırımları (TSKY) ve özel sektör tarımsal sabit sermaye yatırımları (TSOY) arasındaki etkileşimin belirlenmesidir. Bu amaçla çalışmada öncelikle Johansen Eşbütünleşme Analizi ile değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişkinin varlığı ortaya konulmuştur. Daha sonra vektör hata düzeltme modeli ile değişkenler arasında uzun dönem dengesi ile kısa dönem dinamikleri arasındaki ayrım belirlenmiştir. Kısa dönem nedenselliği ortaya koymak amacıyla da vektör hata düzeltme nedensellik analizi yapılmıştır. Eşbütünleşme analizi sonucunda tarımsal gayrisafi yurtiçi hasıla, tarımsal kamu sektörü sabit sermaye yatırımları ve tarımsal özel sektör sabit sermaye yatırımları arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığı ortaya konulmuştur. Vectör hata düzeltme modeli sonucunda ise, TGSYH'nin bağımlı değişken olduğu VECM'den elde edilen hata düzeltme teriminin katsayısı -0.98 olarak bulunmuştur. Negatif olan ancak istatistiksel olarak anlamlı olmayan bu katsayı hata düzeltme mekanizmasının çalışmadığını göstermektedir. Nedensellik analizi sonuçlarına göre kısa dönemde, TKSY ve TSOY'nın TGSYH'nın nedeni olmadığı, TGSYH ve TSOY'nın TSKY'nın nedeni olmadığı sonucuna varılmıştır. TGSYH ile TSKY arasında nedensellik ilişkisine rastlanmaz iken TGSYH'nin TSOY'nin nedeni olduğu sonucuna ulaşılmıştı
İzmir ili Torbalı ilçesinde sanayi domatesi üreticilerinin tarımın çok fonksiyonluluğu kavramına bakış açıları
Multifunctionality of agriculture is based that agriculture is not only food and fibre production but also its ecological and social dimensions must be considered important. in this study examined industrial tomato farmers view of multifunctionality of agriculture in Torbalı district of İzmir. the main material of the study was survey completed with a purposeful sample of 61 farmers. It was determined that economic dimension of agriculture most important point for farmers. 50.82 % of farmers want to give up agriculture in the future. It was found that 60.66 % of farmers food security concept and 44.26 % of them haven‘t heard food safety concept before. Similarly it was found that 72.13 % of farmers rural tourism concept and 80.33 % of them haven‘t heard animal walfare concept before. the concept of multifunctionality of agriculture is gain importance by the day. Therefore alternative applications on agriculture must be considered, agricultural policies are directed by this developments.Tarımın çok fonksiyonluluğu, tarımın sadece gıda ve lif üretiminden ibaret olmadığı, tarımın ekolojik ve sosyal boyutlarının da önemsenmesi gerektiği esasına dayanmaktadır. Çalışmada İzmir İli Torbalı İlçesindeki sanayi domatesi üreticilerinin tarımın çok fonksiyonluluğuna bakış açıları incelenmiştir. Araştırmanın ana materyalini gayeli örnekleme yöntemiyle belirlenen 61 üretici ile yapılan anketler oluşturmuştur. Araştırmada üreticilerin tarımın ekonomik yönüne daha fazla önem verdikleri saptanmıştır. Üreticilerin %50.82’si gelecekte tarıma devam etmeyi düşünmemektedir. Üreticilerin %60.66’sının gıda güvencesi kavramını, %44.26’sının ise gıda güvenliği kavramını daha önce duymadığı belirlenmiştir. Benzer şekilde üreticilerin %72.13’ünün kırsal turizm kavramını, %80.33’ünün de hayvan refahı kavramını daha önce duymadığı saptanmıştır. Tarımın çok fonksiyonluluğu kavramı gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Bu nedenle, tarımda yaşanan alternatif uygulamalar dikkate alınmalı, tarım politikaları buna göre yönlendirilmelidir