29 research outputs found
Selection of Suitable Sites for Small Ruminant Production Using Remote Sensing and the Geographic Information System
The aim of this study was to determine the most suitable areas for small ruminant production in the Karaburunarea in Izmir province, Turkey. To this purpose, an inquiry model was first developed using remote sensing and ageographic information system. In developing the model, legal and technical factors were taken into consideration,and eight evaluation criteria (distance from settled areas, distance from lakes or similar water sources, distance fromprotected water catchment basins, distance from wind energy generators, distance from irrigation and drainage canals,slope, aspect-direction of slope-and land use class) and three evaluation classes in relation to these criteria (suitable,conditionally suitable and unsuitable) were planned. Later, the model was used to test the suitability of the study areain general and five sample farms in that area for suitability. According to all of the criteria of evaluation, 3.54% of the42,707.15 ha study area was found to be suitable for small ruminant production, 2.78% was conditionally suitable, and93.60% was unsuitable. As for the five sample farms in the study area, none of them was found to be suitable accordingto all of the evaluation criteria. In addition, suggestions were made for the functionality and effectiveness in use of thegeography information inquiry models used in the choice of places for small ruminant production
Evaluation of the effects of global climate change on agriculture and water sources in the Gediz River Basin
Global climate change is very likely to have a major impact on the hydrological cycle, and consequently on
available water resources, flood and drought potentials, and agricultural productivity. As the largest user of
water, the agricultural sector is expected to be affected by global climate change to an even greater extent than
other sectors.
Sufficiency of water resources is generally evaluated in terms of total water potential for total population.
According to this evaluation, the beginning of water stress is accepted as 1700 m3 per capita per year. In Turkey,
total water potential per capita per year was 2900 m3 in 2000, but this value is estimated to fall to 2200 m3 by
2025.
Rapid population growth, industrialization, and rising standards of living will decrease the annual per capita
renewable water potential in Turkey, and in general, Turkey’s water resources are set to decrease to critical
levels. We took as an example the Gediz Basin in western Turkey, which has a total area of some 17 310 ha, and
supplies water for domestic and industrial purposes. The water resources in the basin support wildlife, and are
used to produce energy.
The objectives of this study are to examine the effects of global climate change on agriculture and water sources
in the Gediz River Basin, to discuss the difficulties of management of the basin, and the measures which should
be taken from today
Ege Bölgesinde kuru incir depolama olanaklarının belirlenmesi ve geliştirilmesi üzerinde bir araştırma
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.112 SUMMARY In this research, storage possibilities sues as drying places and their structural characteristics, storage conditions, intervals and ways of stowing, measures taken against to insects and problems faced in storage were determined and their sufficiency were examined. Moreover the impacts of stowing in heaping and plastic cases on the quality specifications of dried figs such as color, candying and moisture percent were controlled for 2 months under ordinary and cold storage conditions. In addition, moisture adsorption isotherms of the dried figs at 3 different temperatures, 15, 30 and 45°C, were determined and relationships between the quality specifications and the isotherms were examined. Under the light of the obtained results and the related literature, some measures were explained for the improvement of the storage possibilities of the region and a new structure for cold storage suited to a long time protection of the quality specifications was developed. The data regarding the storage of dried fig in the region were collected by face to face interviews with 100 producers and 42 intermediaries consisting of 24 merchants and processors, 8 comparatives and 10 exporters from 8 counties, 24 villages of Aydın and Izmir provinces that were selected by the purposive sampling. Stowing experiments of this research at different storage conditions were realized by the factorial experiment plan of the randomized block design method. The experiments were made with two replicates for heaping with the heights of 30, 60 and 90 cm113 and plastic cases with 10%, 20% and 30% hole openings. Moisture adsorption isotherms of dried figs (semi processed Sari lop variety) were obtained by the gravimetric method using a climate and stability device. Data from both the interviews and the stowing experiments were presented in tables and charts. The present situations of the storage and drying were also given with photographs. Results of the stowing experiments were analyzed within Genstat 5 statistical computer package. Thi3 research concludes that storage possibilities of the region are insufficient and unsuitable to keep the quality specifications of dried figs for a long time. A new cold storage design developed within the research that suits to conditions of the region should be extended to prevent losses particularly at the level of intermediaries. The exporters should absolutely allocate a separate room for unprocessed dried figs and control the storage conditions. The use of moisture adsorption isotherms of dried figs is to facilitate controlling the storage conditions. Stowing in cases should certainly be shifted in the stores. Hole openings of the cases should not be more than 10% to maintain the quality specifications. Undoubtedly related regulations should be revised, punitive sanctions should be raised and there should be a serious control system so that all the suggestions mentioned above might be applied.110 ÖZET Bu çalışmada, Ege Bölgesinde kuru inciri depolama olanakları (kurutmada kullanılan sergi yerleri, depolama yerleri ve yapısal özellikleri, depo koşulları, istif şekilleri ve süreleri, zararlılara karşı alınan önlemlerin durumu ve depolamada karşılaşılan sorunlar) belirlenerek, yeterlilik durumu incelenmiştir. Ayrıca, basit ve soğuk depo koşullarında yığın ve kasayla istiflemenin renk, şekerlenme ve % nem gibi kuru incir kalite özellikleri üzerindeki etkileri 2 aylı k deneme süresince kontrol edilmiştir. Bunun yanı sıra, kuru incir materyalinin 15, 30 ve 45°C sabit sıcaklıkta oluşturulan denge ortamı koşullarında nem adsorpsiyon izotermleri belirlenmiş ve bu izotermler ile kalite özellikleri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Elde edilen bulgular ve literatür bilgisi ışığında, mevcut depolama olanaklarının iyileştirilmesine yönelik önlemler belirtilmiş ve bölge koşullarında kuru incir kalite özelliklerimin uzun süre korunabileceği bir soğuk depo yapısı geliştirilmiştir. Bölgede, kuru incirin depolanması y la ilgili bulgular; Aydın ve İzmir illerinde toplam 8 ilçe ve 24 köyde. Gayeli örnekleme yöntemiyle belirlenen 100 üretici, 42 aracı (24 tüccar işleyici, 8 kooperatif, 10 ihracatçı işletme) düzeyinde sörvey çalışmalarıyla belirlenmiştir. Farklı depo koşullarında yürütülen istif denemelerinde, Tesadüf Parselleri Deneme Desenine göre Faktöriyel Deneme Düzeni uygulanmıştır. 30, 60 ve 90 cm yüksekliklerinde yığınlar ve %10, %20 ve %30 açıklıklı kasalarla yapılan bu denemeler, 2 tekerrürlü olarak yürütülmüştür.Ill Araştırmada kullanılan kuru incir materyalinde (Sarı lop çeşidi, yarı işlenmiş A-4 no.lu kuru incirde) nem adsorpsiyon izotermleri gravimetrik esasa göre., iklimlendirme ve stabilite cihazı yardımıyla belirlenmiştir. Gerek sörvey çalışmalarından ve gerekse istif denemele rinden elde edilen verilerin çizelgeler halinde ve şekiller üzerinde bir dökümü yapılmıştır. Ayrıca mevcut kurutma ve depolama durumu resimlerle sunulmuştur. İstif denemelerinden elde edilen verilerin varyans analizinde Genstat-5 bilgisayar istatistik programı kullanılmıştır. Bu araştırmada, incelenen üretici ve aracılar düzeyinde depolama olanaklarının, yetersiz ve kuru incir kalite özellikle rinin uzun süre korunması için uygun olmadığı belirlenmiştir. Özellikle aracılar düzeyinde meydana gelen kalite kayıplarının önlenebilmesi amacıyla, bölge koşulları için geliştirilip önerilen soğuk depo yapıları yaygınlaştırılmalıdır. İhracatçı işletme ler, işlenmemiş kuru incirler için mutlaka ayrı bir depo kullanmalı ve depo koşullarını kontrol altında tutmalıdır. Kuru incire ait nem adsorpsiyon izotermlerin kullanımı depo koşul larının kontrolünde büyük bir kolaylık sağlayacaktır. Depolarda mutlaka kasayla istiflemeye geçilmelidir. Kalite özelliklerinin korunması bakımından kasalarda açıklığın %10'dan fazla olmamalıdır. Tüm bu önerilerin uygulanabilmesi için ilgili yasa ve yönetmeliklerin yeniden düzenlenmesi, yasal yaptırımların arttırılması ve denetlemenin sıkı bir şekilde yapılması zorunludu
Ege bölgesi bazı teras alanlarında ileri eğimli basamak seki terasların şekil özellikleri üzerinde bir araştırma
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.-90- SUMMARY in this study several specificatians such as spacings, lengths, slapes, ridge hights and side slape uıhich are the elements af nrass sectians fram the sampel prajects draun fram faruıard sloped bench terrace prajects applied in Ege Regian. Th-87- Araştırmadan elde edilen bulgular aşağıdaki gibi özetlenebilir: - Örnek teraslarda teras üst genişliği (TÜG), teras genişliği (TB), dikey aralık (DA), boyuna eğim (S. ), ileri eğim (i;i,.= dolgu bölümündeki ileri eğim, ir,= kazı bölümündeki ileri eğ
Menemen Ovası sulama şebekesinin arazi toplulaştırması öncesi ve sonrası durumunun değerlendirilmesi
In this study, the Left Bank Irrigation Network's structural situation and sufficiency, which is serving the Menemen Basin, was analyzed at tertiary canal level before and after the land consolidation. This study was carried out two secondary canals from Tuzçullu Land Consolidation Project Area and one secondary canal from the Ulukent Land Consolidation Project Area and from each of these three secondary canals, three tertiary canals which were chosen, that makes nine tertiary canals at totally. After the land consolidation, positive decrease was determined at the plots and irrigation area which are irrigated by chosen tertiary canals and also positive increase in canal lengths or network density values was determined. It was also determined that; some tertiary canal sections were changed from cross-section type to elliptical section after the land consolidation, but the water delivery capacities of some tertiaries were inadequate. Such limited rehabilitation studies are not sufficient for solving the problems about water delivery performances in tertiary canal level. in order to solve such problems, rehabilitation/modernization studies are needed that will increase irrigation ratio and irrigation efficiency and enable controlled water delivery.Bu çalışmada, Menemen Ovasına hizmet veren Sol Sahil Sulama Şebekesinin tersiyer kanal düzeyinde arazi toplulaştırması öncesi ve sonrası yapısal durumu ve yeterliliği araştırılmıştır. Çalışma, şebekenin hizmet verdiği Tuzçullu arazi toplulaştırma projesi alanından iki ve Ulukent arazi toplulaştırma projesi alanından bir olmak üzere seçilen toplam üç sekonder kanalın her birinden üçer adet seçilen toplam dokuz adet tersiyer kanal üzerinde yürütülmüştür. Seçilen tersiyer kanalların arazi toplulaştırma sonrasında suladığı parsel sayıları ve sulama alanlarında suyun tüm parsellere ulaştırılması bakımından olumlu yönde bir azalma olmuş, kanal uzunlukları yani şebeke yoğunluğu değerlerinde de olumlu bir artış sağlanmıştır. Toplulaştırma sonrasında, bazı tersiyerlerin kesitlerinin trapezden elips kesite dönüştürüldüğü, ancak bazı tersiyerlerin su dağıtım kapasitelerinin yetersiz olduğu saptanmıştır. Bu sınırlı rehabilitasyon çalışmaları, şebekenin tersiyer düzeyinde düşük su dağıtım performansına yol açan problemlerin çözümü için yeterli değildir. Bu tip sorunların çözümü için, sulama oranı ve sulama randımanını arttıracak ve kontrollü su dağıtım olanağı sağlayacak rehabilitasyon/modernizasyon çalışmalarına gereksinim duyulmaktadır