106 research outputs found

    SAPHO syndrome with adrenal deficiency: a case report

    Get PDF
    Introduction: The SAPHO syndrome (synovitis, acne, pustulosis, hyperostosis, osteomyelitis) is a rare painful disorder, usually with a good long-term prognosis. Its etiology remains unclear, and various treatment regimens frequently fail to control the disease. Case presentation: A 46-year-old Caucasian female was referred for anterior chest wall and back pain. Physical examination was unremarkable except for skin lesions noted on soles of both feet, extremities and the face. A thoracic magnetic resonance imaging study demonstrated a lesion characterized with bone marrow edema and proliferation of soft tissue in the sternum. A brain MRI was requested secondary to the elevated prolactin level which was compatible with empty sella syndrome. Conclusion: The case presented here has the unique feature of adrenal deficiency presenting alongside the SAPHO syndrome and is presented as the first case reported. This syndrome could become complicated with different organ system involvement other than bone and skin. There is a need further studies that will explore the weak relationship between SAPHO syndrome and adrenal deficiency. © 2009 Eyigör et al.; licensee Cases Network Ltd

    Kronik obstrüktif akciğer hastalığında kısa süreli ayaktan uygulanan pulmoner rehabilitasyonun etkinliği

    No full text
    Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.ÖZET KOAH hava yolu obstrüksiyonu ile karakterize kronik ilerleyici bir hastalıktır. Pulmoner rehabilitasyonun hedefleri semptomları azaltmak, yaşam kalitesini iyileştirmek ve günlük aktivitelere katılımı arttırmaktır. Bu çalışma, hafif ve orta dereceli KOAH'lı hastalarda pulmoner rehabilitasyon programının etkinliğini; egzersiz kapasitesi,dispne, yaşam kalitesi ölçümleri, pulmoner fonksiyon testleri ve kan gazı ölçümü gibi parametreler kullanılarak değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı KOAH polikliniğinde izlenmekte olan Global İnitiativite for Chronic Obstructive Lung Disease (Gold) un tanımına uyan, 50-75 yaş arasında, 20 yılın üzerinde sigara anamnezi olup en az 1 yıldır sigara içmeyen, 50 stabil KOAH hastası ile yürütülmüştür. 5 hasta kontrole gelmediği için çalışmadan çıkarılmıştır. Rehabilitasyon grubu 26 hasta ve kontrol grubu 19 hastadan oluşmaktadır. Tüm olguların anamnezleri alınmış, rehabilitasyon yapmayı engelleyebilecek sistemik hastalıkları sorgulanmış ve bu gibi hastalığı olanlar ile ataktaki KOAH'lı hastalar ve uzun süre O2 tedavisi alan KOAH' h hastalar çalışma dışı bırakılmıştır. Tüm olguların fizik bakılan, rutin kan tetkikleri yapılmış; hastalığın derecesini belirlemek için akciğer grafisi, elektrokardiografi (EKG), arteryel kan gazı (AKG) analizleri, postbronkodilatatör solunum fonksiyon testleri (SFT) yapılmıştır. Ayrıca olguların egzersiz kapasitesi 6 dakika yürüme testi ile, dispne ölçümü Visüel Analog Skala ile, yaşam kalitesi Saint George Respiratory Questionnaire ile ve psıkososyal değerlendirme iki psikiatrist tarafmdan yapılan Hamilton Depresyon Ölçeği ve Hamilton Anksiyete ölçeği ile değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonrası rehabilitasyon grubundaki hastalar fizyoterapist eşliğinde olacak şekilde 8 hafta boyunca haftada 3 gün 2.5 saat/hafta eğitim, relaksasyon egzersizleri, solunum egzersizleri, sekresyon atılım teknikleri, postür egzersizleri, göğsü mobilize edici egzersizler, abdominal, üst ve alt ekstremite 92güçlendirme egzersizlerinden oluşan ayaktan pulmoner rehabilitasyon programına alındı. Rehabilitasyon ve kontrol grubu rehabilitasyon sonrası 8. hafta ve 12. haftada başlangıçta bakılan parametrelerle değerlendirildiler. Çalışma sonunda, rehabilitasyon grubunda 8. haftada dispne şiddeti (VAS), egzersiz kapasitesi (6 dakika yürüme testi), yaşam kalitesinde (Saint George Respiratory Questionnaire) 'de tedavi öncesine göre anlamlı iyileşme gözlendi. Fakat solunum fonksiyon testleri, kan gazlan, depresyon ve anksiyete skalalarmda anlamlı iyileşme gözlenmedi. 12. haftada yapılan kontrolde ise rehabilitasyon grubunda 8. haftada iyileşme gözlenen parametrelerde bozulma meydana geldiği saptandı. Kontrol grubunda ise bakılan tüm parametrelerde bir değişiklik gözlenmedi. Bu çalışmada sonuç olarak, pulmoner rehabilitasyonun dispne, egzersiz kapasitesi ve yaşam kalitesi üzerine olumlu etki gösterdiği bulunmuştur. Fakat pulmoner rehabilitasyonun bu olumlu etkisinin devam etmesi için egzersizin rehabilitasyon sonrası sürdürülmesi gerekliliği ortaya konulmuştur. Pulmoner rehabilitasyonun KOAH üzerinde uzun dönem etkisini araştırmak için daha fazla olgu sayısı içeren çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. 9

    Akut Miyokart Enfarktüslü Hastalarda Hastalık Algısı ve Yaşam Kalitesi

    No full text
    [No Abstract Available

    Exercise in cardiac rehabilitation

    No full text
    WOS: 000254244400013PubMed ID: 18258535Cardiac rehabilitation is a multidisciplinary rehabilitation program established to assist individuals with heart disease in achieving optimal physical, psychological and social status within limits of their disease. It is useful to divide cardiac rehabilitation to four phases: inhospital care, the early postdischarge period, exercise training period and longterm follow up. Although cardiac rehabilitation has been recommended to all patients with stable heart disease, most of studies cover rehabilitation issues in coronary artery disease. It is also beneficial for patients with congestive heart failure, heart transplantation and heart valve surgery. This article discusses the topics on exercise programme in cardiac rehabilitation, the benefits of cardiac rehabilitation and the importance of cardiac rehabilitation in the setting of different cardiac diseases (congestive heart failure, heart transplantation, heart valve surgery and two important diseases that trigger coronary heart diseases; diabetes and hypertension)

    Comparison of intravaginal electrical stimulation and trospium hydrochloride in women with overactive bladder syndrome: a randomized controlled study

    No full text
    WOS: 000276174500006PubMed ID: 20212061Objective: To compare the effects of trospium hydrochloride and electrical stimulation on urodynamic parameters, bladder diary, quality of life and psychological symptoms in female patients with overactive bladder syndrome. Design: Prospective, randomized controlled trial. Setting: Department of Physical Medicine and Rehabilitation, University Hospital. Subjects: Thirty-five patients were divided into either trospium chloride (Group 1) or intravaginal electrical stimulation therapy (Group 2). Main outcome measures: All patients were assessed at the beginning of the treatment, at weeks 6 (end of treatment), 10 and 18 according to urodynamic parameters, voiding diary parameters, severity of urgency (visual analogue scale, VAS), the Incontinence Impact Questionnaire Short Form (IIQ-7), and the Beck Depression Inventory. Results: Statistically significant improvements were observed in both groups according to some urodynamic parameters, voiding diary parameters, VAS urgency severity, Incontinence Impact Questionnaire Short Form and Beck Depression Inventory scores at the end of the treatment (P0.05). Conclusion: No difference was detected between trospium hydrochloride and intravaginal electrical stimulation in the treatment of female overactive bladder syndrome. Discontinuation of both treatments caused deterioration in most of the objective and subjective symptoms of overactive bladder syndrome
    corecore